Türkiye'de emeklilik planı yapan yüz binlerce vatandaş için tarihin en kritik dönemlerinden biri yaşanıyor. 2025 yılının son günü olan 31 Aralık, birçok kişi için borçlanma maliyetlerinde büyük bir kırılma noktası olacak. Uzmanlar, bu tarihi kaçıranların 78 bin lira civarında ek maliyet ile karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıda bulunuyor.
Dünya Gazetesi yazarlarından Özgür Erdursun'un yaptığı detaylı analize göre, 2025 ile 2026 yılları arasında emeklilik borçlanma sisteminde yaşanacak değişiklikler, sosyal güvenlik tarihindeki en büyük maliyet artışlarından birine yol açacak. Bu durum özellikle askerlik borçlanması, eğitim borçlanması ve Bağ-Kur ihyası gibi işlemleri planlayan vatandaşları doğrudan ilgilendiriyor.
2025 yılının sonuna yaklaşırken sosyal güvenlik sistemi açısından tarihi bir dönüm noktası yaşanıyor. Emeklilik hesapları yapan vatandaşlar için kritik tarih olan 31 Aralık 2025'in önemi her geçen gün daha da artıyor. Uzmanların yaptığı hesaplamalara göre, bu tarihten sonra başvuru yapacak olanlar, önceki döneme göre ciddi maliyet artışları ile karşılaşacak.
Borçlanma oranlarında yaşanacak değişiklik tek başına bile önemli bir maliyet farkı yaratıyor. Şu anda yüzde 32 olan borçlanma oranının 2026 yılında birçok kalemde yüzde 45'e yükselmesi bekleniyor. Bu artış yüzeysel olarak 13 puanlık bir artış gibi görünse de gerçek maliyet etkisi çok daha fazla. Uzmanlar bu artışın gerçek anlamda yüzde 41'e yakın bir maliyet artışı anlamına geldiğini belirtiyor.
Ancak asıl tehlike bu artışın tek başına olmaması. Borçlanma oranlarındaki bu yükselişe bir de asgari ücretteki beklenen artış eklendiğinde ortaya çıkan tablo oldukça çarpıcı hale geliyor. 2026 yılı başında asgari ücrette en az yüzde 25 oranında bir artış bekleniyor ve borçlanma tutarları doğrudan asgari ücrete endeksli olduğu için bu durum maliyetleri daha da yukarı çekecek.
Yapılan hesaplamalara göre yüzde 41 oranındaki artış ile yüzde 25'lik asgari ücret artışının birleşim etkisi, toplamda yaklaşık yüzde 78'lik bir maliyet artışı demek. Bu rakamlar pratikte şu anlama geliyor: Bugün 100 bin lira olan bir borçlanma dosyasının maliyeti 2026 yılı başında 178 bin liraya yükselecek. Bu da yaklaşık 78 bin liralık bir ek maliyet anlamına geliyor.
Borçlanma sistemi içinde farklı kategorilerde işlemler bulunuyor ve bu kategorilerin çoğu 2026 yılında oran artışından etkilenecek. 5510 sayılı Kanun'un 41. maddesi kapsamında yapılan borçlanmaların büyük bölümünde bu oran artışı devreye girecek. Askerlik dönemini borçlanmak isteyenler şu anda yüzde 32 olan oranla işlem yapabiliyorken 2026'da bu oran yüzde 45'e çıkacak. Aynı artış eğitim, doktora ve tıpta uzmanlık borçlanması için de geçerli olacak.
Avukatlık stajı dönemini borçlanmak isteyenler de benzer bir durumla karşı karşıya. Yüzde 32'den yüzde 45'e çıkacak bu oran, tutukluluk veya gözaltı süreleri için yapılacak borçlanmalarda da uygulanacak. Aylıksız izin dönemlerini sigortalı sayılması için borçlanmak isteyenler için de aynı oran artışı söz konusu. Bağ-Kur sisteminde sigortalılık süresini yeniden canlandırmak isteyenler ise 2025'te yüzde 34,5 olan oranla karşılaşırken 2026'da bu oran yüzde 45'e yükselecek.
Bazı borçlanma kategorilerinde ise oran sabit kalıyor ancak asgari ücret artışı nedeniyle yine maliyet yükseliyor. Doğum borçlanması için oran yüzde 32 seviyesinde sabit kalacak ancak hesaplama tabanı olan asgari ücretteki artış nedeniyle ödenecek tutar artacak. Yurtdışında geçen süreleri borçlanmak isteyenler için de benzer durum geçerli. Bu kategoride oran yüzde 45'te sabit kalsa da asgari ücret artışı maliyeti yukarı çekecek.
Uzmanlar 31 Aralık 2025 tarihini neden bu kadar kritik görüyor sorusunun cevabı oldukça net. 2025 yılı içinde başvuru yapan herkes o günkü oranları ve o günkü asgari ücret seviyesini sabitlemiş oluyor. Bu sayede hem yüzde 41'lik oran farkının etkisi sıfırlanıyor hem de asgari ücret artışı hesaplamaya dahil olmuyor. Toplamda yüzde 78'e varan maliyet yükü bu şekilde ortadan kalkıyor.
Başka bir deyişle 31 Aralık 2025'e kadar başvuru yapanlar 2026 yılında en az 78 bin lira ek ödeme yapmaktan kurtulacak. Bu rakam ortalama bir borçlanma dosyası için geçerli ve kişinin borçlanmak istediği süreye göre bu tutar daha da yüksek olabilir.
