Siyaset gündemi, Cumhuriyet'in kuruluşunun 102. yıl dönümü olan 29 Ekim'de yaşanan dikkat çekici bir gelişmeyle çalkalanıyor. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, devlet erkanının katıldığı Anıtkabir'deki resmi törenlere ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki özel programa katılmaması, kulislerde "Cumhur İttifakı'nda kriz mi var?" sorusunu bir kez daha zirveye taşıdı.
Bu kritik gelişmenin ardından gözler, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'e çevrildi. Özel, yaptığı son değerlendirmeyle, ittifakın geleceğine dair endişeleri derinleştirecek, siyasi dengeleri altüst etme potansiyeli taşıyan çarpıcı bir yorumda bulundu. Özel'in, Bahçeli'nin bu tavrına ilişkin dile getirdiği sözler, Cumhur İttifakı'nın içindeki gerilimi ve olası bir ayrışma ihtimalini açıkça gözler önüne serdi.
"Çatlaklarla Ben Uğraşmayayım, Sorunlarını Kendileri Çözsünler"
CHP Lideri Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 29 Ekim törenlerine katılmama kararının perde arkasına ilişkin yöneltilen sorulara net bir yanıt verdi. Özel, bu durumu, ittifakın iç sorunları olarak gördüğünü ve bu sorunların kendilerini aştığını ima eden ifadeler kullandı.
Özel, "Bizim bunca derdimiz varken onların sorunlarıyla uğraşamam. Cumhur İttifakı'nın çatlaklarıyla da ben uğraşmayayım. Sorunlarını kendileri çözsünler" diyerek, ittifakın içindeki anlaşmazlıkların artık saklanamaz boyutlara ulaştığını ve bu durumun kendileri için bir siyasi gündem maddesi olmaktan çıktığını vurguladı. Bu açıklama, sadece bir yorum değil, aynı zamanda iktidar bloğuna yönelik, "kendi iç meselelerinizle meşgul olun" mesajı taşıyan sert bir eleştiri olarak kayıtlara geçti.
Siyasi Operasyon İddiaları ve İmamoğlu Vurgusu
Özgür Özel'in gündemindeki tek konu Cumhur İttifakı'ndaki gerilim değildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı İbrahim Özkan'ın gözaltına alınmasıyla ilgili sürece de değinen Özel, bu durumu "büyük bir siyasi operasyon" olarak değerlendirdi.
Özel, Ekrem İmamoğlu'nun girdiği tüm seçimleri kazanmış bir siyasetçi olduğunu hatırlatarak, bu tür hamlelerin siyasi rakiplerini yıpratma amacı taşıdığını öne sürdü. "Olabilecek en hukuksuz süreç yaşanıyor" ifadeleriyle, yargı süreçlerinin siyaseten manipüle edildiği iddialarını bir kez daha dile getirdi. Bu iddialar, iktidarın muhalefet üzerindeki baskıyı artırma çabası olarak yorumlanırken, Özel'in bu konudaki kararlı duruşu, CHP'nin bu "operasyonlara" boyun eğmeyeceği mesajını verdi.
Yeni Diyanet İşleri Başkanı Ziyareti
Özel, siyasi gerilimlerin yanı sıra, yeni atanan Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş'a ilerleyen günlerde 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulunacağını da bildirdi. Bu ziyaret, CHP'nin farklı toplumsal kesimlerle kurduğu diyaloğun devamı olarak değerlendiriliyor. Özel'in bu adımı, partinin yalnızca siyasi polemiklerle değil, aynı zamanda devlet kurumlarıyla da yapıcı ilişkiler kurma çabasını gösteriyor.
İttifakın Geleceği ve Siyasi Kulisler
Özgür Özel'in "çatlaklar" vurgusu, Cumhur İttifakı'nın geleceğine dair spekülasyonları artırdı. Bahçeli'nin 29 Ekim'deki tavrı, ittifak ortakları arasındaki görüş ayrılıklarının derinleştiği yönündeki iddiaları güçlendirirken, Özel'in bu duruma "ben karışmam" tavrı, muhalefetin bu iç krizi yakından izlediğini ve kendi stratejisini buna göre belirlediğini gösteriyor. Siyasi analistler, Özel'in bu açıklamasının, ittifak içindeki gerilimi daha da tırmandırabileceği ve erken seçim tartışmalarını yeniden alevlendirebileceği görüşünde birleşiyor. Bu gelişmeler, Türk siyasetinin önümüzdeki dönemde çok daha hareketli ve sürprizlere açık olacağının sinyallerini veriyor. Makalenin ilerleyen bölümlerinde, bu "çatlakların" ittifakın tabanına ve genel siyasi atmosfere nasıl yansıyacağına dair detaylı analizlere yer verilecektir.