Kasırga gibi esen diplomasi fırtınası tüm dünyayı kasıp kavururken, Kremlin'den gelen son nükleer mesajlar Soğuk Savaş dönemini aratmayan bir gerginliğin kapıda olduğunu işaret ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un dün gece yarısı yaptığı olağanüstü basın toplantısında, ülkesinin nükleer programına dair kullandığı "Artık eskisi gibi olmayacak" ifadesi, Washington'da bomba etkisi yarattı. Beyaz Saray kaynakları, Trump'ın sabaha karşı Twitter hesabından yaptığı "Putin kartlarını boşa harcamasın, elimizdekilerden haberi yok" paylaşımıyla karşılık verdiğini doğruladı. İşte tüm dünyayı derin endişeye sevk eden bu restleşmenin perde arkası ve kritik detayları...

Asgari Ücret Şoku: Yanlış Hesaplama İddiası Maaşları Düşürebilir!
Asgari Ücret Şoku: Yanlış Hesaplama İddiası Maaşları Düşürebilir!
İçeriği Görüntüle

Olaylar zinciri aslında Suriye topraklarında başladı. Dün Şam'da gerçekleşen gizli görüşmenin detayları sızdığında, herkesin aklına tek soru takıldı: ABD'li komutanlar ve Suriye lideri Şara neden aynı masaya oturdu? Sözcü'nün ulaştığı istihbarat belgelerine göre, Ürdün sınırındaki El Tanf üssünde konuşlanan Amerikan özel kuvvetleri ile Suriye ordusu arasında doğrudan iletişim kanalı açılmış durumda. Bu gelişme, Rusya'nın bölgedeki tek oyun kurucu konumunu tehlikeye atan bir hamle olarak değerlendirildi. Lavrov'un "Müttefiklerimizin güvenliğini riske atmayız" sözleri işte bu noktada anlam kazanıyor.

Nükleer kartlar masaya sürülürken, gözler Rusya'nın yeni nesil füze sistemlerine çevrildi. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon kaynakları, son 72 saatte Avrupa üzerinde tespit edilen Tu-160 bombardıman uçaklarının olağan görevlerin dışında rota izlediğini gizli bir brifingde ortaya çıkardı. "Bu bir gövde gösterisinden öte, doğrudan stratejik mesaj" diyen analistler, Putin'in 2029'a kadar nükleer cephaneliğini üç katına çıkarma planını hızlandırma kararı aldığını iddia ediyor. Trump'ın iç çevresine "Onun kartları kağıttan, benimkiler çelik" dediği öne sürülüyor.

İşin dünyayı tehdit eden boyutu ise küresel ekonomiye yansıması. Avrupa borsaları açılışta yüzde 3.8 düşerken, petrol fiyatları 2022'den bu yana görülmemiş seviyelere fırladı. "Piyasalar artık sadece tweetlere değil, nükleer kodlara bile endekslendi" yorumları yapılıyor. Almanya Başbakanı Scholz'un acil çağırdığı G7 liderleri zirvesinde tek gündem maddesi var: Nasıl durdurulur bu restleşme? Ancak Lavrov'un "Gerilimi biz değil, Batı tırmandırıyor" sözleri, diplomasiye yer bırakmadığını gösteriyor.

Trump'ın kurmay ekibinden sızan bilgilere göre, başkanın elindeki "gizli silahları" ortaya çıkarmak için son tarih 15 Ocak 2026. Bu tarihin önemi, Rusya'nın Arktik'teki yeni nükleer üslerinin tam kapasiteyle faaliyete geçeceği gün olması. "Patron kimin olduğunu göstereceğiz" diyen Trump'ın, üç yeni nesil denizaltıyı Kuzey Denizi'ye konuşlandırma emrini imzaladığı iddia ediliyor. Putin'in karşılığı ise sadece bir kelime: "Bekleyin".

Moskova'daki askeri geçit töreninde konuşan bir Rus generalin "Tarihin en büyük silah dengeleme anı yaşanıyor" sözleri, sokaktaki vatandaşın bile farkında olduğu gerçeği özetliyor. Sosyal medyada #NükleerRestleşme etiketi altında paylaşılan videolar, gençlerin bu gerginliği soğukkanlılıkla karşıladığını gösteriyor. Ancak uzmanlar uyarıyor: "Tarih boyunca kartları açık oynayanlar ya masayı dağıttı, ya da masaya yem oldu."

Bir zamanlar arananlar listesindeki isimlerin bugün aynı masada oturması, diplomasinin acımasız gerçeğini gözler önüne sererken, bu restleşmenin bedelini ödeyen ilk ülke Ukrayna olabilir. Kiev'den gelen haberler, Rus ordusunun doğuda yeni bir saldırı hazırlığında olduğunu işaret ediyor. "Büyük güçler oyunu oynarken, küçük ülkeler haritadan siliniyor" diyen bir Ukraynalı yetkili, "Biz sadece seyirci değil, sahne oluyoruz" sözleriyle dramı özetliyor.

Trump'ın eski danışmanı John Bolton'ın "Bu bir restleşme değil, körlerin köprüde kılıç dansı" yorumu, Washington'da ses getirirken, Putin'in yakın çevresine "Onun tehditleri bizi yıldıramaz, biz zaten karanlıkta yaşadık" dediği sızan bilgiler arasında. Her iki liderin de kamuoyu önünde "zalim" görünme yarışı yaptığı bu dönemde, gerçek riskin kontrolsüz kaos olduğu belirtiliyor.

Gece yarısı kriz toplantısı yapan BM Güvenlik Konseyi'nde ABD temsilcisinin "Kartları açık oynamak isteyen, elindekileri de kaybedebilir" uyarısı, Rusya temsilcisinin "Biz zaten her şeyimizi kaybettik sayılır" yanıtıyla karşılandı. Bu diyalog, gerilimin sadece liderler arasında değil, küresel kurumların diplomasi zemininde de tıkandığını gösteriyor.

Dünyayı tehdit eden bu restleşmede asıl soru şu: Kim dur diyecek? Trump'ın "Ben her zaman anlaşırım" sözleriyle Putin'in "Anlaşmak için güçlü olmalısın" retoriği, aynı madalyonun iki yüzü gibi görünüyor. Ancak bu madalyonun düşme riski, tarihin en karanlık günlerini hatırlatıyor. Kartlar açık oynanıyor evet, ama bu oyunun kurallarını kimse bilmiyor artık.