Son yıllarda yaşanan kuraklık ve yağış azlığı, Türkiye'nin dört bir yanında su kaynaklarını zorlarken, iklim uzmanlarından gelen son tahminler umut verici bir tablo çiziyor. Bu kış mevsimi, uzun zamandır özlenen soğuk ve yağışlı günleri getirebilir, ancak asıl sürprizler modellerin işaret ettiği detaylarda gizli.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Coğrafya Bölümü'nden Dr. Okan Bozyurt, kişisel YouTube kanalında yaptığı kapsamlı analizde, 2025-2026 kışının yaklaşmakta olduğunu ve küresel iklim değişikliğinin etkisiyle iklimin giderek kaotik bir yapıya büründüğünü vurguladı. Bozyurt, meteorolojik öngörülerin zaman uzadıkça doğruluk oranının düştüğünü belirterek, mevcut verilerin netleşmesini beklediklerini ifade etti. Bu kışın, bazı sürprizlere gebe olduğunu söyleyen uzman, 2016 yılından bu yana Türkiye'nin de içinde bulunduğu Doğu Akdeniz Havzası'nın ciddi bir soğuk ve yağışlı kış yaşamadığını hatırlattı. En son 2021-2022 kışında görülen kar yağışlarının bile önceki yıllara göre düşük kaldığını ekledi.
Bozyurt'un açıklamalarına göre, mevcut modeller Türkiye için sevindirici haberler veriyor. Bölge, mevsim normallerinin altında bir sonbahar geçirirken, asıl önemli olanın sıcaklıkların değil, yağışların normallerin üzerine çıkması olduğunu belirtti. Ülkenin artık mevsim normallerinin üzerinde yağışlara ihtiyacı olduğunu vurgulayan uzman, özellikle kuvvetli La Nina yıllarında Doğu Akdeniz Havzası'nın kışlarını soğuk ancak kurak geçirdiğini anlattı. Buna karşın, zayıf La Nina olan yıllarda kışların hem soğuk hem de yağışlı olduğunu ve bu durumun Türkiye için büyük bir avantaj sağladığını ifade etti. Sıcaklıkların düşük olmasıyla birlikte yağan yağışların yerde kalabileceğini ve buharlaşmayacağını da ekledi.
Bu bağlamda, 2025-2026 kışını yağış açısından şanslı bir yıl olarak değerlendiren Bozyurt, diğer parametrelerin de olumlu işaretler verdiğini söyledi. Avrasya kar örtüsünün bu sene hızlı başladığını ancak yavaşladığını belirten uzman, Grönland tarafında inanılmaz bir kar birikintisi olduğunu vurguladı. Bu birikintinin Gulf Stream akıntılarını keseceğini ve Avrupa'da küçük bir buzul çağı yaşanmasına neden olacağını ifade etti. Uzun soluklu bir değişim olarak nitelendirdiği bu durumun, Avrasya Kar Örtüsü'ndeki dönüşümle birlikte kuzey hava akıntılarının Türkiye'ye daha kolay ulaşmasını sağlayacağını anlattı.
Modellere göre, Ocak 2026 itibarıyla Türkiye'nin kuzey, batı, iç ve doğu kesimlerinde mevsim normallerinin üstünde kar yağışı beklendiğini belirten Bozyurt, bu yağışların yerde uzun süre kalacağını öngördü. Şubat 2026'ya bakıldığında ise yurdun daha çok kuzey ve doğu kesimlerinde normallerin üzerinde, iç ve batı kesimlerde ise normallere yakın bir tablo çizdiğini ifade etti. Mart 2026'da ise ocak ve şubat aylarına göre daha az etkili olsa da, geçtiğimiz yılın mart ayına kıyasla daha fazla yağış beklendiğini ekledi.
Türkiye'de yaşanan ciddi kuraklık sorununa da değinen uzman, akarsu debilerinin azaldığını ve bazı göllerin kurumaya başladığını hatırlattı. Beklenen yağışların barajları canlandıracağını ve kışın ne kadar çok yağış olursa, kar tepelerindeki erimenin yaz aylarında uzun süreli etki yaratacağını vurguladı. Özellikle aralık ayına odaklanan Bozyurt, 20 Aralık ile 20 Ocak arasında modellerin kuzeyden gelen kuvvetli bir hava sistemi gösterdiğini belirtti. Bu dönemde, Türkiye'nin Marmara ve Karadeniz bölgeleri başta olmak üzere İç Anadolu'nun kuzeyi ve İç Ege tarafında yoğun kar yağışları beklendiğini ifade etti.
Bozyurt, bu seneki modellerden umutlu olduklarını belirterek, tutarlılık oranının yüzde 50'nin üzerinde olduğunu ve meteoroloji için bunun ciddi bir olasılık anlamına geldiğini sözlerine ekledi. Bu tahminler, yıllardır kuraklıkla mücadele eden ülke için bir dönüm noktası olabilir, zira soğuk hava sistemleri ve yağışlar, su kaynaklarını yeniden doldurarak gelecek mevsimlere olumlu yansımalar sağlayacak. Uzmanın analizleri, iklim değişikliğinin yarattığı belirsizliklere rağmen, bu kışın unutulmaz anılar bırakabileceğini işaret ediyor.