Siyaset arenası, her daim bir tiyatro sahnesi gibi; spotlar altında vaatler uçuşur, alkışlar arasında entrikalar döner. Türkiye'de son aylarda, ekonomik fırtınalar, dış politika gerilimleri ve yerel gündemlerin yarattığı dalgalanmalar, partileri adeta bir satranç tahtasına hapsediyor. Her hafta yeni bir tartışma, her ay yeni bir kriz... Vatandaşlar, kahvehanelerde, sosyal medyada, aile sofralarında aynı soruyu soruyor: "Bu gidişat nereye?" Anket şirketleri, bu merakı besleyen pusulalar gibi; ama tek bir araştırma yetmez, ortalamalar asıl gerçeği fısıldar. Hele ki 13 farklı firmanın verisi bir araya gelince, resim netleşir – ve bazen de sarsar.
İşte o beklenen tablo: 13 anketin ortalaması netleşti ve CHP, oy oranlarında yüzde 32,5 ile zirveyi kimseye kaptırmıyor! AKP ise yüzde 29,8'le hemen ensesinde, farkı kapatmaya çalışıyor. DEM Parti yüzde 10,2'yi korurken, MHP yüzde 8,7'de istikrarlı bir seyir izliyor. İYİ Parti'nin yüzde 7,1'lik oranı, son yükselişle dikkat çekerken, YRP yüzde 4,5'le sürpriz bir atak yapıyor. Zafer Partisi yüzde 2,8, DEVA yüzde 2,3 ve Gelecek Partisi yüzde 1,9'la alt sıralarda yer alıyor; diğerleri ise yüzde 1'in altında kalıyor. Bu ortalamalar, eylül ve ekim aylarındaki saha çalışmalarından derlendi – tam 25 bin katılımcı, yüz yüze ve online anketlerle gerçek nabzı tuttu. Kararsızlar yüzde 6,5 olarak hesaplandı, ki bu da her an dengeleri değiştirebilecek bir dinamik.
Bu verilerin arkasında, aylardır biriken dinamikler yatıyor. CHP'nin liderliği, özellikle büyükşehirlerdeki memnuniyetsizliğin yansıması: İstanbul ve Ankara'da yerel yönetim başarıları, oy tabanını genişletti; son ekonomik verilerle birlikte, "değişim" rüzgarı esti. AKP için ise taban sadakati hala güçlü, ama genç seçmen kaybı yüzde 5'lik bir erozyona yol açtı – enflasyon ve işsizlik anketlerde en çok dile getirilen şikayetler arasında. DEM Parti'nin istikrarı, Kürt seçmenin konsolidasyonundan geliyor; doğu illerinde yüzde 25'lere varan oranlar, ulusal ortalamayı yukarı çekiyor. MHP ise ittifak gücüyle ayakta, ama solo anketlerde yüzde 6'ya geriliyor. İYİ Parti'nin toparlanması, lider değişikliği sonrası iç reformlarla ilgili; batı illerinde milliyetçi oyların dağılımı, burada kilit rol oynuyor.
YRP'nin yükselişi ise en merak uyandıran kısım: Muhafazakar tabanda, geleneksel partilere alternatif arayışı, oyunu ikiye katladı. Özellikle İç Anadolu ve Karadeniz'de, dini ve sosyal politikalarla sempati topluyor – bir ankette, "yeni nesil muhafazakarlık" algısı yüzde 12'ye ulaştı. Zafer Partisi'nin göçmen politikaları, milliyetçi kesimde niş bir alan açtı; ama geniş tabana ulaşmak için propaganda hızı yetmiyor. DEVA ve Gelecek gibi yeni aktörler, entelektüel seçmende yankı bulsa da, organizasyon zayıflığı sınırlıyor onları. Anket metodolojilerine bakarsak, Konda, MetroPOLL ve Optimar gibi firmaların ağırlıklı katkısıyla ortalamalar hesaplandı; hata payı yüzde 2,5 olarak tutuldu, ki bu da verilerin güvenilirliğini artırıyor.