Peki emekliliği ne zaman almak daha mantıklı? Bu soru da birçok kişinin kafasında. Merkez Bankası'nın 2025 yılı için açıkladığı enflasyon beklentisi yüzde 31 ile 33 aralığında. Bu oranlara göre SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 13 ile 14 arasında, memur emeklilerine ise yüzde 19 ile 20 civarında zam yapılması bekleniyor.
Uzmanların belirttiği bir diğer önemli nokta ise emekliliği 2026'ya bırakanların maaş hesabındaki büyüme katsayısı farkı nedeniyle yüzde 2 ile 5 arasında bir kayıpla karşılaşabileceği. Bu nedenle hem maaş kaybı hem borçlanma maliyeti birlikte düşünüldüğünde 2025 yılı birçok kişi için çok daha avantajlı bir emeklilik yılı olarak öne çıkıyor.
Emeklilik maaşı hesaplamasında kullanılan büyüme katsayısı her yıl güncelleniyor ve bu katsayı emeklilik maaşının belirlenmesinde kritik rol oynuyor. 2026 yılına kalan emekliler için bu katsayıdaki değişiklik dezavantaj yaratabilir. Özellikle enflasyon ve ekonomik göstergeler göz önüne alındığında 2025 yılında emekli olmak daha karlı görünüyor.
31 Aralık tarihi yaklaşırken uzmanlar alarm veriyor. Hem borçlanma oranlarındaki artış hem asgari ücret etkisi hem de emeklilik maaşı hesaplamaları birleştiğinde 2026 yılı maliyetlerin zirve yapacağı bir dönem olacak. Bugün yapılan bir başvuru yarın ödenecek 78 bin liranın önüne geçiyor ve 31 Aralık 2025 tarihi emeklilik planlamasında gerçek bir kırılma noktası oluşturuyor.
Geç kalanlar için maliyetler geri dönüşü olmayacak şekilde yükselecek. Bu nedenle emeklilik planı yapan vatandaşların en kısa sürede harekete geçmesi ve borçlanma başvurularını 2025 yılı bitmeden tamamlaması büyük önem taşıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu nezdinde yapılacak başvurular için gerekli belgeler önceden hazırlanmalı ve işlemlere zaman kaybetmeden başlanmalı.
Özellikle askerlik dönemini borçlanmak isteyenler için durum oldukça acil. Askerlik süresi genellikle 6 ay ile 15 ay arasında değişiyor ve bu sürenin borçlanma maliyeti 2026'da önemli ölçüde artacak. Aynı şekilde üniversite ve lisansüstü eğitim dönemlerini borçlanmak isteyenler de 2025 yılı içinde başvuruda bulunarak ciddi bir tasarruf sağlayabilir.
Bağ-Kur prim borçlarını kapatmak isteyenler için de durum farklı değil. Bağ-Kur sisteminde geçmişte ödenmemiş primler için yapılacak borçlanmada oran artışı daha da fazla olacak. 2025'te yüzde 34,5 olan bu oran 2026'da yüzde 45'e çıkacak ve asgari ücret artışı ile birlikte maliyet çok daha yukarı gidecek.
Emeklilik danışmanları vatandaşlara borçlanma başvurusu yapmadan önce mutlaka detaylı hesaplama yapmalarını öneriyor. Sosyal Güvenlik Kurumu e-Devlet üzerinden sunduğu hesaplama araçları ile vatandaşlar borçlanma tutarlarını öğrenebiliyor. Ancak bu hesaplamalar 2025 yılı için geçerli ve 2026'da bu tutarlar önemli ölçüde değişecek.
Borçlanma başvurusu için gerekli belgeler arasında nüfus cüzdanı fotokopisi, diploma veya öğrenci belgesi (eğitim borçlanması için), askerlik terhis belgesi (askerlik borçlanması için) ve varsa daha önceki sigortalılık belgelerinin bulunması gerekiyor. Bu belgeler önceden temin edilmeli ve başvuru süreci hızlandırılmalı.
31 Aralık 2025 tarihi sadece borçlanma için değil genel emeklilik planlaması için de bir milat oluşturuyor. Bu tarihten sonra emeklilik sisteminde yaşanacak değişiklikler sadece borçlanma maliyetlerini değil emekli maaşı hesaplamalarını da etkileyecek. Bu nedenle emekliliğe hak kazanmış ancak henüz başvurmamış olanların da 2025 yılını değerlendirmeleri gerekiyor.
Sosyal güvenlik uzmanları bu konuda net tavsiyelerde bulunuyor. Emeklilik koşullarını sağlamış veya sağlamak üzere olan herkesin 31 Aralık 2025 tarihini kaçırmaması gerektiğini vurguluyorlar. Özellikle borçlanma yaparak emekli olmayı planlayan vatandaşlar için bu tarih hayati önem taşıyor.
Sonuç olarak 2025 yılının son günü emeklilik planlaması yapan milyonlarca vatandaş için unutulmaması gereken bir tarih haline geldi. 78 bin lira gibi ciddi bir rakamın söz konusu olduğu bu durumda erken hareket etmek büyük tasarruf sağlayacak. Borçlanma yapmayı düşünen herkesin bu fırsatı kaçırmaması ve en kısa sürede gerekli başvuruları yapması büyük önem taşıyor.