Siyasetteki hareketli günler devam ederken, Memduh Bayraktaroğlu son yayınında Ankara kulislerini sarsacak çok kritik değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli’nin Erdoğan’a kurduğu oyun ve Özgür Özel’in vermesi gereken karar tüm ayrıntılarıyla masaya yatırıldı. İmralı sürecinde dengeleri değiştirecek o hamle ne anlama geliyor?
Memduh Bayraktaroğlu, son dönemde Türkiye siyasetinin en sıcak başlığı olan İmralı tartışmalarını ve Meclis komisyonunda alınacak kararları çarpıcı bir analizle gündeme taşıdı. Bayraktaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin "Gerekirse ben giderim" çıkışının ardında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik siyasi bir hamle olduğunu öne sürdü. Siyasetin deneyimli ismi, yarın yapılacak komisyon toplantısında CHP lideri Özgür Özel’in alacağı tavrın hayati önem taşıdığını belirterek, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu süreçte kesinlikle "hayır" oyu vermesi gerektiğini savundu. Bayraktaroğlu’na göre, eğer CHP milletvekillerinin İmralı’ya gitmesi yönünde bir karar alırsa, bu durum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı rahatlatacak, ancak CHP’yi zor bir durumda bırakacaktır.
Bayraktaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sessizliğini koruduğunu ve Bahçeli’nin hamleleri karşısında bir bekleme sürecinde olduğunu ifade etti. Özellikle Bahçeli’nin geçmişte Erdoğan’a yönelik sert eleştirilerini hatırlatan Bayraktaroğlu, bugünkü ittifakın arka planında Bahçeli’nin "görev adamı" bilinciyle hareket ettiğini iddia etti. Bayraktaroğlu, "Bahçeli, Erdoğan’dan Tanrı’dan korkar gibi korkuyorlar" algısının yanlış olduğunu, aksine Bahçeli’nin kendi siyasi ajandasını uyguladığını belirtti. Bu noktada Özgür Özel’e seslenen Bayraktaroğlu, CHP’nin "terörsüz Türkiye" sürecini desteklemesi gerektiğini ancak terör örgütü liderinden talimat alınması anlamına gelecek bir ziyarete onay vermemesi gerektiğini vurguladı. "Biz terörsüz Türkiye için komisyondayız ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal mabedi parlamentodan hiçbir milletvekili, 50 bin yurttaşımızı katlettirmiş bir katilin ayağına gidip ondan emir ve talimat alamaz" şeklindeki ifadelerle CHP’nin duruşunun net olması gerektiğini dile getirdi.
Ekonomi yönetimine dair de çarpıcı kıyaslamalar yapan Bayraktaroğlu, Ali Babacan dönemindeki ekonomik başarıları hatırlatarak, o dönemde enflasyonun tek haneye düşürüldüğünü belirtti. Günümüz ekonomi yönetimiyle o dönemi kıyaslayan Bayraktaroğlu, "Ali Babacan başarılıydı be kardeşim" diyerek, liyakatin önemine dikkat çekti. Ayrıca Suriye’deki gelişmelerle ilgili olarak, SDG komutanı Mazlum Abdi’nin "Biz Türkiye için bir tehdit olmadık, olmayacağız" şeklindeki açıklamalarını Deniz Zeyrek’in köşesinden alıntılayarak izleyicilerine aktardı. Bayraktaroğlu, bu açıklamaların bölgedeki güvenlik ve istikrar açısından değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Yayının en dikkat çekici bölümlerinden biri ise Şevki Yılmaz ile ilgili iddialardı. Bayraktaroğlu, Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Şevki Yılmaz’ın "Sakın bunlara Merkez Bankası'nda altın bırakma, sat o altınları" şeklinde tavsiyelerde bulunduğunu öne sürerek, gelecek seçimler sonrası ekonomi yönetiminin karşılaşabileceği zorluklara işaret etti. "Bundan daha kötüsü olmaz" diyerek mevcut yönetimi eleştiren Bayraktaroğlu, Türkiye’nin bu durumdan çıkışının ancak AKP ve CHP’nin el ele vermesiyle mümkün olabileceğini, aksi takdirde krizin derinleşeceğini savundu. Son olarak Özgür Özel’in şeffaf olması gerektiğini belirten Bayraktaroğlu, "Yarın hiç cumayı falan bekleme kardeşim, çık kendi fikrini açıkla" diyerek CHP liderine çağrıda bulundu.