Dünya ekonomisi, aylardır süregelen faiz baskısı ve küresel risklerin yarattığı sisli havayı dağıtmak için mücadele ediyor. Yatırımcılar hisse senedi piyasalarındaki küçük rallilerle teselli bulmaya çalışırken, asıl fırtına gözden kaçırılıyor. Geleneksel olarak güvenli liman olarak kabul edilen altın, son haftalarda beklenmedik bir direnç göstererek, tüm olumsuzluklara rağmen 4.000 doların altına düşmeyi reddetti ve 4.150 dolar seviyesinin üzerine yerleşti. Peki, değerli metal, dünya bu kadar çalkantılıyken nerede saklanıyor ve fiyatını bu kadar güçlü tutan görünmez destek noktaları neler? Bu soruların cevabı, sadece merkez bankalarının değil, aynı zamanda yapay zekanın ve küresel siyasetin kesiştiği noktada gizli.
ABD Ekonomisi Faiz İndirimini Zorunlu Kılıyor
Küresel altın fiyatlarını etkileyen en büyük güç olan ABD Merkez Bankası (Fed) üzerindeki baskı her geçen gün artıyor. Piyasa beklentileri, Aralık ayında faiz indirimi yapılacağı yönünde yüzde 60’ın üzerine çıkmış durumda. Bu beklentiyi güçlendiren en önemli unsur, ABD ekonomisinden gelen kötü veriler. İmalat sektöründeki yavaşlamayı gösteren PMI, son dört ayın en düşük seviyesine geriledi. Aynı zamanda tüketici güveni üç buçuk yılın dip noktasında bulunuyor. İstihdam piyasasındaki bozulma, özel sektör istihdam verilerinin hızla yavaşlamasıyla kendini gösterirken, konut fiyatları da düşüşe geçti. Bu kadar çok göstergenin aynı anda bozulması, Fed’in faiz indirimine gitmesini adeta kaçınılmaz hale getiriyor. New York Fed Başkanı'nın faiz indirimlerini destekler nitelikteki açıklamaları da bu durumu teyit ederek, piyasaları yukarı yönlü hareketlendirmiş durumda.
Yapay Zeka Sinyalleri Çılgın Bir Yükselişi Fısıldıyor
Altın, sadece ekonomik verilerin değil, aynı zamanda en gelişmiş teknik analiz araçlarının da radarında. Yapay zeka destekli analizler, altın fiyatlarındaki mevcut hareketliliği detaylıca inceliyor. Saatlik, günlük ve haftalık tüm teknik göstergeler, değerli metal için güçlü ve kararlı bir al sinyali üretmeye devam ediyor. MacDI ve RSI gibi önemli indikatörler, yükseliş trendinin gücünü koruduğunu gösteriyor. Uluslararası bankacılık devlerinden Bank of America ise bu iyimser tabloyu bir adım öteye taşıyarak, 2026 yılı için ons altın tahminini 5.000 dolar olarak açıkladı. Bu da gösteriyor ki, altın fiyatları kısa vadede dalgalanmalar yaşasa bile, merkez bankalarının alımları ve küresel politik belirsizlikler nedeniyle uzun vadeli trend kesinlikle yukarı yönlüdür.
Noel Öncesi O Gündem Altının Patlama Noktası Olacak
Altın fiyatlarının bugüne kadarki seyrini değiştirecek en kritik gelişme, ABD siyasetinden geliyor. Hazine Bakanı'ndan gelen açıklamalar, mevcut yönetimin Noel'den (Aralık ortası) önce yeni Fed başkan adayını açıklayabileceğine işaret ediyor. ABD siyasi kulislerinde, Trump'a yakınlığıyla bilinen ve agresif faiz indirimlerini destekleyen bir ismin göreve geleceği beklentisi hâkim. Özellikle Beyaz Saray’ın Ekonomi Konseyi Başkanının, kendisinin Fed Başkanlığı için güçlü bir aday olduğunu ifade etmesi, bu beklentiyi somutlaştırıyor. Yeni başkan adayının adının zikredilmesiyle birlikte, piyasaların coşkusu katlanacak. Bu kritik açıklama anı, Powell döneminin kapanacağı ve agresif faiz indirimi sürecinin resmen başlayacağı anlamına geleceği için, altın tarafında çok agresif alımların gelmesi beklenmektedir. Bu, altın fiyatlarının hızlanacağı dönüm noktası olarak tarihe geçecektir.
