Türkiye'nin konut piyasası, emlak fiyatlarındaki hızlı yükselişle birlikte, dar ve orta gelirli aileler için büyük bir sınav haline geldi. Sosyal konut projeleri, bu baskı altında nefes alma fırsatı sunarken, devlet destekli girişimler milyonlarca vatandaşın gözünü çevirdiği bir umut kapısı oluyor. Başvuru süreçleri, sadece bireysel hayalleri değil, ülke genelindeki barınma ihtiyacını da yansıtıyor. Özellikle deprem felaketinin yaralarını sarmaya yönelik adımlar, bu projeleri daha da anlamlı kılıyor. Vatandaşlar, başvuru sonuçlarını beklerken, kura çekilişleri gibi kritik aşamalar heyecanı zirveye taşıyor. Peki, bu süreç nasıl işliyor ve hangi iller ön plana çıkıyor? Detaylara inmeden önce, genel çerçeveyi kavramak, milyonlarca ailenin bu maratondaki yerini anlamak açısından önemli.
TOKİ'nin 500 Bin Sosyal Konut Projesi, başvuru kapılarını 10 Kasım'da açtığında, beklenenin ötesinde bir ilgiyle karşılaştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un açıklamalarına göre, proje kapsamında gelen başvuru sayısı 5 milyon 440 bini aşmış durumda. Bu rekor rakam, Türkiye'nin barınma krizinin boyutunu gözler önüne seriyor; zira her dört kişiden biri, uygun fiyatlı bir yuvaya kavuşma umuduyla form doldurmuş. Proje, sadece büyükşehirlerde değil, Anadolu'nun dört bir yanında dar gelirlilere hitap ederken, başvuru yoğunluğu özellikle depremden etkilenen bölgelerde patlama yapmış. Bakan Kurum, bu ilgiyi "milletimizin konut ihtiyacına olan talebinin somut göstergesi" olarak nitelendirerek, sürecin şeffaflığını ve hızını vurguladı. Bu başvurular, noter huzurunda kaydedilirken, sistematik bir değerlendirme aşamasına geçti; her bir form, aile gelir durumuna göre puanlanarak önceliklendiriliyor.
Bu rekor başvurunun hemen ardından, en merak edilen soru kura tarihleriydi. Bakan Kurum, 6 Aralık 2025'te yaptığı açıklamada, ilk kura çekilişlerinin 29 Aralık'ta gerçekleştirileceğini duyurdu. Bu tarih, başvuru sürecinin tamamlanmasının hemen ardından gelen bir dönüm noktası; zira kuralar, noter denetiminde ve canlı yayınla şeffaf bir şekilde çekilecek. Çekilişler, illere göre aşamalı olarak yapılacak; öncelik, deprem bölgesindeki 11 ile verilmiş. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin gibi iller, kontenjanların yüzde 20'sinden fazlasını alacak şekilde ayrıcalıklı tutulmuş. Bu yaklaşım, 6 Şubat 2023 depremlerinin yaralarını sarmaya yönelik bir strateji; zira bu bölgelerde 250 binden fazla konut yapımı planlanmış. Diğer illerdeki çekilişler ise Ocak 2026 başından itibaren başlayacak; İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerdeki yoğunluk, süreci daha da kritik hale getiriyor.
Kura çekilişlerinin detayları, projenin adalet mekanizmasını da aydınlatıyor. Her il için ayrı kura havuzu oluşturulacak; örneğin, Ankara'da 50 bin başvuru arasından 10 bin hak sahibi belirlenecek. Çekilişler, noter huzurunda ve Halk TV gibi kanallarda canlı yayınlanarak, şeffaflık sağlanacak. Hak sahipleri, kura sonrası 15 gün içinde tapu devir işlemlerini tamamlayacak; ödemeler ise 2 yıl peşinat ve 120 ay vadeli taksitlerle yapılandırılacak. Aylık taksitler, aile gelirinin yüzde 30'unu aşmayacak şekilde ayarlanmış; bu, dar gelirliler için erişilebilir bir model. Deprem bölgelerinde ise, kontenjanların yüzde 50'si afetzedelere ayrılmış; bu, hem yerel ekonomiyi canlandıracak hem de sosyal yaraları saracak. Bakan Kurum, "Evlerimizin yapımına hızlıca başlayacağız" diyerek, inşaat ihalelerinin kura sonrası hemen devreye gireceğini müjdeledi; zira projenin ilk etabında 100 bin konutun temeli atılmış durumda.
