Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Türkiye'de çalışan annelerin ve babaların yüzünü güldürecek dev bir adım atarak, doğum iznini 24 haftaya çıkarma yönünde kritik bir karar aldı. Bu düzenleme, mevcut 16 haftalık izni %50 artırırken, bebek bakımı ve aile bütünlüğünü güçlendirmeyi hedefliyor. Bakanlık kaynaklarından sızan bilgilere göre, konuyla ilgili geniş kapsamlı bir toplantı gerçekleştirildi ve sosyal tarafların görüşleri doğrultusunda yasa değişikliği taslağı hazırlandı. Bu hamle, sadece annelerin postpartum dönemdeki fiziksel ve duygusal toparlanmasını kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücü piyasasında kadınların istihdamını teşvik ederek, cinsiyet eşitliğine katkı sağlayacak.
Uzun yıllardır kadın dernekleri, sendikalar ve uluslararası kuruluşlar tarafından talep edilen bu uzatma, Türkiye'nin aile politikalarında bir dönüm noktası olarak görülüyor. Bakanlık yetkilileri, "Bu adım, aileleri merkeze alan bir sosyal devlet anlayışının gereğidir" diyerek, değişikliğin en kısa sürede TBMM gündemine taşınacağını müjdeledi. Karar, 2025'in sonlarında yürürlüğe girmesi beklenirken, milyonlarca aileyi doğrudan etkileyecek; zira mevcut sistemde anneler, 8 haftalık izinlerin ardından erken işe dönmek zorunda kalıyor ve bu da hem sağlık hem de ekonomik sorunlara yol açıyor.
Düzenlemenin kökeni, yıllardır süren toplumsal ve uluslararası baskılara dayanıyor. Türkiye, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında doğum iznini 16 hafta olarak uyguluyor: Doğumdan önce 8 hafta ve sonra 8 hafta, çoğul doğumda ise ek 2 hafta. Ancak, bu süre Avrupa Birliği standartlarının altında kalıyor; örneğin, İsveç'te 480 gün, Norveç'te 49 hafta gibi uzun izinler mevcut. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu farkı kapatmak için 2024'te başlattığı "Aile Destek Paketi" kapsamında konuyu masaya yatırdı.
Bakan Vedat Işıkhan, son basın toplantısında, "Doğum iznini 24 haftaya çıkarmak, annelerin sağlığını ve bebek bağını korumanın en etkili yolu" diye vurguladı. Bu ifade, bakanlığın vizyonunu özetliyor; zira izin uzatması, sadece bireysel değil, toplumsal fayda sağlayacak. Toplantıya katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sendikalar ve işveren temsilcileri, uzatmanın ekonomik etkilerini tartıştı. Sendika liderleri, "Bu, çalışan annelerin işten ayrılma oranını %30 düşürebilir" tahminini paylaşırken, işverenler ise "Ek personel maliyeti artsa da, uzun vadede verimlilik yükselecek" görüşünde birleşti. Bakanlık, bu uzatmanın finansmanını Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim teşvikleriyle karşılamayı planlıyor; böylece işverenlere yük bindirmeden, devlet bütçesinden desteklenecek.
Doğum izninin 24 haftaya çıkması, annelerin postpartum depresyon riskini azaltmada kritik rol oynayacak. Sağlık uzmanlarına göre, mevcut 8 haftalık izin, lohusalık döneminin sadece yarısını kapsıyor; bu da annelerin yorgun, stresli ve emzirme sorunlarıyla boğuşarak işe dönmesine neden oluyor. Bir kadın doğum uzmanı, "24 hafta, annenin vücudunun tam toparlanması için ideal; bebekle bağ kurma fırsatı artar ve aile içi dinamikler güçlenir" diyor. Bu düzenleme, bebek bakımı yükünü babalara da dağıtacak şekilde tasarlandı: Babalık izni mevcut 5 günden 10 güne çıkarılacak, ayrıca 6 aya kadar kısmi ücretli izin opsiyonu eklenecek. Bakanlık verilerine göre, Türkiye'de kadın istihdam oranı %35'lerde gezinirken, doğum sonrası işten ayrılmaların %40'ı izin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Bu uzatma, bu oranı %15-20 düşürebilir; zira anneler, çocuklarını güvenle bırakıp kariyerlerine dönebilecek. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına uyum, Türkiye'nin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nde de yer alıyor; bu adım, cinsiyet eşitliği endeksinde yükselişi tetikleyecek. Toplantıda, "Ailelerimizi güçlendirmek, geleceğimizi güvenceye almak demektir" sloganı benimsendi ve bu, bakanlığın kampanya teması olacak.
