Türkiye'nin gündemi, son dönemde adeta hız treni gibi bir ivmeyle ilerliyor. Bir yanda ülkenin geleceğini derinden etkileyen ekonomik dalgalanmalar, diğer yanda siyaset sahnesinde ardı ardına yaşanan çarpıcı gelişmeler… Her gün yeni bir tartışma, her gün yeni bir açıklama… Böylesine dinamik ve çalkantılı bir atmosferde, kamuoyunu aydınlatma, olup biteni sorgulama ve topluma yön verme misyonunu üstlenen gazeteciler, adeta cephede savaşan askerler gibi görev yapıyor. İşte bu zorlu maratonun en deneyimli, en cesur ve en çok okunan isimlerinden biri, Sözcü gazetesinin usta kalemi Necati Doğru, okurlarını şaşırtan ve merak uyandıran bir açıklamayla sahneye çıktı. Yıllardır Türkiye'nin vicdanı, gözü kulağı olan bu ismin kararı, medya dünyasında ve okurları arasında büyük yankı uyandırdı.
Sözcü gazetesinin köşe yazarları arasında özel bir yere sahip olan, her yazısıyla gündem oluşturan Necati Doğru, yıllardır Türkiye'nin nabzını tutan yazılarıyla tanınıyor. Ekonomi, siyaset, dünya gündemi; kalemiyle dokunduğu her konu, okuyucularının düşünce dünyasında derin izler bırakıyor. Onun için yazı yazmak, sadece bir meslek değil, aynı zamanda topluma umut enerjisi üretme gücü veren bir yaşam biçimi. Özellikle “eskiyi hatırlatan fakat tam olarak da aynısı olmayan olaylar filizlenip yeni boyut kazanıyor” ve “yeni gelişmeler de kabuklarını çatlatıp çıkıyorlar” sözleri, ülkenin içinde bulunduğu karmaşık durumu gözler önüne seriyor. Böylesine çetin bir süreçte, yazacak, soracak, sorgulayacak ve okurla paylaşacak sayısız konunun varlığından bahsetmesi, gazeteciliğin ne denli çaba gerektiren bir alan olduğunu da bir kez daha hatırlatıyor.
Her sabah yazılarıyla güne başlayan, her akşam yeni bir gündemle boğuşan, adeta zamanla yarışan bir gazetecinin omuzlarındaki yük, dışarıdan göründüğünden çok daha ağır olabilir. Sürekli yeni bir gelişmeyi analiz etme, karmaşık olayları sadeleştirip okuyucuya sunma ve eleştirel bir bakış açısıyla olaylara yaklaşma becerisi, zamanla büyük bir yorgunluğa dönüşebilir. İşte bu noktada, “zaman zalim hızla akıp gidiyor” ifadesi, bu yoğun tempoyu ve yılların birikimini en iyi özetleyen cümlelerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar yazı yazmak ona “umut enerjisi üretme” gücü verse de, beden ve zihin, bazen duraksama sinyalleri verebilir.
Ve şimdi, Türkiye'nin önde gelen yazarından gelen o büyük haber, tüm okurlarını ve medya dünyasını derinden etkileyecek. Yıllardır soluksuz bir tempoyla yazmaya devam eden Necati Doğru, artık bir duraklama noktasına geldiğini resmen duyurdu. Kalemiyle sayısız konuya ışık tutan, eleştirel bakış açısıyla birçok gerçeği gün yüzüne çıkaran Doğru, bugüne kadar hiç ara vermediği bu yorucu tempoya bir süreliğine veda ediyor. Kendi deyimiyle, “Elim, ayağım, gözüm, kulağım, beynim izin vaktinin geldiğini bana haber veriyor.” Bu sözler, yılların yorgunluğunun ve yoğun çalışma temposunun bedende ve zihinde yarattığı etkiyi açıkça ortaya koyuyor.
İşte o an geldi! Türkiye'nin en keskin kalemlerinden Necati Doğru, okurlarına yaptığı son duyuru ile, iki haftalık bir izne ayrıldığını açıkladı. Yılların birikimiyle kaleme aldığı her yazısında toplumu düşündüren, sorgulatan ve aydınlatan usta yazar, şimdi bu yoğun temponun ardından kısa bir mola veriyor. Bu karar, aslında sadece bir "izin"den çok daha fazlasını ifade ediyor. Sürekli değişen ve gelişen gündem karşısında, her gün yeni bir analizle okuyucusunun karşısına çıkan bir zihnin, kısa bir araya ne kadar ihtiyaç duyduğunun da bir göstergesi. Necati Doğru, okurlarına "Görüşürüz. Kendinize iyi bakın" diyerek veda ederken, bu kısa ayrılığın ardından çok daha güçlü, çok daha keskin analizlerle geri döneceğinin de sinyallerini veriyor. Türkiye'nin ve dünyanın çalkantılı gündeminde yeni gelişmelerin kabuklarını çatlatıp çıktığı bu dönemde, usta kalemin iki haftalık bu molası, yeni bir başlangıcın ve derinlemesine yeni analizlerin habercisi olabilir. Okuyucular şimdiden, Necati Doğru'nun yeni dönemde kaleme alacağı o merakla beklenen yazıları için sabırsızlanmaya başladı bile!
