Avrupa ülkeleri, Ukrayna'daki çatışmaların sona ermesi için önemli adımlar atıyor. Son dönemde uluslararası diplomasi trafiği yoğunlaşırken, Avrupa liderleri Ukrayna'nın geleceğini güvence altına alacak planlar üzerinde çalışıyor.
Berlin'de gerçekleştirilen kritik bir zirvede, çeşitli Avrupa ülkelerinin temsilcileri bir araya geldi. Bu toplantılar, Ukrayna'nın güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ortak bir irade ortaya koydu. Zirveye katılan liderler, barış sürecinde Ukrayna'nın yanında yer alacaklarını vurguladı.
Uluslararası arenada, Ukrayna'ya yönelik destek mekanizmaları tartışılıyor. Avrupa ülkeleri, gönüllü koalisyonlar çerçevesinde işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, ABD'nin de katılımıyla geniş tabanlı bir yaklaşım benimseniyor.
Barış görüşmelerinde güvenlik garantileri ön plana çıkıyor. Liderler, Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için uzun vadeli taahhütler üzerinde duruyor. Ekonomik yeniden yapılanma da bu planların önemli bir parçası olarak görülüyor.
Zirvede ele alınan konular arasında, ateşkesin izlenmesi ve olası ihlallerin önlenmesi yer alıyor. Uluslararası mekanizmaların devreye girmesiyle, kalıcı bir barış ortamı oluşturulması amaçlanıyor.
Avrupa liderleri, ortak bir bildiride Ukrayna'ya yönelik desteklerini detaylandırdı. Bu bildiride, gönüllü ülkelerin katkılarıyla "Gönüllüler Koalisyonu" çerçevesinde Avrupa öncülüğünde bir "çok uluslu Ukrayna Gücü" kurulması önerildi. Bu güç, ABD'nin desteğiyle Ukrayna silahlı kuvvetlerinin yeniden yapılandırılmasına yardımcı olacak, hava sahası güvenliğini sağlayacak ve Ukrayna içinde faaliyet göstermek dahil deniz güvenliğini destekleyecek.
Bildiriye imza atan ülkeler arasında Almanya, Fransa, İngiltere, Polonya, İtalya, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, Norveç ve İsveç bulunuyor. Ayrıca AB Konseyi Başkanı António Costa ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de bu taahhütlere katıldı.
Ortak bildiride, barış döneminde Ukrayna'ya sağlam güvenlik garantileri ve ekonomik yeniden yapılanma desteği vaat edildi. Ukrayna'nın barış zamanında 800 bin askerden oluşan kalıcı bir ordu kurması için uzun vadeli kapsamlı destek sağlanacağı belirtildi. Bu, caydırıcılığı artırarak savunma kapasitesini güçlendirmeyi hedefliyor.
Ateşkesin izlenmesi için ABD liderliğinde uluslararası bir mekanizma oluşturulması planlanıyor. Bu mekanizma, gelecekteki saldırılara karşı erken uyarı verecek, ihlalleri izleyecek ve müdahale edebilecek.
Güvenlik garantileri, olası bir silahlı saldırı durumunda barış ve güvenliği yeniden tesis etmek için yasal olarak bağlayıcı taahhütler içerecek. Ayrıca Ukrayna'nın ekonomik yeniden inşası için büyük yatırımlar yapılacak, Rusya'nın verdiği zararın tazmini gündemde tutulacak ve dondurulmuş Rus varlıkları bu amaçla kullanılabilecek.
Liderler, Ukrayna'nın AB'ye katılımını kararlılıkla desteklediklerini ifade etti. Uluslararası sınırların zorla değiştirilemeyeceği vurgulanırken, toprak kararlarının güvenlik garantileri yürürlüğe girdikten sonra Ukrayna halkına ait olacağı belirtildi; gerekirse referandum desteklenecek.
Bu gelişmeler, Rusya'nın Batılı askerlere yönelik tehditlerine rağmen Avrupa'nın kararlı tutumunu gösteriyor. Zirve, Almanya Başbakanlık ofisinde düzenlenirken, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy'nin katılımı da dikkat çekti.
Sonuç olarak, Avrupa'nın bu hamlesi Ukrayna için yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Güvenlik garantileri ve çok uluslu güç, barışın kalıcılığını sağlamada kilit rol oynayacak gibi görünüyor.