Yeni Risk Ekseni: Altın Nerede Daha Güvende?
Geleneksel olarak Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin gibi jeopolitik riskler altının güvenli liman rolünü desteklerken, bu krizler nispeten sönümlenmiş gibi görünüyor. Ancak şimdi, çok daha büyük potansiyel taşıyan iki yeni cephe uluslararası risk haritasında belirdi:
-
Uzak Doğu’da Tehlikeli Gerilim: Hiç beklenmedik bir şekilde, Tayvan Boğazı üzerindeki Çin-Japonya gerilimi tırmanıyor. Japonya'nın bölgeye füze konuşlandırma kararı, Çin'in sert ve kararlı bir şekilde karşılık vereceği tehdidini beraberinde getirdi. Uzmanlar, bu çatışma potansiyelinin, önceki krizlerden çok daha büyük bir etki yaratacağını belirtiyor.
-
Amerika Kıtası’nda Savaş Rüzgârı: ABD'nin Venezuela Devlet Başkanı'nı terörist ilan etmesi ve ardından bölgeye bombardıman uçağı göndermesi, olası bir ABD-Venezuela çatışması riskini artırdı.
Bu iki yeni ve büyük jeopolitik risk, küresel belirsizliği zirveye taşıyarak, merkez bankalarını ve bireysel yatırımcıları altına daha da fazla yönlendirecek, böylece altın fiyatlarının tırmanışını hızlandıracaktır. Bu ortamda altın, kaostan korunmak isteyen sermaye için en güvenli liman olmaya devam ediyor.
5.500 Dolarlık Büyük Hedef Masada
Tüm bu katalizörlerin birleşimi, ons altın için yeni ve yüksek hedefleri beraberinde getiriyor. Uzmanlar, 4.100 dolar seviyesinin artık destek noktası haline geldiğini ve fiyatların bu seviyenin altına inmeyeceğini öngörüyor. İlk aşamada 4.300-4.400 dolar seviyeleri zorlanacak. Ardından 4.400-4.500 dolar bandı kritik bir eşik olacak. Asıl büyük yükseliş ise 4.500 dolar seviyesinin kırılmasıyla başlayacak ve nihai hedef olarak 5.500 dolar işaret ediliyor. Eğer beklenen Fed Başkan adayı açıklaması Aralık ayı ortasında gelirse, 4.500 dolarlık kırılımın vadesi çok daha erkene çekilecektir.
Öte yandan, Türkiye'de ise Dolar, Euro ve Sterlin kurları üzerinde yapay bir baskı devam ediyor. Bu baskının yüksek faizden yararlanmak isteyen yabancı yatırımcılar tarafından desteklenmesi, ülkenin içini boşaltma riskini beraberinde getiriyor. Bu inatçı para politikası, turizm, sanayi ve ihracat gibi sektörlere ciddi zarar vermektedir. Dolar Endeksi ve pariteler bir süre daha yatay seyredecek olsa da, Fed kararının ardından Dolar aleyhine, Japon Yeni ve altın lehine ciddi bir dalgalanma beklenmektedir. Kripto piyasalarında ise (Bitcoin 86.000 dolar, Ethereum 2.890 dolar) mevcut yükselişlere rağmen, olası olumsuz bir senaryoda ciddi satış baskısı riski devam ettiği için temkinli olunması öneriliyor.