Yılbaşı gecesi, sevdiklerle bir araya gelinen, eğlencenin dorukta olduğu özel bir zaman dilimi olarak görülüyor. Ancak bu dönemde bazı gizli riskler, kutlamaları kabusa dönüştürebiliyor. Özellikle alkollü içecek tüketiminin arttığı bu günlerde, dikkat edilmesi gereken unsurlar ön plana çıkıyor.
Yeni yıla sadece haftalar kala, güvenlik güçleri ülke genelinde yoğun operasyonlar düzenliyor. 81 ilde şüpheli depolar ve adreslere baskınlar yapılırken, tonlarca kaçak ve sahte ürün ele geçiriliyor. Bu operasyonlar, yılbaşı öncesi ve sonrası dönemde hastane başvurularında belirgin bir artış yaşandığını gösteriyor. Araştırmalara göre, zehirlenme vakalarının önemli bir kısmı bu döneme denk geliyor.
Tehlikenin en sinsi yanı, tüketici tarafından fark edilmesinin neredeyse imkansız olması. Koku, tat veya görünüşle ayırt etmek mümkün değil; sadece laboratuvar analiziyle anlaşılabiliyor. Bu durum, içildikten saatler sonra belirtilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. İlk aşamada normal alkol etkisi gibi algılanan süreç, zamanla toksik maddelerin vücutta birikmesiyle ağırlaşıyor.
Belirtiler genellikle baş dönmesi, mide bulantısı, uyku hali ve bilinçsiz hareketlerle başlıyor. Daha ileri evrede gözlerde kararma, görme bulanıklığı gibi şikayetler ekleniyor. Bu işaretlerden herhangi biri görüldüğünde, hiç vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmak hayati önem taşıyor. Geç müdahale, ölüm riskini ciddi oranda artırıyor.
Uzmanlar, metanol içeren ürünlerin beyin ve sinir sistemine kalıcı zarar verdiğini vurguluyor. Görme kaybı, yürüme güçlüğü, hareket kabiliyetinde azalma ve düşünce bozuklukları gibi sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Tedavi uygulanmasına rağmen, vakaların üçte birinde ya hayat kaybı yaşanıyor ya da bireyler engelli olarak yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyor.
Bu yıl içinde ülke genelinde sahte alkollü içkilerden kaynaklanan zehirlenmeler nedeniyle 200'ü aşkın kişi hayatını kaybetti. Hastaneye ulaşanların önemli kısmında kalıcı hasarlar tespit edildi. Toksikoloji uzmanları, belirtilerin 6 saatten önce ortaya çıkmamasının en büyük tehlike olduğunu belirtiyor; bu süre içinde kişi içmeye devam edebiliyor ve zehirlenme derinleşiyor.
Güvenlik operasyonlarında ele geçirilen miktarlar, piyasadaki dolaşımın boyutunu gözler önüne seriyor. Kaçak üretim ve dağıtım ağları, özellikle yılbaşı talebinin yükseldiği dönemde aktif hale geliyor. Bu ürünler, etil alkol yerine metil alkol kullanılarak hazırlandığı için ölümcül etki yaratıyor.
Tüketicilerin dikkat etmesi gereken noktalar arasında ambalaj kalitesi öne çıkıyor. Etiketlerde bulanıklık, eğrilik veya silik yazılar sahte ürün işaretçisi olabilir. Türkiye'de yasal alkollü içeceklerde zorunlu olan bandrolün kontrolü kritik; bandrol yoksa veya şüpheli görünüyorsa uzak durulmalı. Ayrıca resmi mobil uygulamalar üzerinden bandrol sorgulaması yapılabiliyor.
Fiyat açısından anormal düşük teklifler de uyarıcı olmalı. Açık şişelerden içmek, bilinmeyen ortamlarda tüketim riski artırıyor. Uzmanlar, sosyal ortamda bile içeceğin kaynağının bilinmemesi durumunda dikkatli olunmasını tavsiye ediyor.
Bu riskler, sadece bireysel sağlıkla sınırlı kalmıyor; aileleri ve toplumu derinden etkiliyor. Yılbaşı gibi özel günlerde yaşanan trajediler, önlenebilir nedenlerden kaynaklanıyor. Bilinçlendirme ve denetimlerin artmasıyla bu vakaların azalması mümkün görünüyor.
Gelecek yılbaşını sağlıklı ve mutlu geçirmek için basit önlemler yeterli olabilir. Güvenilir kaynaklardan alışveriş, belirtilere karşı uyanıklık ve şüpheli durumlarda vazgeçmek, hayat kurtarıcı adımlar arasında yer alıyor. Kutlamaların keyfini çıkarırken, sağlığınızı riske atmayın; bu sinsi tehdide karşı hazırlıklı olun.