Dünya genelinde teknolojinin gelişmesiyle birlikte bankacılık işlemleri hız kazansa da, bu durum dolandırıcıların yeni yöntemler geliştirmesinin önüne geçemiyor. Özellikle nakit akışının en yoğun olduğu banka ATM’leri, siber suçluların bir numaralı hedefi haline gelmiş durumda. Son dönemde artan dolandırıcılık vakaları üzerine açıklamalarda bulunan siber güvenlik uzmanları, vatandaşları ATM kullanırken çok daha dikkatli olmaya çağırıyor. Özellikle işlem yapmadan önce fark edeceğiniz ufak bir detay bile, tüm birikiminizin çalınmasını engelleyebilir.
Konuyla ilgili çarpıcı uyarılarda bulunan siber güvenlik uzmanı John Miller, ATM’lerde karşılaşılan ve çoğu zaman önemsenmeyen bazı işaretlerin aslında büyük bir tuzağın habercisi olduğunu belirtiyor. Miller’a göre, dolandırıcılar artık sadece teknolojik yazılımlarla değil, fiziksel düzeneklerle de kullanıcıları hedef alıyor. Özellikle ATM üzerine yapıştırılmış masum görünümlü kağıtlar veya notlar, vatandaşların en çok yanıldığı noktaların başında geliyor. Üzerinde "Para sıkıştı", "Bu kartı buraya takın" veya "Arızalıdır" gibi ibarelerin bulunduğu notlar, aslında kullanıcıyı paniğe sürükleyip yönlendirmek için oraya kasıtlı olarak yerleştiriliyor.
Uzmanların dikkat çektiği en kritik noktalardan biri de tuş takımları. Orijinal bir banka ATM’sinin tuş takımı son derece sağlam ve sabit bir yapıya sahiptir. John Miller, işlem yaparken tuş takımının parmaklarınızın altında hareket ettiğini veya oynadığını hissederseniz işleminizi derhal durdurmanız gerektiğini vurguluyor. Eğer tuş takımı sabit değilse, büyük ihtimalle üzerine yerleştirilmiş bir "skimmer pad" yani kopyalama düzeneği bulunuyor demektir. Bu sahte katman sayesinde dolandırıcılar, siz şifrenizi girerken bastığınız tuşları kaydederek hesabınıza erişim sağlayabiliyor.
Sadece tuş takımı değil, kart giriş yuvaları da siber hırsızların favori noktaları arasında yer alıyor. Dolandırıcılar, kart yuvasının hemen girişine yerleştirdikleri şeffaf kaplamalar veya aparatlar sayesinde kartınızın manyetik şeridindeki bilgileri saniyeler içinde kopyalayabiliyor. Miller, bu aparatların bazen profesyonelce kamufle edildiğini ve eğitimsiz bir gözün bunu fark etmesinin zor olduğunu belirtiyor. Ancak kart girişinde normalden farklı bir parlaklık, bir çıkıntı veya zorlanma hissederseniz, o ATM’yi kesinlikle kullanmamanız gerekiyor.
Bu tür şüpheli durumlarla karşılaşıldığında vatandaşların yaptığı en büyük hata ise cihaza müdahale etmeye çalışmak oluyor. John Miller, şüpheli bir cihaz veya düzenek gördüğünüzde "Sakın dokunmayın" uyarısında bulunuyor. Çünkü birçok suç örgütü, yerleştirdikleri bu cihazlara sizin dokunmanızı ve böylece parmak izinizi bırakmanızı bekliyor olabilir. Bu durum hem soruşturma sürecini zorlaştırabilir hem de sizi olayın bir parçası gibi gösterebilir. Yapılması gereken en doğru hareket, cihaza dokunmadan oradan uzaklaşmak ve yetkililere haber vermektir.
Güvenli bir bankacılık işlemi için alınabilecek önlemler aslında oldukça basit ama hayati önem taşıyor. Uzmanlar, ATM’ye yaklaşır yaklaşmaz öncelikle kısa bir "gözle kontrol" yapılmasını tavsiye ediyor. Cihazın herhangi bir parçası gevşek duruyorsa, ekran çerçevesinde çizikler varsa veya kapağı oynuyorsa o makineden uzak durmak en güvenli seçenek. Ayrıca kartınızı takmadan önce kart girişini parmakla yoklamak yerine sadece gözle incelemek, olası bir tuzağa temas etmenizi engeller.
Son olarak, teknolojinin sunduğu imkanlardan faydalanmak da riski minimize etmenin yollarından biri. Mümkün olan her durumda fiziksel kart kullanmak yerine QR kod ile temassız para çekme işlemini tercih etmek, kart kopyalanma riskini tamamen ortadan kaldırıyor. İşlem sonrasında ise mutlaka hesap bakiyenizi kontrol etmek, olası bir dolandırıcılık durumunu erken fark etmenizi sağlayacaktır. Unutmayın, güvenlik konusundaki içgüdüleriniz ve dikkatiniz, en gelişmiş güvenlik duvarından bile daha etkilidir.