Tele1'de yayınlanan programda Dr. Haldun Solmaztürk, Mansur Yavaş'a yönelik soruşturmalar ve Kültür Bakanlığı'nın festival harcamaları hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Musa Özgürlü'nün moderatörlüğündeki programda konuşan siyaset bilimci Dr. Solmaztürk, iktidarın muhalefeti hedef alma stratejisini mercek altına aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP'li siyasetçilerin "telef olup gideceği" yönündeki açık beyanlarını hatırlatan Dr. Solmaztürk, bu stratejinin Mansur Yavaş örneğinde nasıl uygulandığını anlattı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne yöneltilen 32 konser nedeniyle 154 milyon liralık kamu zararı iddiasının arkasındaki gerçekleri ortaya koydu.

Belgrad Ormanı İçin Binlerce Kişi Yürdü: Sahipsiz Bırakmıyoruz!
Belgrad Ormanı İçin Binlerce Kişi Yürdü: Sahipsiz Bırakmıyoruz!
İçeriği Görüntüle

Program boyunca en dikkat çekici açıklamalar Dr. Solmaztürk'ten geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın düzenlediği "Kültür Yolu Festivalleri"ndeki şaibeli harcamaları gözler önüne seren Solmaztürk, bizzat gözlemlediği sahne maliyetleri hakkında şok edici rakamlar verdi. Bir il merkezinde gördüğü "devasa, kocaman" sahnenin, futbol sahasının kısa kenarından bile büyük ve yüksek olduğunu belirtti.

Etkinlik sektöründen bir profesyonelle yaptığı görüşmeyi aktaran Dr. Solmaztürk, sadece sahne kurulumu için tek günlük maliyetin 12-13 milyon lira olduğu bilgisini paylaştı. Bu profesyonelin neden bu ihalelere teklif vermediğini sorduğunda aldığı cevap ise sistemin işleyişi hakkında önemli ipuçları verdi. Çünkü bu ihaleler siyasi bağlantıları olan şirketlere verilmekteydi.

Kültür Bakanlığı'nın neden açık ihale yapmadığını, bunun yerine davet usulü ihaleyi tercih ettiğini sorgulayan Solmaztürk, ulusal güvenlik sorunu veya afet durumu olmadığı halde bu yöntemin kullanılmasını eleştirdi. "Bu ihaleleri kimler alıyor, kimler kazanıyor?" sorusunu yönelten Solmaztürk, sistemdeki şeffaflık eksikliğine dikkat çekti.

En çarpıcı karşılaştırmayı yapan Dr. Solmaztürk, Mansur Yavaş'ın belediyesine yönelik 154 milyon liralık zarar iddiasını Kültür Bakanlığı'nın festival harcamalarıyla kıyasladı. Tek günlük sahne maliyeti 12-13 milyon lira ise, 32 konser için 154 milyon lira zarar iddiası sadece 12 günlük konser faaliyeti anlamına geliyordu. Bu hesaplamaya göre Kültür Bakanlığı'nın festivaller için yaptığı harcamalar çok daha büyük boyutlardaydı.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da programa katılarak önemli tespitlerde bulundu. Diyarbakır'da da Kültür Yolu Festivalleri düzenlendiğini belirten Tanrıkulu, bu festivallerin ihale yöntemleri, maliyetleri ve sanatçı ödemeleri hakkında Kültür Bakanlığı'na soru önergesi verdiğini açıkladı. Karşılaştırma yapabilmek için cevapları beklediğini söyledi.

Türkiye'de artık hukuk devleti ve parlamenter rejim olmadığını net bir şekilde belirten Tanrıkulu, yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını vurguladı. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra hükümetin CHP'ye yönelik operasyonlarının, sandıktan çıkan değişim ihtimalini ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu savundu.

Dr. Solmaztürk, mevcut durumu "Karadenizli Temel" benzetmesiyle örneklendirdi. Sabunu peynir zanneden ve onu yemek zorunda bırakılan Temel karakteri gibi, Türk halkının da yolsuzluk ve kötü yönetimi kabul etmeye zorlandığını söyledi. Bu "bozuk düzen" ve "demokrasi dışı rejim"in sürdürülemez olduğunu, er ya da geç hesap verme zamanının geleceğini belirtti.

Program boyunca ekranda "Mansur Yavaş Niye Hedefe Konuldu?", "Erdoğan Rakiplerini Tasfiye Mi Etmek İstiyor?" soruları yer alırken, alt banttan akan haberlerde Mansur Yavaş'ın "Çekinecek bir şeyimiz yok, çağırırlarsa gönüllü olarak ifadeye vermeye hazırız" açıklaması dikkat çekti.

Mehmet Ali Güler ve Murat Sarı da programa katılırken, Güler'in "Doğru iş yanlış aktörlerle yapılıyor" şeklindeki değerlendirmesi ekranda yer aldı. Bu ifade, hükümetin yaklaşımına yönelik eleştiri olarak yorumlandı.

Dr. Solmaztürk'ün ortaya koyduğu rakamlar ve karşılaştırmalar, Kültür Bakanlığı'nın festival harcamalarında şeffaflık eksikliğine dikkat çekerken, Mansur Yavaş'a yönelik iddiaların boyutunu da gözler önüne serdi. Tek günlük sahne maliyetinin 12-13 milyon lira olduğu iddiası, festival harcamalarının toplam boyutunun çok daha büyük olduğunu gösteriyordu.

Program, iktidarın muhalefeti hedef alma stratejisini ve bu stratejinin arkasındaki siyasi hesapları masaya yatırırken, kamu kaynaklarının kullanımında çifte standart olduğu iddialarını güçlendirdi. Dr. Solmaztürk'ün açıklamaları, Türkiye'deki siyasi atmosferi ve hukuk sistemi hakkında da önemli değerlendirmeler içerdi.

Savcılığın Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep etmesi, muhalefet partilerinin bu durumu siyasi operasyon olarak değerlendirmesi ve iktidar medyasının konuyu işleyiş biçimi program boyunca tartışılan ana konular arasındaydı. Dr. Solmaztürk'ün festival harcamalarına yönelik iddiaları ise konuya farklı bir boyut kazandırdı.