Bolu'nun serin dağlarında, sonbahar rüzgarlarının hışırtılı esintisi arasında bir heyecan dalgası yükseliyor. Bu dalga, ormanların arasından sızan bir coşku; güneşin altında parıldayan bayrakların, yarım kalmış umutların fısıltısı. Yıllardır süren siyasi fırtınaların gölgesinde, bir ulusun iradesi yavaş yavaş ayağa kalkıyor, her meydanda yeni bir ritim çalıyor. Rüzgar, eski yaraları okşarken, ufukta bir ışık huzmesi beliriyor – kalabalıkların tezahüratları, liderlerin ateşli sözleri ve bir halkın ortak nabzı. Bu, sadece bir miting değil; ruhların birleştiği, vicdanların sınandığı bir anın derinlikleri.
İşte tam burada, Bolu Valilik Meydanı'nda, akşam saatlerinde başlayan o muhteşem gövde gösterisi, on binleri bir araya getirerek adeta bir sel gibi aktı. CHP'nin 59'uncu "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi, Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğuna karşı bir isyan bayrağı gibi dalgalandı; polis barikatlarının ardında, Türk bayrakları, Atatürk portreleri ve CHP flamalarıyla süslenen meydan, bir direniş kalesine dönüştü. Katılımcılar, her yaştan Bolu'lularla dolup taştı – işçiler, öğretmenler, çiftçiler omuz omuza, ellerinde pankartlarla "İmamoğlu'na Özgürlük" ve "Erken Seçim" sloganlarını haykırdı. Miting, saat 18:00'de coşkuyla start aldı; açılış konuşmalarında belediye başkanı Tanju Özcan, Bolu'nun tarihine atıfla "Köroğlu'nun yiğitliği bugün de yaşıyor" derken, kalabalık alkış tufanını kopardı. Bu kalabalık, sadece bir toplanma değil; yılların birikmiş öfkesinin, umudun ve dayanışmanın patlamasıydı.
Özgür Özel'in kürsüye çıkışı, meydanı bir anda volkan gibi yaptı. CHP Genel Başkanı, binlerin tezahüratları arasında konuşmaya başladı; sesi, hem öfke hem umut dolu bir senfoni gibi yankılandı. İlk olarak, Kartalkaya'daki o korkunç otel yangınını masaya yatırdı – 78 canın, aralarında 36 bebeğin ve çocuğun gittiği o trajediyi hatırlatarak, hükümeti yerden yere vurdu. "Kimseyi korumayın, kimseyi sakınmayın, izin vermeyerek sorumluların yargılanmasına engel olmayın dedik. Bunların hepsini yaptılar, halen daha baş sorumlu bakanı orada tutuyorlar, koruyorlar, yazıklar olsun," diye haykırdı Özel, kalabalığın "Yazıklar olsun" korosuna katılmasıyla meydan inledi. Yangın sonrası gizlenen ölüm sayılarını, Ankara İl Kongresi'ne kadar saklanan gerçekleri ifşa ederek, "Ankara İl Kongresi'ndeki rozeti takana kadar Kartalkaya yangınında vefat sayısını gizli tutmaya çalışıyorlardı," diye ekledi. Bu sözler, sadece bir eleştiri değil; bir halkın adalet talebinin en çıplak haliydi, dinleyicilerin gözlerinde yaşlar parladı.
Özel, konuşmasını Bolu'nun yiğitliğine bağlayarak sürdürdü; Köroğlu'nun destanını anlatarak, bugünün "zalimlerine" karşı duruşu vurguladı. "Öyle on binler, arkanda binler varken, omuz omuzayken Bolu'yla hep birlikteyken o kötülükten medet umanlar, utansınlar, sıkılsınlar," diye seslendi, kalabalık "Utansınlar" diye tempo tuttu. CHP'nin meclis grubunun tam kadro katılımını överek, "Yıllardır elini sıkmadıklarımıza çeşitli umutlarla el uzattılar diye esas kızılacak dururken, hiçbir günahı olmayan kişilere ağır gelecek sözler söylenmesin," diyerek uzlaşma çağrısı yaptı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ı överek, "Süreçte de hem Tanju başkanımız hem milletvekilimiz hem il başkanımız, ilçe başkanlarımız el ele, omuz omuza hep birlikte Bolu için çalışmaya devam etti," diye alkışlattı. Gelecek vaadini netleştirdi: "Yapılacak ilk seçimle birlikte iktidar olduğumuzda iktidarın da gücüyle Bolu'yu onlarla birlikte bir kez daha ayağa kaldıracağız." Bu sözler, meydanda bir umut dalgası yarattı; katılımcılar, ellerini kaldırarak "İktidar CHP" diye bağırdı.
