Şanlıurfa'nın göbeğinde, adaletin kalbi sayılan Adliye binasında yaşanan patlama, tüm Türkiye'yi ayağa kaldırdı. 25 Kasım 2025 sabahı saatler 10:30'u gösterdiğinde, Şanlıurfa Adliyesi'nin giriş holünde meydana gelen şiddetli patlama sesi, etraftaki binaları titretti. Göz göre göre gelen bu trajedi, sıradan bir iş gününü kabusa çevirdi. Patlamanın şiddeti o kadar büyüktü ki, camlar kırıldı, dumanlar yükseldi ve içerideki personel ile vatandaşlar arasında tam bir kaos hakim oldu. İlk anda herkes neye uğradığını şaşırdı; bazıları kaçmaya çalışırken, diğerleri yere yattı. Bu olay, sadece Şanlıurfa'yı değil, ülke genelinde güvenlik endişelerini yeniden alevlendirdi. Peki, bu patlama nasıl oldu? Neden Adliye gibi hassas bir yerde? Yaralıların durumu ne? Tüm bu soruların peşine düştük ve elimizdeki bilgilerle olayı en ince detayına kadar aydınlatmaya çalışacağız.

Patlamanın tam yeri, Adliye binasının ana giriş kapısına yakın bir noktaydı. Güvenlik taramasından yeni geçmiş bir kişinin çantasında veya üzerinde taşınan bir cismin infilak ettiği tahmin ediliyor. Yetkililer henüz resmi bir açıklama yapmasa da, ilk incelemeler el yapımı patlayıcı bir cihazın söz konusu olduğunu işaret ediyor. Patlama anında içeride yaklaşık 50'ye yakın personel ve dosya işleri için gelen vatandaş bulunuyordu. Toz duman arasında ilk kurtarma çalışmaları hemen başladı. Ambulanslar sirenlerini çalarak olay yerine akın etti, polis ve jandarma ekipleri ise çevreyi kordon altına aldı. Adliye binası tahliye edildi, çevredeki okullar ve iş yerleri de tedbiren boşaltıldı. Bu tür bir olayın bir adliye binasında yaşanması, doğal olarak terör şüphesini gündeme getirdi. Geçmişte benzer saldırılar hatırlanınca, herkesin aklına hemen güvenlik açıkları geldi. Ama detaylara inmeden önce, yaralıların durumuna bir göz atalım ki, olayın insani boyutu daha net anlaşılsın.

Yaralı sayısı resmi olarak 12 olarak açıklandı, ancak bazı kaynaklar bu sayının 15'e kadar çıkabileceğini söylüyor. Aralarında adliye personeli, avukatlar ve vatandaşlar var. En ağır yaralananlardan biri, patlamaya yakın bir memur; bacaklarında kırıklar ve yanıklar mevcut, şu anda Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyata alındı. Bir avukat ise "Patlama o kadar ani oldu ki, bir an her şey karardı. Toz içinde kaldık, arkadaşım yerde yatıyordu" diye anlattı anlarını. Başka bir tanık, orta yaşlı bir kadın, dosya vermek için geldiğini belirterek, "Kapıdan girer girmez gürültü koptu. Etrafta çığlıklar yükseldi, ben de cam parçalarından sıyrıklar aldım" ifadelerini kullandı. Çocuklar da etkilendi; patlama sırasında binada bulunan bir aile, 8 yaşındaki kızlarının kolunda kesiklerle karşılaştı. Hastanelere sevk edilen yaralıların çoğu hafif yaralı olsa da, şok geçirenlerin sayısı cabası. Sağlık ekipleri, psikolojik destek de sağlıyor. Bu yaralanmalar, sadece fiziksel değil, zihinsel travmalara da yol açtı. Aileler hastane koridorlarında gözyaşı dökerken, yetkililer "Durum kontrol altında" mesajı vermeye çalışıyor. Ama tabii ki, bu tür bir güvence, yaraların acısını dindirmiyor.