Pazar dinamikleri açısından, bu ortalamalar seçim simülasyonlarını değiştiriyor. Eğer yarın genel seçim olsa, CHP tek başına yüzde 32,5'le 190-200 milletvekili çıkarır; AKP 175-185 bandında kalır. İttifaklar devreye girerse, Cumhur İttifakı yüzde 38,5'le önde, Millet İttifakı yüzde 39,6'yla kafa kafaya. DEM Parti'nin rolü kritik: Yerel ittifaklarla barajı aşan oylar, dengeyi sola kaydırabilir. Son aylarda, ekonomik göstergeler bu tabloyu şekillendirdi: TÜİK'in enflasyon verisi yüzde 70'i aşarken, anketlerde "geçim sıkıntısı" ilk sırada – CHP bu konuda yüzde 45'lik bir güven skoru aldı. AKP'nin dış politika hamleleri, milliyetçi oyları konsolide etti; ama pandemi sonrası yorgunluk, gençlerde uzaklaşma yarattı.
Sosyal yansımalar da cabası. Sosyal medyada #AnketOrtalaması etiketiyle tartışmalar alevlendi; bir CHP'linin "Zirve bizim, değişim geliyor" paylaşımı 50 bin etkileşim aldı. AKP tabanı ise "Anketler manipüle, sandıkta görürüz" diye karşılık verdi. Genç seçmen anketlerdeki tutumu dikkat çekici: Yüzde 18'i kararsız, yüzde 25'i DEM veya İYİ Parti'ye kaymış. Kadın oyları CHP'yi, erkek oyları MHP'yi güçlendiriyor – cinsiyet kırılımı, strateji için altın değerinde. Uzmanlar, bu verilerin "ara dönem" sinyali verdiğini söylüyor: 2026 yerel seçimlerine 6 ay kala, kampanyalar hızlanacak; parti kongreleri, bu ortalamaları merkeze alacak.
Ekonomik bağlamda, oy oranları bütçe politikalarını etkiliyor. CHP'nin yükselişi, sosyal yardım vaatlerini ön plana çıkarıyor; AKP ise altyapı yatırımlarıyla cevap verecek. Anketlerde, "en önemli sorun" sıralaması şöyle: Ekonomi yüzde 62, adalet yüzde 18, güvenlik yüzde 12. Bu, partilerin manifestolarını şekillendiriyor – YRP'nin sosyal adalet vurgusu, DEVA'nın hukuk reformu çağrısı, hepsi bu verilerden besleniyor. Kararsızların profili ise heterojen: Şehirli orta sınıf, kırsal emekliler... Onları ikna etmek, milyonlarca liralık reklam bütçeleri gerektirecek.
Gelecek projeksiyonları ise heyecan verici. Eğer mevcut trend devam ederse, ocak ayına kadar CHP yüzde 34'e, AKP yüzde 28'e iner; YRP ise yüzde 5'i zorlar. Ama sürprizler olabilir: Bir dış kriz veya lider skandalı, dengeleri altüst eder. Anket firmaları, metodolojik yeniliklerle (AI destekli veri analizi) daha hassas hale geliyor – bu 13'lünün gücü, işte buradan. Vatandaşlar için mesaj net: Oyunuzu bilinçli verin, çünkü bu ortalamalar sadece sayı değil, geleceğin haritası.
Sonuçta, siyasetin nabzı bu verilerde atıyor – 13 anketin ortalaması, bir ayna gibi yansıtıyor umutları, korkuları. Zirve yarışı kızışırken, sandık her şeyi değiştirebilir. Hangi parti gülecek? Ortalamalar ipucu veriyor, ama son söz halkın. Bu tabloyu cebinize koyun, yarınki tartışmalara hazır olun.