Konuşmanın zirvesi, ekonomik çöküş eleştirilerinde patladı. Enflasyonun TÜİK'in yüzde 33'üne karşı ENAG'ın yüzde 63'lük rakamını işaret ederek, emeklilerin ve asgari ücretlilerin eriyen alım gücünü anlattı. "Asgari ücret 22 binden 16 bin 500'e düştü, Bolu'da bir tane fakir kalmayacak," diye söz verdi Özel, kalabalığın alkışları arasında. Vergi affıyla 43 büyük şirkete 700 milyar lira hediye edildiğini, vatandaşın ise ezildiğini haykırdı: "AK Parti'nin geldiği ve sizden aldığı ne varsa onları size iade etmek halkın partisinin boynunun borcudur." Enflasyona endeksli maaş vaadini yineledi: "Her yıl bir önceki ayın enflasyonu maaşlara yansıtılacak." Tarım çöküşünü de unutmuyor; Bolu'nun sebze üretiminin yarıya indiğini, çiftçilere desteğin yetersizliğini eleştirdi. "600 yataklı hastane 400 yatağa indi, vaatler yalan oldu," diye sitem etti, dinleyiciler "Yalan" diye tempo yaptı.
Özel, dış politikayı da masaya yatırdı; Erdoğan'ı Trump'ın "kankası" diye niteleyerek, "Trump'la kanka olanlar, Trump'ın dediği 'Türkiye'ye gümrük vergisi koyayım' dediğinde, 'Tamam efendim' diyenler, 'Türkiye'ye yaptırım koyayım' dediğinde 'Tamam efendim' diyenler," diye ironik bir eleştiri yaptı. Orman yangınlarını da gündeme getirdi; 2004-2024 arası 788 yangınla geçen yılın kayıplarının 20 yıla bedel olduğunu belirterek, "Gün gelecek o davalar yeniden görülecek. Hak yerini bulacak, adalet yerini bulacak," diye söz verdi. Soma ve Kartalkaya gibi faciaların hesabını soracaklarını, erken seçimle iktidara gelip adaleti sağlayacaklarını haykırdı. Konuşma, İmamoğlu'nun okunan mesajıyla taçlandı; tutuklu başkanın "Millet iradesine sahip çıkın" çağrısı, meydanı gözyaşlarına boğdu.
Bu miting, sadece bir toplanma değil; CHP'nin yükselen dalgasının Bolu'daki yansımasıydı. Binlerce katılımcı, polis barikatlarını aşan bir coşkuyla dağılırken, sosyal medyada #MilletİradesineSahipCıkıyor etiketi trend oldu. Özgür Özel'in sözleri, videolarla yayıldı; YouTube'da Halk TV'nin canlı yayını milyonları ekran başına kilitledi. Bolu, Köroğlu'nun toprağı olarak bu direnişi sahiplendi; belediye başkanı Özcan'ın organizasyonu, ilçe başkanlarının çabalarıyla kusursuz bir şölen havası yarattı. Erken seçim talebi, enflasyon isyanı ve adalet çığlığı, meydandan Türkiye'nin dört bir yanına yayıldı – bu, bir başlangıç, bir kıvılcım.
Mitingin yankıları, siyasi arenayı sarsıyor; CHP meclis grubunun tam katılımı, partinin kenetlenmesini gösterdi. Bolu'nun tarımcıları, yangın mağdurları, emekliler bu sesi sahiplendi; "Bolu CHP'li olacak" tezahüratları, geleceğe bir manifesto gibi yükseldi. Özel'in Trump eleştirisi, dış politika tartışmalarını alevlendirdi; vergi affı ifşası, ekonomik adaletsizliği bir kez daha gündeme oturttu. Bu gövde gösterisi, İmamoğlu'nun özgürlüğü için bir adım; erken seçim rüzgarı, Bolu'dan esen bir fırtına gibi büyüyor.
Ama umut, tamamen sönmüş değil. Bolu'nun meydanında doğan bu ateş, dağları aşacak; CHP'nin vaadi, Bolu'yu ayağa kaldıracak. Katılımcılar dağılırken gülümsüyordu, ellerinde bayraklarla – bu direnç, bir meşale. Dünya, izlememeli; katılmalı. Bolu, sadece bir il değil; değişimin kalbi. Ve o kalp, atarken hepimizi ayağa kaldıracak.




