Ekonomik göstergeler her geçen gün yatırımcıların dikkatini çekiyor, özellikle de altın ve dolar gibi varlıkların geleceği söz konusu olduğunda. Piyasalar, merkez bankalarının adımlarını yakından takip ederken, önümüzdeki yıllara dair belirsizlikler artıyor. Bu durum, birçok kişinin portföy stratejilerini gözden geçirmesine neden oluyor.
ABD'de yaşanan hükümet kapanması, kamu kurumlarından gelen verilerin aksamasına yol açıyor ve bu da Federal Rezerv'in politikalarına ilişkin öngörüleri zorlaştırıyor. Eylül ayında enflasyonun beklentilerin altında kalması, Fed'in ekim toplantısında faiz indirimine gitme olasılığını güçlendiriyor. Bu gelişmeler, altın ve dolar gibi varlıkların değerlenmesinde kritik rol oynayabilir.
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey, enflasyon verisinin Fed'in ekimde 25 baz puanlık faiz indirimini desteklediğini belirtiyor. Ülkedeki ekonomik verilerin iş gücü piyasasındaki zayıflığı gösterdiğini ekleyen Marey, Fed'in bilanço küçültme sürecini sona erdirebileceğini ifade ediyor. Marey'e göre, sınırlı veri akışı nedeniyle Fed Başkanı Jerome Powell, aralık ayına ilişkin fazla yönlendirme yapmayabilir. İş gücü piyasasındaki zayıflık ve hükümet kapanmasından kaynaklanan riskler dikkate alındığında, aralıkta da 25 baz puanlık indirim bekleniyor. Ancak enflasyon veya istihdam verilerinde yukarı yönlü sürpriz olursa, Fed indirimlere ara verebilir. Marey, önümüzdeki yıla bakıldığında Fed'in nötr faiz oranına ulaşana kadar indirim döngüsünü sürdüreceğini öngörüyor.
ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley ise Fed'in ekimde 25 baz puanlık indirim yapmasını beklediğini vurguluyor. Eylül toplantısında faiz düşürme kararını risk yönetimi olarak nitelendiren Powell'ı anımsatan Knightley, hedef üzeri enflasyonun sorun teşkil ettiğini ve tarifelerin tehdit oluşturduğunu söylüyor. Fakat tarife kaynaklı fiyat artışlarının beklenildiği kadar agresif olmadığını belirtiyor. İş dünyası anketlerinin ekonomiye dair iyimser bir tablo çizmediğini dile getiren Knightley, bu yüzden ekim indiriminin ardından aralıkta da 25 baz puanlık adım atılacağını düşünüyor.
Knightley, Fed'in eylül toplantısında tahminlerini güncellediğini ve yetkililerin medyan beklentisinin, iki faiz indirimine ek olarak 2026'da yapılacak bir indirimin enflasyonu kontrol altında tutarken büyümeyi destekleyeceği yönünde olduğunu aktarıyor. Piyasa ise hızla soğuyan iş piyasasının daha agresif eylemler gerektireceğine inanarak bu tahminlere şüpheci yaklaşıyor. Knightley, Fed'in 2026'da iki faiz indirimi yapmasını öngörüyor.
Bu tahminler, altın piyasasında yükseliş beklentilerini artırıyor. Uzmanlar, faiz indirimlerinin altın fiyatlarını destekleyeceğini, çünkü düşük faiz ortamının güvenli liman varlıklarına talebi artıracağını belirtiyor. 2026'ya gelindiğinde, ons altın fiyatlarının ortalama 4 bin 600 dolar seviyesinde seyredebileceği görüşü öne çıkıyor. Özellikle yılın başlarında fiyatların 5 bin dolara yaklaşabileceği tahmin ediliyor, bu da yatırımcılar için fırsatlar sunabilir.
Dolar tarafında ise Fed'in indirim döngüsü, para biriminin değer kaybı riskini artırıyor. İş gücü piyasasındaki zayıflık devam ettikçe, doların diğer para birimleri karşısında baskı altında kalması muhtemel. Bu durum, dolar sahiplerinin alternatif varlıklara yönelmesini teşvik edebilir.
Ekonomik faktörler arasında enflasyonun hedef üzerinde seyretmesi, tarifelerin devam eden etkisi ve iş dünyası anketlerindeki olumsuz sinyaller dikkat çekiyor. Hızla soğuyan iş piyasası, Fed'in politikalarını şekillendirirken, altın ve dolar yatırımcılarını daha dikkatli olmaya zorluyor.
2026, piyasalar için dönüm noktası olabilir. Uzmanlar, Fed'in nötr faiz hedefine ulaşma çabasının altın fiyatlarını yukarı taşıyacağını, doların ise indirimlerle zayıflayabileceğini öngörüyor. Bu süreçte, enflasyon verileri ve istihdam raporları kritik önem taşıyacak.
Yatırımcılar, bu gelişmeleri izleyerek stratejilerini ayarlamalı. Altın, belirsizlik dönemlerinde tercih edilen bir varlık olarak öne çıkarken, doların geleceği Fed'in adımlarına bağlı kalacak. Önümüzdeki yıllar, ekonomik dengelerin yeniden şekilleneceği bir dönem vaat ediyor.
            
            
                            
                            
                            



