İstanbul'un Ümraniye ilçesinde düzenlenen CHP mitinginde yaptığı konuşma sonrasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından jet hızıyla soruşturma başlatıldı. Bu gelişme, siyasi gerilimin yüksek seyrettiği dönemde önemli bir hukuki süreç başlattı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in söz konusu mitingde, İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü soruşturmalarını yürüten yargı mensuplarını hedef alarak Sayın Cumhurbaşkanı'na yönelik kullandığı ifadeler soruşturmanın gerekçesini oluşturdu. Özellikle "Bundan sonra, etrafındakine, talimat verdiğine, bizimle uğraşan itine, köpeğine sahip çık" şeklindeki sözleri hakkında resmi soruşturma başlatıldığı bildirildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında Türk Ceza Kanunu'nun "Cumhurbaşkanı'na hakaret" ve "Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçlarından resen soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu soruşturmanın, mitingde sarf edilen ifadelerin hukuki boyutunun değerlendirilmesi amacıyla başlatıldığı belirtildi.
Özgür Özel, başlatılan soruşturmaya karşı sosyal medya hesabından sert bir tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı, yaptığı açıklamalarda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında iddialarda bulundu. Özel, Akın Gürlek'in kanuna aykırı olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atandıktan sonra Kasım 2024'ten Ağustos 2025'e kadar yurt dışındaki kamu şirketinde yönetim kurulu üyeliği yapıp, 9 ay boyunca maaş aldığını ileri sürdü.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bu skandala karşı hukuk devletinde yapılması gereken, derhal soruşturma açmak bu suçu işleyen kişiyi görevden almaktır. Ama hala; ailelerle, babalarla, evlatlarla uğraşan Çağlayan'daki çete hesap vermek yerine bize soruşturma açıyor" diyerek tepkisini dile getirdi. Bu ifadeler, Özel'in soruşturmaya karşı yaklaşımını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Millet sizden, devlete ve millete düşmanlık eden Çağlayan'daki bu çeteye karşı gerekeni yapmanızı bekliyor" diyen Özel, "Bu çete size dosya sağlam dedi ama yapamadılar, beceremediler" ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, Özel'in soruşturmayı eleştirirken aynı zamanda kendi iddialarını da gündeme getirdiğini gösteriyor.
CHP Genel Başkanı açıklamalarında, "Milletin %70'i Ekrem Başkana atılan iftiralara inanmıyor. Bu ülke kavgadan kutuplaşmadan bıktı. Millet barış istiyor, huzur istiyor" diyerek toplumdaki genel algıyı da dile getirdi. Bu ifadeler, siyasi gerilimin azaltılması yönündeki çağrısını da içeriyor.
Özel, açıklamalarının sonunda "Çok daha geç olmadan bu yoldan dönün. Bu ülkeye uzun yıllar hizmet etmiş biri olarak tarihte yer almak varken, bu şekilde tarihe geçmeyin" ifadelerini kullanarak karşı tarafa çağrıda bulundu. CHP Genel Başkanı, "Hayvanlara hakaret olmasın diye bir daha söylemiyorum: Çerinize çöpünüze sahip çıkın. Bunlardan size de ülkeye de fayda gelmez" sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da gelişmeye ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Sayın Cumhurbaşkanı'na yönelik hadsiz sözleri ve yargı mensuplarını hedef alan söylemleriyle ilgili olarak Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıklarınca gerekli soruşturmanın başlatıldığını belirtti.
Bakan Tunç, Özel'in ifadelerini "seviyesiz, çirkin ve saldırgan tutum", "siyasi ahlaktan yoksun" ve "devlet geleneğimize ve milletin ortak değerlerine yapılmış büyük saygısızlık" olarak niteledi. Bu açıklamalar, devlet yetkililerinin soruşturmaya yaklaşımını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Soruşturma, siyasi gerilimin yüksek olduğu bir dönemde başlatılması açısından da önem taşıyor. CHP Genel Başkanı'nın ümraniye mitingindeki sözleri sonrası hızla başlatılan bu süreç, hukuki ve siyasi boyutları olan bir gelişme olarak değerlendirilirken, toplumda farklı reaksiyonlara neden oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasında, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine göre soruşturmanın resen yürütüleceği belirtildi. Bu durum, soruşturmanın savcılık tarafından kendiliğinden başlatıldığını ve herhangi bir şikayet beklemeden yürütüldüğünü gösteriyor.
CHP Genel Başkanı'nın kendisine yönelik iddiaları da gündeme getirmesi, bu sürecin sadece tek taraflı bir yargılama değil, aynı zamanda karşı suçlamaları da içeren bir boyut kazandığını ortaya koyuyor. Özel'in Akın Gürlek hakkındaki iddiaları, soruşturmaya muhatap olanın da karşı iddialarda bulunduğu bir durum yaratmış durumda.
Bu gelişme, Türk siyasetinin mevcut durumunda hukuk ve siyaset ilişkisini yeniden gündeme getirirken, benzer tartışmaların önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret ediyor. Hem hukuki sürecin nasıl seyredeceği hem de siyasi yansımalarının neler olacağı merak konusu olarak izleniyor.
Soruşturma sürecinin nasıl yürütüleceği, hangi aşamalardan geçeceği ve sonuçlarının neler olacağı konusunda henüz net bilgi bulunmuyor. Ancak bu gelişme, siyasi ifade özgürlüğü ile hukuk arasındaki dengeyi yeniden tartışma konusu haline getirmiş durumda.