Türkiye ekonomisinin derinliklerine inen Gazeteci Bahar Feyzan, KKM'nin ürettiği gerçek maliyetlerden başlayarak piyasaların manipülasyonuna kadar açıklamalar yapıyor. KKM'nin başlangıçta dolar kurunu düşürerek 18 liradan 11 liraya çektiği, ancak bunun devlete 60 milyar doların üzerinde bir maliyet yüklediği ifade ediliyor. Bu maliyetin hali hazırda Hazine yerine Merkez Bankası üzerine yansıtıldığı, Merkez Bankası'nın para seçeneği bu bedeli karşılamak zorunda olduğu belirtiliyor. Bahar Feyzan, KKM'nin kur baskısıyla birlikte enflasyonun tavan yaptığını, ardından da vergilerle bütçenin tamamlanmasıya çalışıldığı karmaşık bir sürecin yaşanmasını anlatıyor.
Videoda, Merkez Bankası'nın reel faiz uygulamasını sürdürmenin para kaçışını önlediği, ancak Türk Lirası'nın artık ana para değil yatırım aracı haline dönüştüğü vurgulanıyor. Bu nedenle Türk dövize yönelerek ekonomik ekonominin daha kırılgan hale geldiği ve dolarla ödeme kültürünün yaygınlaştığı belirtiliyor. Ayrıca, yüksek faizlerin piyasanın doğasını değiştirerek kısa vadeli döviz kaymasını artırabileceği, dolayısıyla Merkez Bankası rezervlerinin kayıtları ve net rezervlerin eksiye saklanmasının kaçınılmaz olduğu konusunda uyarlanıyor.
2026'nın reform yılı olarak ilan edilmesine rağmen, Feyzan sert bir dille Türkiye'nin yapısal reform yeteneğinin mevcut olduğunu belirtiyor. Reformların sadece mevcut düzenlemelerini değiştirme sistemi yeniden inşa etme işareti geldiğini, ancak mevcut siyasi partiler (AK Parti gibi) bu tür radikal reformların istendiğini veya kapasitede olmadığını aktarıyor. Reformların yerine düzenlendiği ülke, yapılamayan reformların ekonomide derin yaralar açılacağını savunuyor.
Ek olarak, videoda FETÖ ile mücadelede yaşanan gelişmelerin yanı sıra savunma sanayinde ilginç olayların gündemde olduğu, büyük şirketlere kayyum atamaları gibi siyasi ve ekonomik krizlerin devam ettiğine dair önemli notlar yer alıyor. İzleyicilere, Türkiye'nin bu ekonomik darboğazdan çıkış için radikal ve radikal çözümler bulması gereken mesajı güçlü bir şekilde iletiyor.
Bu kapsamlı analiz, Türkiye ekonomisindeki karmaşıklığın, kur değişikliklerinin, reel faiz politikalarının ve politik dinamiklerin nasıl birbirine bağlı olduğu, ekonomik gelecek ve reform beklentilerinin neden şüpheyle karşılandığı ayrıntılarıyla ortaya çıkıyor. Okuyucular, piyasada önemli uyarılar ve büyüme potansiyeli için gerekli koşullarla yüzleşiyor.
