Futbol dünyasını yıllardır sarsan olaylar zincirinin en kritik noktalarından biri yeniden gündemde. Geçmişteki büyük soruşturmaların yankıları hala sürerken, yeni ortaya çıkan detaylar herkesin dikkatini çekiyor.

Bu süreçte, eski Türk Futbol Federasyonu yöneticilerinin savcılıkta verdiği ifadeler kamuoyuyla paylaşılmaya başlandı. Özellikle FETÖ bağlantılı iddiaların odağındaki isimlerden Mehmet Baransu'nun öne sürdüğü tezlere karşı, şüphelilerin tek tek reddiyeleri dikkat çekiyor.

Eski TFF Başkan Yardımcısı Lütfi Arıboğan, sorgusunda Baransu'yu hiç tanımadığını ve onunla herhangi bir iletişiminin olmadığını vurguluyor. Ancak, dönemin TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın talimatıyla polis tarafından hazırlanan gözaltı listesini Baransu'ya ilettiğini kabul ediyor. Listenin gizli bir belge olmadığını belirten Arıboğan, kendisine gönderilen e-postada gördüğü "la" benzeri bir sembolü kullanmadığını, ekran görüntülerinin kime ve neden yollandığını bilmediğini ifade ediyor.

Bir başka şüpheli İlhan Elvacı, TFF içindeki UEFA görüşmelerini ve süreçleri FETÖ çıkarları doğrultusunda yönettiği yönündeki suçlamaları tamamen reddediyor. Baransu ile yasa dışı herhangi bir e-posta trafiğinin olmadığını savunan Elvacı, FETÖ ile Baransu arasında temas bulunmadığını ve görev süresi boyunca federasyonda yasa dışı manipülasyon gözlemlemediğini belirtiyor.

Eski TFF Genel Sekreteri Ahmet Gülümse, Aziz Yıldırım'ın soruşturma sırasındaki ifadesinin tutanaklarını Lütfi Arıboğan'dan aldığını ve buna "Bu utanç verici, iğrenç ve üzücü" şeklinde yanıt verdiğini anlatıyor. Belgenin kendisine kendi talebiyle değil, Arıboğan'ın inisiyatifiyle gönderildiğini vurgulayan Gülümse, Arıboğan'ın FETÖ bağlantısını bilmediğini ve tüm suçlamaları kabul etmediğini dile getiriyor.

Soruşturmada şüpheli konumundaki Ebru Köksal ise Baransu'yu hiç tanımadığını ve 3 Temmuz olaylarından aylar sonra, Aralık 2011'de göreve başladığını söylüyor. Bu nedenle süreçte herhangi bir rolü veya dahli olmadığını savunuyor.

Bu ifadeler, 2011'deki şike soruşturmasının FETÖ tarafından futbol üzerinden nasıl bir manipülasyon aracı olarak kullanıldığı iddialarını yeniden gündeme getiriyor. Şüphelilerin ortak noktası, Baransu ile doğrudan bağlantılarını reddetmeleri ve soruşturmanın arka planındaki bağlantıları inkar etmeleri.

Futbolseverler için bu gelişmeler, geçmişteki büyük operasyonların perde arkasını aydınlatma potansiyeli taşıyor. İfadelerin detayları, soruşturmanın nasıl şekillendiğine dair yeni ipuçları sunarken, FETÖ'nün spor dünyasındaki alleged etkisini bir kez daha tartışmaya açıyor.

Tüm bu savunmalar, mahkeme süreçlerinde nasıl değerlendirilecek merak konusu. Ortaya çıkan belgeler ve ifadeler, şike davasının yeniden yorumlanmasına yol açabilir mi? Futbol camiasındaki bu sarsıcı detaylar, uzun süre konuşulacak gibi görünüyor.

Özgür Özel'den Şok İddia: Erdoğan Talimat Vermedi mi?
Özgür Özel'den Şok İddia: Erdoğan Talimat Vermedi mi?
İçeriği Görüntüle

Bu tür soruşturmaların derinliği, sporun ötesinde toplumsal yankılar yaratıyor. İfadelerdeki tutarlı reddedişler, iddiaların zayıflığını mı gösteriyor yoksa daha fazla soru mu doğuruyor? Gelişmeleri takip etmek, futbol tarihinin bu karanlık sayfalarını anlamak için önemli.

Şike soruşturması ifadeleri, sadece geçmişin hesabı değil, geleceğin adaleti için de kritik öneme sahip. Her bir detayın incelenmesi, gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sağlayabilir.