Türkiye Büyük Millet Meclisi, demokrasinin en canlı işlediği yerlerden biri olarak biliniyor. Özellikle bütçe görüşmeleri gibi önemli oturumlarda, farklı partilerin görüşleri sıkça çarpışıyor. 2026 yılı için İçişleri Bakanlığı ve Hazine ile Maliye Bakanlığı bütçelerinin ele alındığı bu süreç, milletvekillerinin yoğun katılımıyla devam ediyor.
Bu tür oturumlar, ülkenin güvenlik ve ekonomi politikalarını şekillendiren kararların alındığı platformlar. Milletvekilleri, kürsüde partilerinin pozisyonlarını savunurken, zaman zaman duygusal yoğunluklar da yaşanabiliyor. Son dönemde "Terörsüz Türkiye" olarak adlandırılan süreç, Meclis gündeminde önemli bir yer tutuyor.
Bu süreç kapsamında Meclis'te bir komisyon oluşturulmuş durumda. Farklı partilerin katılımıyla yürütülen çalışmalar, terörle mücadele ve barış girişimleri gibi konuları kapsıyor. Ancak bazı partiler bu komisyona üye vermeyi tercih etmemiş, bu da görüş ayrılıklarını artırıyor.
Geçtiğimiz haftalarda İmralı Adası'na gerçekleştirilen ziyaretler, siyasi arenada büyük tartışma yaratmıştı. AKP, MHP ve DEM Parti milletvekillerinin katıldığı bu ziyaretler, diğer partiler tarafından eleştirilmişti. Özellikle İYİ Parti, bu adımlara sert tepki göstermiş ve sürecin dışında kalmayı seçmişti.
Bütçe görüşmeleri sırasında birikmiş bu tepkiler, Genel Kurul'da birdenbire ortaya çıktı. İYİ Parti sıralarından gelen itirazlar, DEM Parti milletvekillerine yönelikti. Tartışma, sözlü atışmalarla başladı ve kısa sürede tüm salonu etkisi altına aldı.
İYİ Parti adına kürsüye çıkan Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, sert bir konuşma yaptı. Abdullah Öcalan'ı hedef alan ifadeler kullanarak, "Bebek katili bir şerefsizden barış güvercini yaratmaya çalışıyorsunuz. İmralı'daki o bebek katili, teröristbaşı şerefsizdir. Hiç kimse Türkiye'nin merkezine o bebek katili şerefsizi koyamaz. Hiç kimse umut hakkından bahsedemez" dedi. Bu sözler, masaya vurularak vurgulanınca tansiyon daha da yükseldi.
Karakaş'ın konuşmasının ardından DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli söz aldı. Konuşmanın hakaret dolu olduğunu belirterek, "Bütün konuşması boyunca sözleri siyasetten ne kadar uzaksa, hakarete o kadar yakındı. Bu kadar hakaret kabul edilemez. Misliyle iade ediyoruz" şeklinde yanıt verdi. Bu karşılık, DEM Parti sıralarından destek gördü.
Tartışmanın en ateşli anlarından biri, İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş'ın müdahalesi oldu. DEM Parti sıralarına dönerek, Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması taleplerine atıfta bulunup "Katil, katil, katil. Bir katil olarak geberecek" diye bağırdı. Bu ifadeler, Genel Kurul'da büyük yankı uyandırdı ve gerginliği zirveye taşıdı.
Ayyüce Türkeş Taş'ın bu sözleri, özellikle DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık ile doğrudan karşı karşıya gelmesine neden oldu. İkili arasında karşılıklı laf atmalar yaşandı, sıralar arasında sesler yükseldi. Oturumu yöneten başkanvekil, defalarca müdahale etmek zorunda kaldı.
Bu gerginlik, Meclis'in siyasi kutuplaşmasının en net örneklerinden biri olarak yorumlanıyor. İYİ Parti'nin terörle mücadeledeki tavizsiz tutumu ile DEM Parti'nin süreçteki rolü, tartışmanın temelini oluşturdu. Milletvekilleri arasındaki bu söz düellosu, demokrasinin sınırlarını zorlayan anlardan biriydi.
Olayın ardından oturum bir süre aksadı, ancak düzen yeniden sağlandı. Taraflar arasındaki gerilim tamamen dağılmasa da, bütçe görüşmeleri devam etti. Benzer tartışmaların önümüzdeki oturumlarda da yaşanabileceği konuşuluyor.
Siyasi analistler, bu tür olayların Meclis'in işleyişini etkileyebileceğini, aynı zamanda partilerin ideolojik farklarını ortaya koyduğunu belirtiyor. Terör ve barış süreçleri gibi hassas konular, her zaman yoğun duygulara yol açıyor.
Türkiye'nin siyasi gündeminde bu olay, geniş yer buldu. Milletvekillerinin kullandıkları ifadeler, kamuoyunda da tartışma yarattı. Meclis'in bu canlı debatları, ülkenin demokrasi kültürünün bir parçası olsa da, sertlik seviyesi dikkat çekiyor.
Genel Kurul'daki bu gelişmeler, önümüzdeki günlerde siyasi partilerin tutumlarını daha netleştirebilir. Bütçe görüşmelerinin kalan kısmında benzer gerilimler olup olmayacağı, herkesin merak ettiği bir konu haline geldi.
Bu tür olaylar, Türkiye'nin iç politika dinamiklerini yansıtan önemli göstergeler. Milletvekillerinin duygusal tepkileri, hassas dengeleri bir kez daha hatırlattı. Siyasi arena, her zaman beklenmedik sürprizlere açık.