Gündem, suç örgütleri, siyaset ve spor dünyasını sarsacak iddialarla çalkalanıyor. Uzun süredir siyasi arenadaki gerilimleri yakından takip eden ve olası bir operasyondan endişe duyan ünlü bir mafya liderinin, "B Planı" olarak İngiltere'yi seçtiği ve bu ülkeye siyasi sığınma başvurusunda bulunmak için hazırlık yaptığı ortaya çıktı. İktidar ortakları arasındaki gerginliğin kendisine sıçrayabileceğini öngören bu ismin, geçmişteki kaçış tecrübelerine dayanarak bu kez rotasını Avrupa yerine İngiltere Kraliyeti'ne çevirdiği belirtiliyor. Londra'da güçlü hukuk bürolarıyla anlaşarak sığınma talebi için zemin yokladığı, hatta ailesinin bir kısmının halihazırda orada bir düzen kurduğu konuşuluyor.
Türk futbolu ise tarihinin en büyük "Temiz Eller" operasyonuyla karşı karşıya. UEFA ve FIFA'nın baskılarıyla başlatılan ve İngiltere merkezli yasa dışı bahis sitelerine yönelik soruşturmaların Türkiye ayağına sıçraması, süreci hızlandırdı. İddialara göre, hakemlerden kulüp başkanlarına, menajerlerden futbolculara kadar uzanan geniş bir ağ mercek altında. Soruşturma dosyasında adı geçen ve yasa dışı bahis oynadığı iddia edilen 3 milli futbolcunun olduğu, ancak milli takım teknik direktörünün "bu oyuncuları alırsanız istifa ederim" resti nedeniyle şimdilik dosyadan ayrı tutuldukları öne sürülüyor. Ünlü bir takımın kaptanının, başkaları üzerinden milyonlarca liralık bahis oynadığına dair mesajlaşmaların da dosyada yer aldığı, hatta alt liglerdeki maç sonuçlarına etki edecek girişimlerde bulunulduğu belirtiliyor.
Soruşturmanın ucu sadece futbolculara değil, kulüp başkanlarına ve menajerlere de dokunuyor. Bazı kulüp başkanlarının tutuklandığı, ünlü bir menajerin ise firari durumda olduğu ve bu ismin sistemin kilit noktası olduğu ifade ediliyor. Özellikle bir maçta iki kulüp başkanının anlaşarak maçın berabere bitmesini sağladığı ve bu sayede bir takımın ligden düşmesine neden oldukları yönündeki tapeler, futbol dünyasındaki çürümüşlüğün boyutunu gözler önüne seriyor. Ayrıca, Futbol Federasyonu bünyesinde görev yapan çok sayıda emniyet müdürünün de yasa dışı bahis dosyasına adının karıştığı iddiası, skandalın boyutunu daha da büyütüyor.
Müzik dünyasında da sular durulmuyor. Son dönemde popüler olan bazı rap sanatçılarının ani bir kararla Türkiye konserlerini iptal etmesinin arkasında, kara para aklama soruşturmalarının kendilerine uzanacağı endişesinin yattığı konuşuluyor. Konser gelirleri ve dinlenme sayıları üzerinden sisteme sokulan kara paranın, Kıbrıs bağlantılı kumarhaneler üzerinden aklandığı iddiaları gündemde. Ünlü bir bahis baronunun yeğeniyle yakın ilişkileri olan bu sanatçıların, yaklaşan operasyon dalgasından kaçınmak için sağlık sorunlarını bahane ederek sahnelerden çekildiği öne sürülüyor.
Emniyet teşkilatında ise acı bir olay ve ihmal iddiaları tartışılıyor. İstanbul'da bir narkotik operasyonu sırasında şehit olan özel harekat polisinin, yeterli istihbarat çalışması yapılmadan ve gerekli önlemler alınmadan operasyona gönderildiği iddia ediliyor. Emniyet müdürünün kişisel imaj çalışması ve "başarı hikayesi" yaratma çabası uğruna, riskli bir operasyonun aceleye getirildiği ve bu ihmalin bir polis memurunun hayatına mal olduğu eleştirileri yapılıyor. Adliyedeki emanet deposundan çalınan kilolarca altının haftalarca fark edilmemesi gibi skandallar da, kurumların içindeki zafiyetleri gözler önüne seriyor.