Son dönemde miras ve liderlik kavgalarıyla sık sık gündeme gelen Menzil Cemaati, bu kez de Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde düzenlenen şatafatlı bir düğünle ve ardından çıkan kavga ile yeniden kamuoyunun ilgisini çekti. Düğün, cemaatin önde gelen isimlerinden Şeyh Muhammed Saki Elhüseyni’nin oğlu için organize edildi. Yüzlerce kişinin katıldığı kutlamalarda halaylar çekildi, Kürtçe şarkılar eşliğinde coşkulu anlar yaşandı. Ancak düğünün ardından yaşananlar, cemaatin içindeki derin ayrışmaları bir kez daha gözler önüne serdi.
Düğün sırasında çekilen görüntülerde, cemaat üyelerinin “Malan Bar Kir” ve “Girê Sîra” gibi Kürtçe parçalar eşliğinde halay çektiği ve Şeyh Muhammed Saki Elhüseyni’nin de cemaatiyle birlikte halaya katıldığı görüldü. Bu görüntüler, sosyal medyada hızla yayılırken, düğünün ardından yaşananlar gündemi değiştirdi. Görgü tanıklarının aktardığına göre, arka planda devam eden miras kavgasının etkisiyle başlayan sözlü tartışmalar, kısa sürede fiziki müdahaleye dönüştü. Kavgaya karışanlar, çevredekilerin müdahalesiyle zorlukla ayrılabildi.
Menzil Cemaati’nde yaşanan gerginliğin kökeni, geçtiğimiz yıl cemaatin lideri Abdülbaki Erol’un ölümünün ardından başlayan miras ve liderlik çekişmelerine dayanıyor. Bu çekişmeler, sadece manevi değil, maddi paylaşım boyutuyla da devam ediyor. Cemaat içindeki ayrışmalar, artık kutlama alanlarına kadar taşınıyor ve kamusal alanda da hissediliyor. Uzmanlar, bu tür olayların cemaatin geleceği ve toplumsal barış açısından risk oluşturduğunu vurguluyor.
Düğünde yaşanan kavga, Menzil Cemaati’nin içindeki sorunların ne kadar derin ve çözümsüz olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Cemaat üyeleri arasında yaşanan bu tür olaylar, sadece iç dinamikleri değil, aynı zamanda bölgedeki sosyal ve kültürel yapıyı da etkiliyor. Uzmanlar, bu tür gerginliklerin önüne geçebilmek için cemaat içi diyalog ve uzlaşma mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Menzil Cemaati’nin geleceği, liderlik ve miras paylaşımı konularındaki belirsizlikler devam ettikçe, bu tür olayların tekrar yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Cemaat içi barışın sağlanması ve toplumsal huzurun korunması için atılacak adımlar, hem cemaat üyeleri hem de bölge halkı için kritik öneme sahip. Yaşanan son olay, bu konudaki aciliyeti bir kez daha hatırlattı.
