Küresel piyasalardaki belirsizlikler ve iç dinamikler, yatırımcıları güvenli liman arayışına itiyor. Son dönemde altın ve gümüş fiyatlarındaki hareketlilik, 'Yükseliş sürecek mi?' sorusunu beraberinde getirirken, piyasa analistlerinden 2028 yılına dair çarpıcı öngörüler gelmeye başladı. Uzmanlar, değerli metallerin uzun vadede portföylerin sigortası olmaya devam edeceğini belirtiyor.
Özellikle gümüşün endüstriyel kullanım alanının genişlemesi ve yeşil enerji dönüşümündeki rolü, bu metali altına kıyasla daha potansiyel bir yatırım aracı haline getirebilir. Altın tarafında ise merkez bankalarının rezerv artırma politikaları ve jeopolitik riskler, fiyatları destekleyen ana unsurlar olarak öne çıkıyor. 2028 hedefleri konuşulurken, yatırımcıların kısa vadeli dalgalanmalardan ziyade büyük resme odaklanmaları tavsiye ediliyor.
Döviz kurlarında ise, küresel faiz politikaları ve Türkiye'nin makroekonomik dengeleri belirleyici olacak. Dolar ve Euro'nun seyri, sadece yatırımcıyı değil, ithalata dayalı tüm sektörleri yakından ilgilendiriyor. Analistler, kur korumalı mevduat sisteminden çıkış stratejileri ve dış ticaret dengesinin, kurların geleceği üzerinde kritik rol oynayacağını vurguluyor.
Özetle, önümüzdeki 3-4 yıllık süreç, finansal okuryazarlığın ve doğru varlık dağılımının kazandırdığı bir dönem olacak. 'Trende kapılmak' yerine, temel analizlere dayalı stratejiler geliştiren yatırımcıların, bu volatil piyasadan güçlenerek çıkması muhtemel görünüyor.