Akdeniz’in incisi Antalya, turizmin kalbi olsa da günlük hayatın ritmi giderek hızlanıyor. Şehrin trafiği, her sabah milyonlarca insanı yutarken, okula giden çocuklar, kreşe bırakılan minikler ve üniversiteye koşan gençler, bu karmaşanın en masum parçası. Ancak enflasyonun gölgesinde, belediyelerin aldığı kararlar bu ritmi daha da zorlaştırıyor. Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son toplantısı, sıradan bir oturumdan öte; ailelerin cebini doğrudan hedef alan bir dönüm noktası. Peki, bu kararlar Antalya’yı nasıl değiştirecek?

Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Eylül ayı devam toplantısı, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Dirgen Özdemir’in başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda, vatandaşların günlük hayatını doğrudan etkileyen üç kritik karar alındı: Ulaşımdaki zamlar, kreş ve yurt ücretlerindeki güncellemeler ile üniversite öğrencilerine eğitim desteği. ANKA muhabiri Fatoş Sunar’ın haberine göre, meclis üyeleri bu maddeleri uzun tartışmaların ardından oyladı ve oy birliğiyle kabul etti. CHP, AK Parti ve MHP temsilcilerinin katıldığı oturumda, 53 madde görüşülerek karara bağlandı. Bu kararlar, özellikle yeni eğitim-öğretim yılı öncesi, Antalyalı aileleri ikiye böldü: Bazıları maliyet artışlarını kaçınılmaz bulurken, diğerleri “Neden şimdi?” diye soruyor.

Toplantının en çok yankı uyandıran kısmı, toplu taşıma ücretlerindeki zam oldu. Şehir içi toplu taşımada tam ücret, daha önce 27 TL’den yüzde 29,63’lük artışla 35 TL’ye yükseldi. İndirimli biletler 33 TL, öğrenci biletleri 15 TL, kredi kartı ödemeleri 41 TL, kullan-at kartlar 38 TL ve aktarma ücreti ise 7,5 TL olarak belirlendi. Bu, günlük işe gidip gelen bir Antalyalı için aylık 200-300 TL’lik ek yük demek. Örneğin, haftada beş gün toplu taşıma kullanan bir çalışan, eski tarifeyle ayda 540 TL harcarken, şimdi 700 TL’yi aşacak. Otobüsçüler Esnaf Odası Başkanı Yasin Arslan, zam talebini akaryakıt, lastik ve sigorta maliyetlerindeki artışlara dayandırmıştı; yüzde 35’lik talep, yüzde 29,63’te anlaşmayla sonuçlandı. Ancak MHP meclis üyeleri, bu orana “hayır” oyu vererek muhalefet şerhi düştü.

Okul servis ücretlerindeki artışlar ise velileri daha da tedirgin etti. Devlet okullarında yüzde 20-25 oranında zam yapılırken, yeni tarifeye göre 0-3 kilometre mesafe için 2 bin 700 TL, 3-6 km için 2 bin 800 TL, 6-9 km için 2 bin 900 TL, 9-13 km için 3 bin TL ödenecek. 13 kilometre ve üzeri mesafelerde her ek kilometre için günlük 21 TL ilave ücret alınacak. Özel okullarda ise rakamlar daha yüksek: 0-3 km 3 bin 800 TL, 3-6 km 3 bin 900 TL, 6-9 km 4 bin TL, 9-12 km 4 bin 300 TL, 12-15 km 4 bin 500 TL ve 15 km üzeri için her kilometre günlük 23 TL. Bu, bir çocuğun okul servisi masrafını aylık 3 bin TL’ye kadar çıkarabilir. Özellikle Kepez ve Muratpaşa gibi yoğun ilçelerde yaşayan veliler, bu zamların trafiğin artan yoğunluğuyla birleşince kabusa döneceğini söylüyor.

Kreş ve gündüz bakımevi ücretleri de Plan ve Bütçe Komisyonu’nun raporuna göre güncellendi. Sayıştay denetçilerinin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 1 sayılı Tebliği’ne atıfla, gelirlerin giderlerin altında kaldığı belirtilerek zam önerildi. 1 Eylül 2025 - 31 Ağustos 2026 dönemi için merkez ilçelerde (Kepez, Muratpaşa, Konyaaltı, Döşemealtı, Aksu) KDV dahil kreş ücreti 10 bin TL, diğer ilçelerde (Gazipaşa, Alanya, Serik, Akseki, İbradı, Gündoğmuş, Manavgat, Kaş, Demre, Kumluca, Finike, Korkuteli, Elmalı) 7 bin TL olarak kararlaştırıldı. Bu, önceki 5 bin TL’lik ücretin iki katına çıkması anlamına geliyor; depozito ise 2 bin TL. Büyükşehir Belediyesi Yükseköğrenim Öğrenci Yurdu’nun aylık ücreti de 2 bin TL’ye yükseltildi. Ebeveynler, bu rakamların çalışan anneler için büyük bir yük olduğunu vurguluyor; zira Antalya’da kreş talebi, turizm sezonunda zirve yapıyor.

