Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye'de yeni bir operasyonel aşamaya geçti ve üç ayrı koldan ülkeye giriş yaptı. Kuzey Aleppo üzerinden Afrin, Ras al-Ayin ve Aleppo hatlarından ilerleyen konvoyların görüntüleri, bölgedeki gerilimi artırdı. Hedef, Manbij'e doğru ilerlemek olarak belirtilirken, bu hareket Suriye Demokratik Güçleri (SDF) ile yaşanan anlaşmazlıkların bir sonucu olarak yorumlanıyor. SDF, yeni Damascus rejimiyle 10 Mart anlaşmasını imzalamasına rağmen ilerleme kaydetmedi.
Operasyonun odak noktalarından biri Deir ez-Zor bölgesi, ki burası Arap çoğunluklu ve Fırat'ın doğusunda SDF kontrolünde. SDF lideri Mazlum Abdi'nin yönetimindeki alanda, Arap kabilelerinin Damascus ile işbirliği yaptığı iddiaları var. Damascus birlikleri, topçu ve dronlarla takviye alarak Deir ez-Zor çevresinde yığınak yapıyor. Bu durum, potansiyel bir çatışma sinyali olarak görülüyor.
Genelkurmay Başkanı Selçuk Bayraktaroğlu'nun 5-6 Aralık tarihlerinde Damascus ziyareti, bu gelişmelerin arka planını oluşturuyor. Reuters raporuna göre, Türkiye SDF'ye yıl sonuna kadar Damascus ordusuna entegre olma süresi verdi, bu da 20 günlük bir süre anlamına geliyor. Ana figürler arasında Mazlum Abdi ve Ahmad al-Shara yer alıyor, ABD'nin etkisiyle kararlar alınmaya devam ediyor.
Askeri detaylarda, 76. Tümen Şanlıurfa'ya, 86. Tümen ise Deir ez-Zor'a sevk edildi. SDF komutanı Abu Omar Idlib, no danger, no unusual deployments diyerek durumu medya savaşı olarak nitelendirdi. Ancak, bu açıklamalar bölgedeki kırılganlığı gizleyemiyor; müzakere mi yoksa çatışma mı olacağı belirsiz.
Gelişmeler, Türkiye'nin Kürt süreciyle bağlantılı; İmralı müzakereleri etkilenebilir. ABD'nin Kürt desteğini yavaşça çekmesi, Rojava'nın geleceğini belirsizleştiriyor. SDF'nin ABD ve İsrail'e yönelik merkeziyetçi vurgusu, yerel özerklik karşıtlığını gösteriyor. Zaman, Arap unsurların Damascus'a kaymasıyla Kürtler aleyhine işliyor.
Tarihi bağlamda, 1994 Cumhuriyet gazetesi manşeti Kürt milletvekillerinin infazlarını hatırlatıyor; Leyla Zana, Orhan Doğan ve Ahmet Türk gibi isimler, 31 yıldır değişmeyen sorunları simgeliyor. Bu, Suriye operasyonlarının iç politika yansımalarını artırıyor.
Sonuçta, TSK'nın Suriye girişi, bölgesel dengeleri değiştirebilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Konvoy ilerlemeleri ve anlaşma süreleri, önümüzdeki günleri kritik kılıyor.