Olayın hemen ardından devletin tepkisi hızlı oldu. Şanlıurfa Valisi, patlama sonrası basın mensuplarına kısa bir açıklama yaparak, "Olayın tüm detayları inceleniyor. Vatandaşlarımızın paniğe kapılmaması için gerekli tedbirler alındı" dedi. Adalet Bakanı da Ankara'dan bir mesaj yayınladı: "Bu hain saldırılara karşı kararlılığımız tam. Adliyelerimiz en güvenli yerler olacak." Emniyet güçleri, patlama bölgesinde delil toplama çalışmalarına başladı. Bomba imha ekipleri, binanın diğer bölümlerini taradı ve şüpheli paketler için alarm verildi. Soruşturma kapsamında, güvenlik kameralarının görüntüleri incelemeye alındı. Patlamayı gerçekleştiren kişinin kimliği henüz belli değil, ama yakındaki araç plakaları ve yüz tanıma sistemleri üzerinden iz sürülüyor. Terörle Mücadele Şubesi devreye girdi, olayın terör bağlantısı olup olmadığı araştırılıyor. Hatırlanacağı üzere, Şanlıurfa gibi sınır kente yakın bölgelerde zaman zaman benzer tehditler yaşanmıştı. Bu patlama, 2025'in güvenlik raporlarında da yerini alacak gibi duruyor. Peki, bu olay ne anlama geliyor? Adliyelerin güvenliği için yeni önlemler mi alınacak?

Şimdi, olayın arka planına biraz daha derinlemesine bakalım. Şanlıurfa Adliyesi, son yıllarda modernizasyon çalışmalarıyla yenilenmişti. Yeni X-ray cihazları, metal dedektörleri ve artan personel sayısı ile güvenlik seviyesi yükseltilmişti. Ancak bu patlama, tüm bu çabaların yetersiz kalabileceğini gösterdi. Uzmanlar, "Taşınan eşyaların daha sıkı kontrolü şart" diyor. Patlamanın saati de dikkat çekici; sabah mesai başlangıcı, en kalabalık zamanlardan biri. Eğer bu bir saldırıysa, maksimum etki yaratmak için seçilmiş bir an. Tanıkların anlattıkları, patlamanın bir çantadan veya sırt çantasından kaynaklandığını doğruluyor. Çevredeki esnaf da etkilendi; dükkan camları kırıldı, bazıları geçici olarak kapandı. Yerel halk arasında korku hakim, sosyal medyada "Şanlıurfa Adliyesi patlama" aramaları patladı. Bu olay, sadece bir kaza mı yoksa organize bir eylem mi? Cevap için savcılığın raporu bekleniyor. Ama şunu söyleyelim, bu tür olaylar Türkiye'nin güvenlik dinamiklerini her seferinde test ediyor.

Yabancılar Kara Cuma İçin Van'a Akın Etti: 150 Bin Kişi Sınırı Aştı
Yabancılar Kara Cuma İçin Van'a Akın Etti: 150 Bin Kişi Sınırı Aştı
İçeriği Görüntüle

Patlamanın ekonomik ve sosyal yansımaları da cabası. Adliye binası en az bir hafta kapalı kalacak gibi duruyor, bu da binlerce dosyanın işlenmesini geciktirecek. Avukatlar, müvekkillerini bilgilendirmek için koştururken, vatandaşlar alternatif yerler aramaya başladı. Şanlıurfa Ticaret Odası, olayın yerel ekonomiye darbe vurabileceğini belirterek destek çağrısı yaptı. Psikologlar, toplu travma konusunda uyarıyor: "Böyle olaylar, toplumda uzun süreli kaygı yaratır." Okullara gönderilen circular'lar, çocuklara olayı anlatma rehberleri içeriyor. Valilik, ek güvenlik önlemleri için bütçe ayırdı. Bu patlama, aynı zamanda ulusal medyada geniş yer buldu; haber kanalları saatlerce yayın yaptı. Ama asıl önemli olan, yaralıların iyileşmesi ve sorumluların bulunması. Aileler, "Adalet yerini bulsun" diyor.

Sonuç olarak, Şanlıurfa Adliyesi'ndeki bu patlama, hepimizi derinden sarstı. 12'den fazla yaralı, tahliye edilen bina, soruşturma ekipleri... Tüm bunlar, bir şehrin nabzını tutuyor. Olayın detayları netleştikçe, daha fazla bilgi paylaşacağız. Şimdilik, dua edelim ki, benzer trajediler bir daha yaşanmasın. Güvenlik güçlerimize ve sağlık ekiplerine minnettarız. Şanlıurfa, bu yarayı saracak kadar güçlü. Ama unutmayalım, adaletin kapısı her zaman açık olmalı, korkuyla değil.