Türkiye’nin sokak lezzetlerinden biri olan tantuni, her zaman uygun fiyatıyla gönülleri fethetmiştir. Ancak son günlerde bir işletmenin ekmek arası tantuniyi tam 35 TL’ye satması, sosyal medyada adeta bir fırtına kopardı. Mersin’in meşhur lezzeti, bu kez lezzetiyle değil, fiyatıyla gündeme oturdu. Peki, bu fiyat artışı bir istisna mı, yoksa ekonomik dalgalanmaların sokak lezzetlerine yansıması mı? Vatandaşlar bu duruma nasıl tepki gösteriyor ve bu olay naberaberinde hangi tartışmaları getirdi? Gelin, bu olayın detaylarına birlikte dalalım.
Tantuni, Mersin’in dar sokaklarında doğmuş, baharatlı eti ve ince lavaş ekmeğiyle Türkiye’nin her köşesinde sevilerek tüketilen bir lezzet. Geleneksel olarak uygun fiyatlı bir sokak yiyeceği olarak bilinen tantuni, özellikle öğrencilerin ve dar gelirli vatandaşların favorisi. Ancak bir işletmenin ekmek arası tantuniyi 35 TL gibi dudak uçuklatan bir fiyata satması, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Fiyatın bu denli yüksek olması, vatandaşlar arasında hem şaşkınlık hem de öfke yarattı. Sosyal medya platformlarında paylaşılan bir fiş fotoğrafı, bu tartışmayı alevlendiren ilk kıvılcım oldu. Fotoğrafta, bir ekmek arası tantuninin 35 TL’ye satıldığı net bir şekilde görülüyordu. Bu görüntü, kısa sürede binlerce beğeni, yorum ve paylaşım aldı.
Olayın sosyal medyada yayılmasıyla birlikte, vatandaşlar tepkilerini dile getirmekten çekinmedi. Kimileri bu fiyatı “fahiş” olarak nitelendirirken, kimileri de işletmenin bu fiyat politikasını ekonomik koşullara bağladı. Bir kullanıcı, “Tantuni 35 TL olmuş, yakında ekmek arası hava yeriz!” diyerek duruma esprili bir şekilde yaklaştı. Ancak esprilerin ardında, vatandaşların ekonomik sıkıntılar karşısında yaşadığı hayal kırıklığı açıkça hissediliyordu. Bir başka kullanıcı ise, “Mersin’de tantuni 10-15 TL’ye yenirken, bu fiyat neyin nesi?” diyerek yerel fiyatlarla kıyaslama yaptı. Bu tepkiler, olayın sadece bir işletmeyle sınırlı olmadığını, daha geniş bir ekonomik tartışmanın parçası haline geldiğini gösteriyor.
Peki, bu fiyat artışı sadece bir işletmenin kendi kararı mı, yoksa daha büyük bir trendin habercisi mi? Türkiye’de son yıllarda artan enflasyon ve maliyetler, gıda sektörünü derinden etkiledi. Et fiyatlarındaki yükseliş, un ve yağ gibi temel malzemelerin maliyetindeki artış, küçük işletmeleri bile zor duruma düşürdü. Birçok esnaf, artan giderleri karşılamak için fiyatlarını yükseltmek zorunda kaldığını ifade ediyor. Ancak tantuni gibi halkın “ucuz ve lezzetli” olarak gördüğü bir yiyeceğin bu denli yüksek bir fiyata satılması, kamuoyunda hassas bir noktaya dokundu. Vatandaşlar, sokak lezzetlerinin artık “lüks” kategorisine kaymasından endişe duyuyor.
Tartışmanın bir diğer boyutu ise, işletmenin bu fiyat politikasıyla müşteri kitlesini nasıl etkileyeceği. Sosyal medyada bazı kullanıcılar, bu işletmeyi boykot etme çağrısında bulundu. “35 TL’ye tantuni yemem, gider evde yaparım” gibi yorumlar, vatandaşların bu fiyatlara karşı kendi çözümlerini üretmeye başladığını gösteriyor. Öte yandan, bazı kullanıcılar işletmeyi savunarak, “Kimse kimseyi zorla yedirmiyor, beğenmeyen almasın” şeklinde görüşlerini belirtti. Bu çelişkili tepkiler, toplumun ekonomik koşullar karşısındaki farklı duruşlarını da gözler önüne seriyor.