Bu kura tarihinin önemi, sadece tarihsel bir adım değil; ekonomik ve sosyal bir dönüm noktası. 5 milyon 440 bin başvuru, TOKİ'nin önceki rekorlarını (2017'deki 1,5 milyon) katlamış; bu, enflasyonun konut talebini nasıl şişirdiğini gösteriyor. Emlak fiyatları, büyükşehirlerde metrekare başına 50 bin TL'leri aşarken, TOKİ konutları 1,5 milyon TL'den başlayan fiyatlarla alternatif sunuyor. Deprem illerindeki ayrıcalık, afet yönetiminin bir parçası; Hatay'da 20 bin, Kahramanmaraş'ta 30 bin konut planlanmış. Bu dağılım, göçü tersine çevirme potansiyeli taşıyor; zira hak sahipleri, yeni evleriyle kök salacak. Ancak, başvuru yoğunluğu nedeniyle, her kura sonrası itiraz mekanizması devreye girecek; yedek listeler, adaleti pekiştirecek.
Projenin genel çerçevesi, TOKİ'nin 2024-2028 stratejik planıyla örtüşüyor. 500 bin konut hedefi, 81 ilin tamamını kapsarken, yeşil bina standartları ve deprem yönetmeliği uyumlu yapılar ön planda. Başvuru kriterleri ise net: Aylık hane geliri net 14 bin TL'yi aşmayanlar, 25 yaş üstü bireyler ve en az 5 yıl prim ödemiş SGK'lılar öncelikli. Engelli ve şehit ailelerine ekstra kontenjan ayrılmış; bu, sosyal adaletin bir yansıması. Kura sonrası, hak sahipleri online portal üzerinden takip edebilecek; inşaat ilerlemeleri, aylık raporlarla paylaşılacak. Bakan Kurum, bu şeffaflığın "milletin parasının en verimli kullanımını" sağlayacağını vurguladı; zira proje, özel sektör iş birliğiyle finanse ediliyor.
Bu gelişmelerin yankıları, sosyal medyada ve emlak forumlarında hızla yayılıyor. Vatandaşlar, "5 milyon başvuruyla rekabet zor, ama umut var" diye yorum yaparken, depremzedeler ayrıcalıktan memnuniyetlerini dile getiriyor. Emlak uzmanları, kuraların piyasayı dengeleyeceğini öngörüyor; zira TOKİ stokları artınca, özel sektör fiyatları baskılanabilir. Ancak, başvuru yoğunluğu nedeniyle, bazı illerde yedek listeler devreye girecek; bu, süreci uzatsa da adaleti koruyor. Deprem bölgelerindeki hızlı inşaat, yerel istihdamı artıracak; örneğin, Kahramanmaraş'ta 10 bin işçi çalışacak.
Geniş perspektiften bakıldığında, TOKİ projesi Türkiye'nin barınma politikasının bir simgesi. 5 milyon başvuru, kentleşmenin getirdiği baskıyı yansıtırken, deprem önceliği afet direncini güçlendiriyor. Kura tarihleri, sadece bir takvim değil, milyonlarca ailenin geleceğini belirleyen bir eşik; 29 Aralık, umutların yeşerdiği bir gün olabilir. Bu süreç, hükümetin sosyal devlet anlayışını test ederken, vatandaşların sabrını da ödüllendiriyor. Emlak piyasası, bu projeyle dengelenecek; zira uygun fiyatlı konutlar, spekülasyonu frenleyecek.
Sonuç olarak, TOKİ kura çekilişlerinin 29 Aralık'ta başlaması, 5 milyon 440 bin başvuruyla gelen heyecanı zirveye taşıyor. Deprem illerine özel kontenjanlar ve hızlı inşaat planları, projenin adaletini pekiştirirken, milyonlarca aile nefesini tutmuş bekliyor. Bu tarih, sadece bir başlangıç değil, barınma hayallerinin gerçeğe dönüşümünün ilk adımı; zira TOKİ, Türkiye'nin yuva mimarisi. Süreci takip edin, çünkü her kura, yeni bir başlangıç habercisi.