Trabzon'un tarihi meydanlarında emek ve demokrasi güçleri bir araya gelerek güçlü bir ses yükseltti. Emek ve Demokrasi Platformu'nun öncülüğünde düzenlenen basın açıklaması, 2026 merkezi yönetim bütçesine karşı öfkenin doruk noktası oldu. Yüzlerce vatandaş, sendika temsilcileri ve sivil toplum üyeleriyle omuz omuza verdi.
Meydan Okuma Caddesi üzerinde toplanan kalabalık, pankartlar ve dövizlerle mesajını netleştirdi. "Savaş bütçesine hayır", "Vergide adalet istiyoruz", "Yoksulluğa son" sloganları sık sık yükseldi. Eylem, bütçenin emekçiler aleyhine hazırlandığını haykıran bir itiraza dönüştü.
Platform adına basın metnini okuyan **KESK Dönem Sözcüsü Sırrı Şevik**, bütçenin savaş politikalarına hizmet ettiğini vurguladı. "Bu bütçe emekçilerin, emeklilerin, gençlerin, kadınların değil; sermayenin, savaş baronlarının bütçesidir" diyerek, harcama kalemlerini sert bir dille eleştirdi. Şevik, vergi yükünün büyük kısmının dolaylı vergilerden oluştuğunu, bunun da dar gelirlileri ezdiğini belirtti.
Açıklamada, bütçede faiz ödemelerine ayrılan devasa kaynaklar tepki çekti. Emekçiler vergileriyle bu faizleri öderken, kendi ihtiyaçlarının görmezden gelindiği ifade edildi. "Dayanacak ne gücümüz kaldı ne de tahammülümüz" sözleri, kalabalığın ortak çığlığı haline geldi. Bu ifade, yıllardır biriken ekonomik sıkıntıların patlama noktası olduğunu gösterdi.
Eylemde, savaş harcamalarına ayrılan ödenekler ayrı bir başlık olarak ele alındı. Platform üyeleri, bu kaynakların eğitim, sağlık ve sosyal yardımlara aktarılması gerektiğini savundu. "Kan ve gözyaşına değil, barışa bütçe" talebi, meydanda alkışlarla karşılandı.
Kadınlar ve gençler de söz aldı. Yoksulluğun en çok bu kesimleri vurduğunu belirten konuşmacılar, bütçenin cinsiyet eşitliği ve gençlik istihdamı açısından yetersiz kaldığını dile getirdi. Emeklilerin maaşlarının erimesi, asgari ücretin açlık sınırının altında kalması gibi konular detaylı şekilde işlendi.
Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, eylemin sadece bir başlangıç olduğunu duyurdu. Önümüzdeki dönemde daha geniş katılımlı eylemler planlandığını belirten üyeler, bütçenin TBMM'deki görüşmelerine de tepki göstermeye devam edeceklerini açıkladı.
Eylem boyunca polis geniş güvenlik önlemleri aldı ancak olaylar olaysız tamamlandı. Katılımcılar, dağılırken taleplerinin takipçisi olacaklarını vurguladı. Meydandaki coşku, emek güçlerinin birlikteliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bu bütçe tepkisi, ülke genelinde benzer eylemlerin habercisi niteliğinde. Emek örgütleri, vergi adaletsizliğinden savaş politikalarına kadar geniş bir yelpazede eleştiri getiriyor. Trabzon'daki bu eylem, Karadeniz bölgesindeki ekonomik hoşnutsuzluğun yansıması olarak dikkat çekti.
Platformun talepleri arasında şunlar öne çıktı: Dolaylı vergilerin azaltılması, doğrudan vergilerin artırılması, faiz ödemelerinin kısılması, sosyal harcamaların yükseltilmesi. Ayrıca savaş bütçesinin barış ve refah için yeniden düzenlenmesi çağrısı yapıldı.
Konuşmalarda, "Emekçiler açlık sınırında yaşarken, saraylar lüks içinde" karşılaştırması sıkça yapıldı. Bu, bütçenin sınıfsal karakterini ortaya koyan bir vurguydu. Katılımcılar, iktidarın tasarruf söyleminin emekçilere yönelik olduğunu, kendilerinin ise israf içinde olduğunu savundu.
Genç işsizlik oranlarının rekor seviyede olduğu hatırlatıldı. Bütçede istihdam yaratacak yatırımların yetersiz kaldığı, bunun yerine rant projelerine kaynak aktarıldığı iddia edildi.
Kadın emekçiler, eşit ücret ve kreş hakkı taleplerini yineledi. Bütçenin kadın yoksulluğunu derinleştirdiği belirtildi. "Kadınlar için bütçe" çağrısı, eylemin önemli mesajlarından biriydi.
Eylem sonrası sosyal medyada geniş yankı buldu. #BütçeyeHayır etiketiyle paylaşımlar artarken, Trabzon'daki görüntüleri ülke gündemine taşındı. Emek ve demokrasi güçleri, dayanışmanın gücüne vurgu yaptı.
Trabzon'un emek tarihi, bu tür eylemlerle zenginleşiyor. Liman işçilerinden öğretmenlere kadar geniş bir kesim, meydanda temsil edildi. Platform, tüm emekçileri mücadeleye çağırdı.
Bu eylem, 2026 bütçesinin toplumdaki karşılıksızlığını bir kez daha gösterdi. Vergi yükü altında ezilen milyonlar, seslerini yükseltmeye devam ediyor.
Sonuç olarak, Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu'nun bütçe tepkisi, "Dayanacak ne gücümüz kaldı ne de tahammülümüz" çığlığıyla tarihe geçti. Savaş harcamalarına, vergi adaletsizliğine ve yoksulluğa karşı yükselen bu ses, emekçilerin kararlılığını ortaya koydu. Eylemlerin devamı gelecek gibi görünüyor, ekonomik mücadele yeni bir ivme kazandı. Gelişmeler, demokrasi ve emek güçlerinin gündemini belirlemeye devam edecek.





