Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yapılan bir açıklama, siyasi çevrelerde büyük yankı uyandırdı. Seçim sonuçlarının netleşmesinin hemen ardından gelen sözler, demokratik süreçlere müdahale tartışmalarını beraberinde getirdi.
KKTC'de gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tufan Erhürman, resmi olmayan sonuçlara göre yüzde 62,76 oy oranıyla birinci oldu. Seçimlere katılım oranı yüzde 55-57 bandında gerçekleşirken, sonuç iki kat farkla netleşti. Bu oran, Kıbrıs Türk halkının açık ve net bir tercihini yansıttı.
Tartışmalı Açıklama Hangi İsimden Geldi
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, Türkiye'den gelen bir açıklama siyasi gündemin odağına oturdu. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklama, KKTC'nin "Türkiye'ye katılma kararı alması gerektiği" yönündeydi.
Bahçeli'nin bu sözleri, siyaset bilimciler ve uzmanlar tarafından şiddetle eleştirildi. Açıklamanın, Kıbrıs Türk halkının demokratik tercihine ve iradesine karşı olduğu vurgulandı. Eleştirmenler, seçim sonuçlarının yüksek katılım oranıyla ve iki kat farkla netleşmiş olmasına rağmen böyle bir müdahalenin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
2019 İstanbul Seçimleriyle Benzerlik Kuruldu
Uzmanlar, Bahçeli'nin bu tutumunu Türkiye'de 2019 İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi ve kazanan belediye başkanlarının yerine kayyum atanması gibi olaylarla benzeştirdi. Seçmen iradesine müdahale olarak görülen bu durumların, KKTC için de gündeme getirilmesinin demokratik teamüllerle bağdaşmadığı vurgulandı.
Siyaset bilimciler, böyle bir açıklamanın Türkiye'yi uluslararası arenada zor duruma düşüreceğini ve "devlet aklıyla" bağdaşmadığını belirtti. KKTC'nin 21 yıldır uluslararası tanınmamanın getirdiği zorluklarla mağdur edildiği bir dönemde, Türkiye'den gelen böyle bir "ilhak" söyleminin kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Tartışmalarda, 2004 yılında Güney Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne kabul edilmesi ve Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyon ve ambargoların kaldırılması yönündeki taahhütlerin yerine getirilmemesi de gündeme getirildi. O dönemde iktidarda olan AK Parti'nin bu anlaşmaları tek yanlı bir teslimiyetle kabul ettiği, ancak Türkiye'nin AB nezdindeki siyasi nüfuzunu Kuzey Kıbrıs'ın mağduriyetini gidermek için kullanmadığı sorgulandı.
Cumhurbaşkanlığı Seçim Süreci
KKTC cumhurbaşkanlığı seçimleri, yoğun bir kampanya sürecinin ardından gerçekleştirildi. Tufan Erhürman'ın aldığı yüzde 62,76'lık oy oranı, Kıbrıs Türk halkının net tercihini ortaya koydu. Seçimlere katılım oranının da dikkat çekici seviyede gerçekleşmesi, demokratik sürecin sağlıklı işlediğini gösterdi.
Uzmanlar, Bahçeli'nin bu açıklamayı bir siyasi parti lideri olarak mı yoksa Türkiye hükümetinin resmi görüşü olarak mı yaptığının önemli olduğunu vurguladı. Eğer hükümeti temsil ediyorsa durumun daha da vahim olduğu belirtildi.
KKTC seçimlerinin ardından yaşanan bu gelişmeler, Türkiye-KKTC ilişkilerinde yeni bir dönemin başlayıp başlamayacağı sorusunu gündeme getirirken, demokratik değerlerin korunması konusundaki tartışmaları da alevlendirdi.
