Türk pop müziğinin 90'lı yıllarına damga vuran, "Hercai", "Nazına Ölüyorum", "Cici Kız" gibi muhteşem şarkıların sesi Çelik Erişçi, sakin ve mütevazı tutulmayla bilinse de, son günlerde yaşadığı bir olayla adeta isyan dönemlerini çekti. Sanatçı, sosyal medya üzerinden kendisine ulaşan ve akıllı telefon sınırlarını zorlayan bir talep karşısında sessizliğini bozarak, hem izleyicini şaşırttı hem de sanatçıların yaşadığı bir sorun göz önüne serdi. Bu isyan, sadece bir mesajın ifşası değil, aynı zamanda kullanılanın görünen görünür yüklerin de bir dışavurumuydu.
Her şey, Çelik'in sosyal medya hesabına gelen bir doğrudan mesajla başladı. Sanatçı, son zamanlarda bu tür taleplerinin inanılmaz bir boyuta ulaştığını belirterek, bir takipçisinin kendisinden tam 800 bin Türk Lirası istediğini kamuoyuna duyurdu. Bu dudak uçuklatan rakamın şaşkınlığını ve hastalığını gizleyemeyen Çelik, durumu ifşa ederek bir tartışmanın fitilini ateşledi. Sanatçı, bu talebin mantıksal sınırlarını aşmış ve artık bir dur denmesinin ortaya çıkmasını açıkça belli etti.
Paylaşımında, "O kadar fazla böyle mesaj alıyorum ki... Mantıksız aşan şeyler..." diyerek sözlerine başlayan Çelik, aslında sorunun yardım etmekten kaçınmak olmadığını özellikle vurguladı. Birçok farklı kullanışlı gibi kendisinin de artan yardım faaliyetinde bulunduğunu, ihtiyaç sahiplerine sessiz sedasız destek olduğunu ancak bunların reklam malzemesi yapımını asla doğru bulmadığını belirtti. Sanatçının asıl tepkisi, yardım talebinin beyanzlığı ve ısrarcı bir tavırla, adeta bir hakmış gibi davranmaktaydı. Bu hastalığın kendisini ve meslektaşlarını ne denli rahatsız ettiğini dile getiren Çelik, isyanını şu şiddetli sözlerle noktaladı: "İnsanın babasından 800 bin TL isteyemez."
Bu kayıp ifade, sosyal medyada anında yankı buldu. Birçok kullanıcı, Çelik'e hak veriyor, bazı da ünlülerin sunduğu bu tür beklentilerinin "normal" olduğunu savundu. Ancak Çelik'in isyanı, sadece bir para talebine yönelik değildi. Aynı zamanda sanatçıların birer "yürüyen bankamatik" olarak görülmesine, özel hayatlarının ve kişisel sınırların hiçe sayılmasına yönelik bir tepkiydi. Olayın daha da ilginç bir hal alması ise, para isteyen takipçinin bir yakınının da Çelik'e mesaj atarak durumun dahil olmasıyla yaşandı. Çelik, bu mesajları da paylaşarak konuları ne kadar karmaşık bir boyuta kadar uzanan gözlere kadar serdi.
Bu olay, sanatçıların sosyal medya üzerinden maruz kaldığı baskıyı ve beklentileri bir kez daha gündeme taşıdı. Çelik'in bu haklı isyanı, aralıksız dünyanın ötesinde, sanatçıların da birer insan olduğunu ve kişisel sınırlara saygı duyulmaması hatırlatan acı bir örnek oldu. 800 bin liralık talep, belki de sadece bardağı taşıran son damlaydı. Asıl mesele, empati ve mantıksal sınırlar, beklentilerin, sanatçıların üzerinde yarattığı duygusal gerginliktu. Çelik'in bu çıkışı, belki de birçok meslektaşının sessiz çığlığının tercümanı oldu.