Bu zamlar, Antalya’nın ekonomik yapısını derinden etkiliyor. 2024 verilerine göre, şehirde 2,5 milyondan fazla nüfus yaşıyor ve toplu taşıma günlük 1 milyon yolcu taşıyor. Enflasyonun yüzde 70’leri aştığı bir yılda, akaryakıt fiyatları ton başına 45 bin TL’yi bulurken, servis ve kreş maliyetleri de paralel arttı. Geçmişte, 2023’te toplu taşıma tam bileti 15 TL’ydi; iki yılda yüzde 133’lük artış, vatandaşları toplu taşımadan soğutuyor. Benzer şekilde, kreş ücretleri 2022’de 3 bin TL civarındaydı; şimdi 10 bin TL’ye ulaşması, doğum oranlarını bile etkileyebilir. Sosyal medyada, X platformunda paylaşılan tepkiler ateş püskürüyor: Bir kullanıcı, “Tam bilet 35 TL, asgari ücretle ayda kaç kez bineceğiz?” diye yazarken, başka biri “Kreş 10 bin TL, Antalya’da çocuk büyütmek lüks mü oldu?” sorusunu soruyor. Esnaf odaları, zamların kaçınılmaz olduğunu savunurken, veli dernekleri protesto çağrısı yapıyor.

CHP'nin Tandoğan Mitingi İçin Ankara'da Yol Kapatmaları Başladı
CHP'nin Tandoğan Mitingi İçin Ankara'da Yol Kapatmaları Başladı
İçeriği Görüntüle

Öte yandan, meclis bu zorluklara karşı bir de müjde verdi: Antalya’da ikamet eden ve üniversitelerde aktif kaydı bulunan ihtiyaç sahibi öğrencilere, 2025-2026 eğitim-öğretim yılında sekiz ay süreyle aylık 1.625 TL eğitim desteği oy birliğiyle kabul edildi. Sosyal inceleme sonucu ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilen öğrenciler, e-Devlet üzerinden başvurabilecek. Bu destek, yurt ücretlerindeki artışı dengeleyebilir; zira aylık 2 bin TL’lik yurt masrafı için 1.625 TL, büyük rahatlama sağlar. Yaklaşık 5 bin öğrencinin yararlanacağı tahmin ediliyor; bu, belediyenin sosyal politikalarının bir parçası olarak görülüyor. Ancak eleştirmenler, desteğin kapsamını genişletmek gerektiğini söylüyor – örneğin, kreş ailelerine de benzer yardım.

Antalya’nın geleceğine baktığımızda, bu zamlar sadece bugünü değil, yarını da şekillendiriyor. Turizm şehri olarak, yaz aylarında nüfus 5 milyona ulaşıyor; bu, toplu taşıma talebini patlatıyor. 2025 bütçe planlarında, yeni otobüs alımları ve kreş kapasitesini artırma projeleri var, ancak maliyetler bunları gölgeliyor. Uzmanlar, toplu taşımanın raylı sisteme kaydırılması gerektiğini savunuyor; yoksa 2026’da tam bilet 50 TL’yi bulabilir. Servis ücretlerindeki artış, özel araç kullanımını teşvik ederek trafiği daha da tıkayabilir. Kreş zamları ise, çalışan kadın oranını düşürebilir; Antalya’da kadın istihdamı zaten yüzde 30’larda. X’te bir veli, “Çocuğumu kreşe veremiyorum, işten ayrılmak zorunda kalacağım” diye paylaşım yaptı ve binlerce etkileşim aldı.

Bu kararlar, Antalya’yı bir yol ayrımına getiriyor. Zamlar, belediyenin giderlerini dengeleyebilir ama ailelerin yükünü artırıyor. Öğrenci desteği gibi adımlar umut verse de, genel tablo karamsar. Şehrin dar sokaklarında, otobüs duraklarında bekleyenler, bu zamların acısını çekecek. Peki, turizmin parıltısı altında yaşayan Antalyalılar, bu yükü ne kadar taşıyabilir? Gelecek meclis toplantıları, belki de dengeleri değiştirecek. Şimdilik, her zam bilet alırken, her kreş kapısında beklerken, Antalya bir kez daha nefesini tuttu.