Sokaklar, siyasi mesajların en canlı mecrası haline geliyor. Haftalık etkinlikler, tutuklamalara rağmen devam ederken, katılım artıyor. Bu dinamik, muhalefetin tabanını güçlendiriyor ve tarihsel dönüşümleri simgeliyor. Detaylara inerek, vaatleri ve tepkileri ele alalım.
Özel'in Güngören mitingi, rekor kalabalıkla gerçekleşti. Erdoğan'ı İmralı gizliliği için eleştirdi: "Milletten saklıyor, sessiz kalın diyor." CHP, "Kürt sorunu var, demokrasiyle çözülecek" iradesini vurguladı: "Kardeşlik zorunlu." Bu, Baykal döneminin reddedişine tezat; 2023 manifestosunda somutlaşmıştı. "Kayyum bitecek, demokrasi adımları atılacak" vaadi, 2019 yerel seçim zaferlerini hatırlatıyor.
Mitingler, İmamoğlu tutukluluğundan beri kesintisiz; her biri, birlik mesajı taşıyor. Özel, "Bariyerler kurmayın" diye uyardı. Bu süreç, 2013 çözüm sürecinin umutlarını canlandırıyor ve tabanı mobilize ediyor.
İmralı Sürecinde Şeffaflık Adımları: Öcalan Mesajları ve Komisyon Toplantıları
İmralı ziyaretleri, hassas bir dengeyi temsil ediyor. Notların paylaşımı, şeffaflık vaadini güçlendiriyor. DEM Parti, Öcalan'ın "Demokratik çözümde rol alsınlar" mesajını duyurdu. TBMM Başkanı "Gizli kalmayacak" derken, Çelik "Terörle müzakere yok, prosedür var" dedi.
Bu, 2013-2015 sürecini andırıyor; o zaman dakikalar paylaşılmış, ancak çöküş yaşanmıştı. Komisyonun ikinci ertelemesi sonrası toplantı, "güçlü irade" vurgusuyla ilerliyor. AK Parti, "Birlik ilkesi"ni korurken, muhalefet "halktan saklamayın" diyor. 2024'te yeniden canlanan bu diyalog, barış umudunu diri tutuyor, ama kırılgan.