Türkiye, 2025 yılında yükselen enflasyon oranları ile birlikte ekonomik olarak kritik bir dönemden geçiyor. Milyonlarca emekli ve kamu çalışanının maaşlarına yapılacak zamlar, hem ekonominin genel gidişatı hem de vatandaşların yaşam standartlarını yakından ilgilendiriyor. 2025 yılının ilk sekiz ayında toplam enflasyon oranı %21,5'e ulaşmış durumda ve bu durum maaş artışları üzerinde doğrudan etkili. Ancak enflasyon verileri ve ekonomik beklentiler, 2026 Ocak ayında yapılacak zamların çok daha yüksek, çift haneli oranlarda olacağını işaret ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon rakamları, yıl içinde özellikle temmuz ve ağustos aylarında tekrar yükselişe geçti. Ocak ayından Ağustos ayına kadar gerçekleşen kümülatif enflasyon %21,5 olarak kaydedildi. Ancak uzmanlar, yıl sonu itibarıyla bu oranın %28-30 bandına ulaşabileceği görüşünde. Artan enerji, gıda ve eğitim giderlerinin etkisiyle enflasyonun daha da yükselmesi bekleniyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın da enflasyon hedefi %24 olarak belirlenmiş olsa da, gerçekleşmeler bu hedefin aşılacağını gösteriyor.
SGK, Bağ-Kur gibi sosyal güvenlik kurumlarına bağlı emekliler, enflasyon oranları kadar zam alacaklar. 2025 yılının ikinci yarısında oluşacak fark doğrultusunda %10 ile %12 arasında bir zam yapılması beklenmekte. Ancak bu zam oranları, yılın geri kalanındaki yüksek enflasyon etkisi dikkate alındığında yetersiz kalacak. 2026 Ocak ayında yapılacak zamlar artırıcı niteliğe sahip olacak ve bu da emeklinin alım gücünü koruma amacı taşıyacak.
Memurlar ve memur emeklileri, toplu sözleşme kapsamında %11 taban zam alırken bunun üzerine enflasyon farkı da eklenecek. Böylece toplam artışın %16 ile %18,5 arasında gerçekleşmesi bekleniyor. Kamu çalışanlarının ücretlerindeki bu artışlar, hem disiplinli bir mali politika izlenmesi gerekliliğini hem de memur kesiminin beklentilerini dengede tutma zorunluluğunu ortaya koyuyor.
Milyonlarca vatandaşın maaşlarına yapılacak bu zamlar, sadece bireysel gelirleri değil, aynı zamanda ekonomik döngüyü de etkileyecek. Yüksek enflasyon nedeniyle daralan alım gücünün telafi edilmesi, yaşam standartlarının korunması açısından büyük önem taşıyor. Öte yandan, bu artışlar bütçe üzerinde ek yük oluşturabilir ve ekonomi politikalarında denge arayışlarını güçlendirebilir.
2026 Ocak Zammının Kritik Önemi:
Uzman Özgür Erdursun’un yaptığı hesaplamalara göre, 2026 Ocak ayında enflasyonun yüksek seyrini sürdürmesi sonucu zam oranlarının çift haneli rakamlara ulaşması kaçınılmaz görünüyor. Bu dönemde maaş artışlarının, vatandaşların yaşadığı maddi zorlukları bir nebze olsun azaltması bekleniyor. Ancak bu zamlar, ekonomik göstergelerin sürekli takip edilmesini ve politikaların esnek uygulanmasını gerektiriyor.
Sonuç:
Türkiye ekonomisinin 2025 ve 2026 yıllarındaki en önemli gündem maddelerinden biri, emekli ve memur maaşlarındaki zam oranları. Artan enflasyonla birlikte, maaşlarda yapılacak olan artışlar hem ekonomik istikrar hem de sosyal refah açısından belirleyici olacak. Çift haneli zam beklentisi, milyonlarca vatandaş için umut yaratırken, ekonomik dengeyi sağlamak adına alınacak önlemler de büyük önem taşıyor. Türkiye, bu kritik süreçte hem fiyat istikrarını hem de vatandaşların satın alma gücünü koruma mücadelesi verecek.
Bu çerçevede, 2026 yılı Ocak ayında herkesin gözü maaş artışlarında olacak ve kamu çalışanları ile emeklilerin ekonomik nefes alması adına yapılacak düzenlemeler yakından takip edilecek.