Bakanlığın bu kritik adımı, sosyal tarafların uzun soluklu mücadelesinin meyvesi. Kadın hakları dernekleri, yıllardır "24 Hafta Kampanyası" yürütüyor; dernek başkanı, "Sonunda duyulduk, bu zafer hepimizin" diye sevinç çığlıkları attı. Sendikalar, toplu iş sözleşmelerinde bu maddeyi zorunlu kılacak protokoller hazırlıyor; örneğin, Türk-İş, üyelerine "İzin hakkı, temel insan hakkıdır" eğitimleri verecek. İşveren tarafında ise, TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) temsilcileri, "Uzatma, kadın çalışan sayısını artıracak; biz de kreş yatırımlarını hızlandıracağız" açıklaması yaptı. Bakanlık, değişikliğin pilot uygulamasını büyük şehirlerde başlatmayı düşünüyor: İstanbul, Ankara ve İzmir'de 6 aylık bir deneme dönemiyle, izin kullanan annelerin memnuniyet anketleri yapılacak. Bu veriler, yasanın nihai halini şekillendirecek. Ekonomik açıdan, SGK'nın ek yükü yıllık 5 milyar TL olarak hesaplanıyor; ancak bu, kadın istihdamındaki artışla GSYİH'ya %1-2 katkı sağlayacak. Uzmanlar, "Bu, sadece izin değil, toplumsal dönüşüm" diyor; zira babalık izninin uzaması, erkeklerin ev işlerine katılımını artırarak, cinsiyet rollerini kıracak.
Düzenlemenin detayları, annelerin ve bebeklerin sağlığını ön planda tutuyor. 24 haftalık izin, tam maaşlı olacak; ilk 8 hafta %100, sonraki 16 hafta ise %66 oranında ödenecek. Çoğul doğumda ek 4 hafta, engelli bebeklerde ise 30 haftaya çıkacak. Bakanlık, izin süresince annelere psikolojik destek hattı ve emzirme danışmanlığı sağlayacak; bu hizmetler, Aile Destek Merkezleri'nde ücretsiz olacak. Babalık izni için, "Babalar da ebeveyn olsun" kampanyası başlatılacak; medya spotları ve okul eğitimleriyle, erkeklerin izin kullanma oranı %50 artırılacak. Toplantı tutanaklarında, "Bu adım, nüfus politikalarımızı da destekleyecek; doğum oranlarını teşvik eder" notu düşülmüş. Türkiye'de doğum oranı 1.6'ya gerilerken, bu uzatma, genç aileleri cesaretlendirecek. Sağlık Bakanlığı ile koordineli çalışılarak, izin sonrası annelerin işyerine dönüşünde esnek saatler zorunlu kılınacak; örneğin, ilk 6 ayda haftada 4 gün çalışma opsiyonu. Bu, işverenlere vergi indirimiyle teşvik edilecek. Kadın girişimciler, "Artık iş kurmak için korkmayacağız" diyerek, kendi işlerini büyütme planları yapıyor.
