Altın, yüzyıllardır güvenli liman olarak görülen bir yatırım aracı. Ancak son yıllarda altın fiyatlarının adeta roket hızıyla yükselmesi, yatırımcıların ve vatandaşların aklını karıştırıyor. Gram altın 5.000 TL sınırına dayanmış, ons altın ise 3.600 doları aşarak tarihi zirvelerini zorluyor. Peki, bu çılgın yükselişin ardında ne yatıyor? Altın fiyatları daha ne kadar yükselecek, yoksa bir düşüş mü kapıda? Ekonomistlerin çarpıcı açıklamaları ve piyasadaki son gelişmeler, bu sorulara yanıt ararken sizi şaşırtacak!
Son beş yılda altın piyasası, hem küresel hem de yerel dinamiklerin etkisiyle dramatik bir dönüşüm geçirdi. 2020 yılında, pandemiyle birlikte küresel ekonomilerde belirsizlik artarken, altın ons başına 2.000 dolar seviyesini ilk kez aşarak dikkatleri üzerine çekti. O dönemde, merkez bankalarının düşük faiz politikaları ve artan jeopolitik gerilimler, altını güvenli liman olarak öne çıkardı. 2021’de fiyatlar bir miktar dalgalansa da, 2022’de Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte altın yeniden yükselişe geçti. Gram altın, Türkiye’de dolar/TL kurundaki artışla birleştiğinde, 1.000 TL’yi aşarak rekor kırdı. 2023 ve 2024 yıllarında ise ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikaları, küresel ticaret gerilimleri ve Türkiye’deki enflasyonist baskılar, altını sürekli yukarı taşıdı. 2025’e geldiğimizde, gram altın 4.800-5.200 TL bandına yerleşirken, ons altın 3.600 doları test etti. Bu yükseliş, sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve jeopolitik faktörlerin bir yansıması olarak göze çarpıyor.
Peki, altın fiyatlarını bu denli ateşleyen temel nedenler neler? Uzmanlar, bu soruya iki ana başlık altında yanıt veriyor: temel ve teknik faktörler. Temel faktörlerin başında, ABD’deki siyasi ve ekonomik gelişmeler geliyor. 2025 yılında, ABD Başkanı Donald Trump’ın Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook’u görevden alması, piyasalarda şok etkisi yarattı. Bu hamle, Fed’in bağımsızlığına dair soru işaretlerini artırırken, yatırımcıların güvenli liman arayışını hızlandırdı. Altın, bu belirsizlik ortamında adeta bir sığınak haline geldi. Öte yandan, Fed’in faiz indirim politikaları da altını destekleyen bir diğer önemli unsur. Faiz indirimleri, dolar endeksini zayıflatırken, altının cazibesini artırıyor. Çünkü düşük faiz ortamında, yatırımcılar getiri sağlayan alternatiflerden uzaklaşarak altına yöneliyor. Bu durum, arz-talep dengesini bozarak fiyatları rekor seviyelere taşıyor.
Teknik faktörler ise altının yükselişine başka bir boyut katıyor. Altın, 2024’ün büyük bir kısmında yatay bir seyir izledi. Ancak, Fed’in faiz indirimlerine başlaması ve jeopolitik gerilimlerin artması, bu yatay seyri kıran bir itici güç oldu. Uzmanlar, altının dört ay boyunca sabit bir bantta hareket ettikten sonra, bu tür bir itici güçle ya yukarı ya da aşağı yönlü sert bir hareket yapabileceğini belirtiyor. Şu anki tablo, yukarı yönlü hareketin baskın olduğunu gösteriyor. Ons altın, 3.600 dolar civarında gezinirken, gram altın Türkiye’de 4.800 TL’yi aşarak yatırımcısını sevindirdi. Ancak, bu yükselişin sürdürülebilirliği konusunda farklı görüşler mevcut.
Jeopolitik gerilimler de altın fiyatlarını yukarı taşıyan bir diğer önemli etken. 2025 yılında, Orta Doğu’da artan tansiyon, özellikle ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları, piyasalarda büyük bir dalgalanma yarattı. İran’ın bu saldırılara nasıl yanıt vereceği belirsizliğini korurken, altın fiyatları bu risk algısıyla destek buluyor. Eğer gerilim tırmanırsa, ons altının 3.700 doları test etmesi şaşırtıcı olmayacak. Ancak, tansiyonun düşmesi durumunda, altın bir miktar geri çekilebilir. Yine de, uzmanlar bu geri çekilmelerin kalıcı olmayacağını ve uzun vadede altının yükseliş trendini koruyacağını öngörüyor.
Türkiye’deki yatırımcılar için altın fiyatları, sadece ons altının performansına değil, aynı zamanda dolar/TL kuruna da bağlı. 2025’te dolar/TL kuru, 41 TL seviyesini aşarak rekor kırdı. Bu durum, gram altının fiyatını doğrudan etkileyerek yerel yatırımcılar için hem fırsat hem de risk yarattı. Uzmanlar, Türkiye’deki yüksek enflasyon ortamının ve döviz kurlarındaki oynaklığın, altına olan talebi artırdığını vurguluyor. Özellikle düğün sezonu gibi dönemlerde fiziki altına olan talep, fiyatları daha da yukarı çekiyor. Ancak, bu yüksek fiyatlar, altın borcu olanları zor durumda bırakıyor.
Peki, altın fiyatları daha ne kadar yükselecek? Uzmanlar, bu soruya temkinli yaklaşıyor. Kısa vadede, ons altının 3.700 dolar, gram altının ise 5.200 TL seviyesine ulaşabileceği öngörülüyor. Ancak, bu yükselişin hızı ve sürdürülebilirliği, Fed’in faiz politikalarına, jeopolitik gelişmelere ve küresel ekonomik verilere bağlı. Uzmanlar, yatırımcılara panik alımları yapmaktan kaçınmalarını ve kademeli alım stratejisi izlemelerini öneriyor. Örneğin, eldeki sermayeyi tek seferde altına yatırmak yerine, belirli fiyat aralıklarında alım yapmak, riski azaltabilir. Gümüş piyasası da bu dönemde dikkat çekiyor; gümüşün gram fiyatı 39-43 dolar bandına yükselirken, bazı yatırımcılar için altın kadar cazip bir alternatif haline geldi.
Altın piyasasındaki bu çalkantılı dönem, hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor. Uzmanlar, kısa vadeli yatırımcıların Fed’in faiz kararlarını ve jeopolitik gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğini vurguluyor. Uzun vadeli yatırımcılar için ise altın, belirsizliklerin artığı bu dönemde hala en güvenilir limanlardan biri. Ancak, piyasaların oturmasını beklemek ve aceleci davranmamak, doğru hamle için kritik önem taşıyor. Altın fiyatlarının geleceği, küresel ekonominin nabzına bağlı olarak şekillenmeye devam edecek. Sizce altın, bu yükseliş trendini sürdürebilecek mi, yoksa bir düzeltme mi kapıda? Bu sorunun cevabı, önümüzdeki haftalarda piyasaların vereceği sinyallerde saklı!