Son dönemlerde dikkat çeken bir yargı süreci, İstanbul savcılığının çabalarıyla yeni bir evreye girdi. Ekipler, uzun süredir belgeleri inceliyor ve delilleri bir araya getiriyordu. Bu tür incelemeler, devlet kaynaklarının yönetimiyle ilgili kaygılara yol açıyor. İnsanlar, belediye işlerinin perde arkasını merak ederken, böyle haberler inançlarını doğrudan etkiliyor. Her birey, gündelik hizmetlerin arkasındaki düzenekleri sorguluyor.
Konunun çekirdeğinde, Aziz İhsan Aktaş adlı bir şahıs var. Savcılar, onu menfaat odaklı bir grup kurmak ve idare etmekle suçluyor. Devlet alımlarında düzensizlikler yaptığı, evraklarda değişiklikler uyguladığı belirtiliyor. Bu suçlamalar, sıradan yanlışlar değil, düzenli bir sistemin bileşenleri olarak algılanıyor. Aktaş için listelenen hatalar arasında, suç örgütü oluşturma ve yönlendirme, rüşvet, alım işlemlerine karışma, resmi ve kişisel belgelerde hile, kandırma ve mülkleri arındırma bulunuyor.
Dosya, tam olarak 20 Ekim 2025 tarihinde dava açılmasıyla somutlaştı. Bu tarihte, 40'ı hücrede tutulan 200 zanlı hakkında işlem başlatıldı. Savcılık açıklamasında, örgüt başı olarak gösterilen Aktaş'ın faaliyetleri vurgulandı. Bu adım, soruşturmanın aylar süren birikimini temsil ediyor.
Dikkat çeken bir kısım, dosyada yer alan iki saklı tanık ifadesi. "Yaprak" ve "XYZ49QP" kodlu bu tanıklar, iddialara katkı sağlıyor. Onların beyanları, olayların seyrini etkileyecek nitelikte. Bu tür tanıklar, genellikle kritik deliller sunar ve davaların yönünü belirler.
Bağlantılı bir başka inceleme, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili. O dosyada, şimdiye kadar sekiz saklı tanık kullanıldığı kayıtlarda geçiyor. Birinci dalgada Meşe, Ladin, Çınar ve Doğan; ikinci dalgada Kartal, Şahin ve Rüzgar; dördüncü dalgada ise Gürgen adlı tanıklar devreye girmiş. Bu isimler, sürecin karmaşıklığını gösteriyor.
Savcılık, bu tanıkların ifadeleriyle iddiaları güçlendiriyor. Aktaş'ın çevresindeki ağ, kamu alımlarını hedef almış gibi duruyor. Zanlılar arasında çeşitli bağlantılar var, bu da olayın genişliğini ortaya koyuyor.
Yargılama ilerledikçe, kamuoyu bu beyanları yakından izleyecek. Belediye çalışmaları devam ederken, bu unsurlar güveni zedeliyor. Daha sağlam denetimler veya netlik kuralları, olası çözümler arasında. Bu dosya, yönetim çevrelerini uzun süre meşgul edecek.
İstanbul'daki bu gelişme, bir belge olmanın dışında, bir işaret taşı gibi. Aziz İhsan Aktaş merkezli grup suçlamaları, alım düzensizlikleri, belge hileleri, rüşvetler ve daha fazlası, 200 zanlıyı içeriyor. Saklı tanıkların rolü, meseleyi derinleştiriyor. Savcılığın adımları katı, sonuçlar düşündürücü. Bu anlatı, adalet yolculuğunu yansıtırken, ilerlemeleri takip etmek kaçınılmaz.
            
            
                            
                            
                            