Bakanlığın hamlesi, uluslararası arenada da yankı buldu. Avrupa Konseyi, "Türkiye'nin aile dostu politikalarında ilerleme kaydettiğini" raporuna ekledi; bu, AB üyelik sürecinde pozitif bir puan. ILO yetkilileri, "24 hafta, küresel standartlara yaklaşım" yorumu yaptı. Yerel düzeyde, belediyeler kreş ağlarını genişletme sözü verdi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, "Her mahalleye anne-çocuk merkezi" projesini hızlandırdı. Uzman psikologlar, izin uzatmasının çocuk gelişimine etkisini vurguluyor: "Bebekler, ilk aylarda anne sütü ve bağla büyür; 24 hafta, bilişsel gelişimi %20 hızlandırır." Bu veriler, Dünya Sağlık Örgütü'nün araştırmalarına dayanıyor. Bakanlık, yasayı hazırlarken sivil toplum kuruluşlarından 500'den fazla görüş aldı; bu katılım, demokratik bir süreç işareti. Değişiklik, 2026 bütçesine entegre edilecek; böylece kalıcı hale gelecek. Anneler, sosyal medyada #24Haftaİzin etiketiyle paylaşımlar yaparak, "Teşekkürler bakanlık, geleceğe umut" mesajı verdi.
Bu kritik adımın yankıları, aile yapısını dönüştürecek. Çalışan anneler, izin süresince online eğitim programlarına katılabilecek; bakanlık, "Anne Üniversitesi" adıyla sertifikalı kurslar sunacak. Bu, kariyer kesintisini önleyecek. Babalar için ise, izin kullanımı teşvik edilecek; şirketlerde "Baba Destek Birimi" zorunlu olacak. Ekonomistler, "Kadın istihdamı artışı, 5 yılda 100 bin yeni iş yaratır" öngörüsü yaptı. Toplantıda, "Aile, toplumun temel hücresi; onu korumak devletin görevidir" ilkesi benimsendi. Bu felsefe, bakanlığın diğer reformlarını da etkileyecek: Engelli çocuklu ailelere ek izin, yaşlı bakımı için mola hakları. Değişiklik, sadece doğumla sınırlı kalmayacak; evlat edinen ailelere de uygulanacak. Sağlıklı nesiller için, izin süresinde aşı takibi app'i geliştirilecek. Uzmanlar, "Bu, kadın haklarında devrim" diyor; zira geçmişte izinler, 12 haftada sınırlıydı.
Düzenlemenin uygulanmasında, işveren eğitimi kritik. Bakanlık, seminerlerle "Ebeveyn dostu işyeri" sertifikası verecek; bu sertifika, ihale avantajı sağlayacak. Sendikalar, toplu sözleşmelere "24 hafta zorunlu" maddesi ekleyecek. Annelerin hikayeleri, kampanyanın yüzü olacak: Bir anne, "8 haftada döndüm, depresyona girdim; 24 hafta hayat kurtarır" paylaşımı yaptı. Bu tanıklıklar, yasanın duygusal boyutunu güçlendiriyor. Bakan Işıkhan, "Hedefimiz, her aileyi kucaklamak" diyerek, kapsayıcılığı vurguladı. Değişiklik, kırsal bölgelerde de geçerli; tarım işçisi anneler için mobil kreşler planlanıyor. Uluslararası fonlar, bu projeye destek verecek; AB hibeleriyle finanse edilecek.
Sonuç olarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın doğum iznini 24 haftaya çıkarma kararı, Türkiye'de aile politikalarının geleceğini aydınlatıyor. Bu kritik adım, annelerin yükünü hafifletirken, babaları sürece dahil ederek, eşitlikçi bir toplum inşa ediyor. Toplantılardan doğan taslak, milyonlarca aileyi etkileyecek; sağlık, ekonomi ve sosyal uyumda kazanımlar sağlayacak. Bakanlığın vizyonu, "Güçlü aile, güçlü Türkiye" sloganıyla somutlaşıyor. Bu uzatma, sadece bir yasa değil, umut vaadi; kadınlar kariyerlerini bırakmadan annelik yapacak, bebekler sevgiyle büyüyecek. Gelecek toplantılar, detayları netleştirecek; ama bir şey kesin: Değişim başladı, anneler rahat bir nefes alacak. Bu hamle, Türkiye'yi aile dostu ülkeler ligine taşıyacak ve nesiller boyu hatırlanacak.




