Deneyimli siyasi yorumcu Memduh Bayraktaroğlu, güncel siyasi gelişmeler hakkında yaptığı değerlendirmede hem uluslararası hem de iç politikadaki ikiyüzlülükleri sert bir dille eleştirdi. Trump dönemi ile ilgili anekdot ile başladığı konuşmasında, çifte standartlar konusunda dikkat çekici tespitlerde bulundu.
Bayraktaroğlu, Trump'ın Beyaz Saray'ı boyatma ihalesine ilişkin ünlü anekdotu anlattı. Çinli firma 3 milyon dolar teklif ederken, Alman firma 7 milyon dolar istedi. Türk müteahhit ise 10 milyon dolarlık teklifini "4 milyon size, 3 milyon bana, kalan 3 milyon o lanet Çinlilere işi yapsınlar" şeklinde açıkladı. Bu anekdotla yolsuzluk ve kayırmacılık sistemini eleştiren yorumcu, "Trump buysa bizimkiler de 'o'" diyerek benzer yapının Türkiye'de de bulunduğuna işaret etti.
İsrail-Hamas çatışması konusunda dengeli bir yaklaşım sergileyen Bayraktaroğlu, "İsrail'in Filistin ve Gazze'de yaptığı soykırımı, vahşeti, barbarlığı kınamamak insanlık dışıdır" dedi. Ancak sadece İsrail'i kınamanın yeterli olmadığını belirterek, Hamas'ı destekleyip sadece İsrail'i kınayan ülkelerin tarihlerinin de "işgal, vahşet ve işkence"den arınmış olması gerektiğini vurguladı.
"Adil ve vicdanlı insan ve toplum hem İsrail'i hem Hamas'ı kınayacaktır" diyen Bayraktaroğlu, sadece İsrail'i kınayıp Hamas'ı destekleyenleri "ahlaksız, adaletsiz ve vicdansız" olarak niteledi. Sadece Hamas'ı kınayıp İsrail'i aklayanları ise "Siyonist", "Musa inancının köktendincisi" ve "vicdansız" olarak tanımladı.
Rusya-Ukrayna savaşı ile paralel kurarak, sadece Putin'i ya da sadece Zelenski'yi suçlamanın da "ahlaksızlık" olduğunu belirten yorumcu, her iki çatışmada da silah tüccarlarının kazandığını ve "ikisinin de suçlu" olduğunu vurguladı.
İç politika konusunda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP lideri Özgür Özel'i Brüksel'deki konuşması nedeniyle eleştirmesine karşı çıktı. Bayraktaroğlu, bu durumu ünlü yönetmen Yılmaz Güney'in filmlerindeki sahnelerle karşılaştırdı. Güney'in filmlerinde Alman turistlerin Anadolu'daki yoksulluğu fotoğraflaması ve polisin müdahale etmesi sahnesini hatırlatan yorumcu, o dönemde utanması gerekenlerin "gerçeği ortaya çıkaran turistler değil, politikacılar" olduğunu söyledi.
Özel'in Brüksel'de yaptığının Güney'in eylemlerinden farksız olduğunu savunan Bayraktaroğlu, muhalefet liderinin oradaki Türk vatandaşlarına ülkenin durumunu anlatıp "vicdanları ile oy kullanmalarını" istemesini "en doğal" olarak niteledi.
            Erdoğan'ın ikiyüzlülüğünü vurgulayan yorumcu, Cumhurbaşkanı'nın Trump ile görüşmesinden bir gün önce Ankara'daki Amerikan büyükelçisinden "meşruiyet" aradığı iddialarını hatırlattı. Bu iddiaları hiç yalanlamayan Erdoğan'ın, yurt dışında kendi vatandaşlarına hitap eden muhalefet liderini eleştirmesini "adaletsiz" ve "mantıksız" bulduğunu belirtti.
"Adalet, adalet, adalet" ve "vicdan, vicdan, vicdan" çağrısı yapan Bayraktaroğlu, bu ikiyüzlülükler karşısında duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Hem uluslararası çatışmalarda hem de iç politikada dengeli ve vicdanlı yaklaşımın önemini vurgulayan yorumcu, çifte standartlara karşı net bir duruş sergiledi.
Bayraktaroğlu'nun analizleri, güncel siyasetin karmaşık yapısını ve liderler arasındaki ikiyüzlülükleri gözler önüne sererken, toplumsal vicdanın ve adaletin önemini hatırlatıyor. Özellikle uluslararası çatışmalarda tek taraflı yaklaşımların tehlikelerine dikkat çeken değerlendirmeler, objektif bakış açısının gerekliliğini vurguluyor.
            
                            
                            
                            



