Siyasetin ve kültürün kesişim noktalarında, bazen küçük bir jest büyük bir etki yaratır, hele ki bu jest yılların birikmiş hassasiyetlerini dokunuyorsa. Toplumun farklı kesimlerini bir araya getirme çabaları, liderlerin ağzından çıkan sözlerle somutlaşır ve hafızalara kazınır. Diyarbakır gibi bir şehirde yaşanan bir tören, tam da böyle bir ana sahne oldu, herkesin dikkatini çeken bir konuşmayla. Ama durun, bu konuşmanın ne kadar özel olduğunu anlamak için biraz geriye saralım, çünkü asıl hikaye orada gizli.
Her şey, Dicle Üniversitesi'nin Akademik Yılı Açılış Programı'yla başladı. Bu tören, eğitim dünyasının yeni bir döneme girişini kutlarken, beklenmedik bir renk kattı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sahneye çıktığında, salondakileri şaşırtan bir hamle yaptı. Konuşmasına doğrudan Türkçe başlamak yerine, Kürtçe ifadelerle giriş yaptı. Bu, bir Meclis Başkanı için ilk kez yaşanan bir durumdu, tarihi bir an olarak kaydedildi.
Kurtulmuş'un ağzından dökülen sözler, barış ve birlik temalıydı. Kürtçe olarak "Bi hev re bibin, dil bi dil, dest bi dest; aştî li nav me ra best" dedi. Bu ifadelerin Türkçe anlamı ise "Birlik olalım gönül gönüle, el ele barış aramızda hüküm sürsün" şeklinde çevriliyor. Salondaki dinleyiciler, bu sözleri duyunca muhtemelen bir an durakladı, çünkü böylesi bir jest, Diyarbakır'ın kültürel dokusuna doğrudan hitap ediyordu.
Program, Dicle Üniversitesi'nin kampüsünde gerçekleşmişti, akademik yılın heyecanıyla dolu bir ortamda. Kurtulmuş, bu açılışta sadece bir protokol konuşması yapmadı, aynı zamanda bir mesaj verdi. Kürtçe kullanması, belki de yıllardır tartışılan dil ve kültür konularına bir selam gibiydi. Bu seçim, törenin havasını değiştirmiş olmalı, katılımcılar arasında olumlu bir yankı uyandırmış.
Olayın etkisi, salondan taşındı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin resmi X hesabı, bu anı paylaştı. Videolu bir gönderiyle, Kurtulmuş'un Kürtçe sözleri kamuoyuna duyuruldu. Bu paylaşım, sosyal medyada hızla yayıldı, yorumlar yağmaya başladı. Kimisi bunu bir adım olarak gördü, kimisi daha büyük anlamlar yükledi. Ama kesin olan, Meclis'in resmi hesabından böyle bir içeriğin yayınlanması, olayın resmiyetini pekiştirdi.
Düşünün, bir Meclis Başkanı'nın Diyarbakır'da Kürtçe konuşması, ne kadar sembolik. Bu, sadece bir tören konuşması değil, belki de diyalog kapılarını aralama girişimi. Kurtulmuş'un seçtiği ifadeler, birlik ve barış vurgusu yapıyor, gönül gönüle olmayı, el ele tutuşmayı çağrıştırıyor. Aramızda barış hüküm sürsün demesi, bölgenin geçmiş acılarını da akıllara getiriyor belki.
Dicle Üniversitesi, bu törenle yeni akademik yıla başlarken, böylesi bir konuşmaya ev sahipliği yapmış oldu. Öğrenciler, öğretim üyeleri, belki yerel halktan katılımcılar, bu anı uzun süre hatırlayacak. Kürtçe'nin resmi bir ağızdan duyulması, dilin değerini öne çıkarıyor, "bilinmeyen dil" algısını kırıyor.
TBMM'nin X paylaşımı, olayı daha geniş kitlelere taşıdı. Videoda Kurtulmuş'un ses tonu, ifadelerin samimiyeti, hepsi orada. Bu paylaşım, belki milyonlarca kişiye ulaştı, tartışmaları tetikledi. Siyasi figürlerin dil kullanımı, her zaman hassas bir konu, ama burada olumlu bir hava var.
Kurtulmuş'un bu hamlesi, belki gelecekteki benzer jestlere ilham olur. Diyarbakır'ın kültürel zenginliği, törenin zeminini hazırlamış. Akademik yıl açılışı, eğitimle barışı birleştirmiş gibi. Sözlerin anlamı, sadece çeviriyle sınırlı değil, duygusal bir bağ kuruyor.
Tüm bunlar, bir törenin ötesinde bir anlam taşıyor. Meclis Başkanı'nın Kürtçe seslenmesi, tarihi bir ilk olarak kayda geçti. Barış çağrısı, birlik mesajı, hepsi bir arada. Bu hikaye, belki de yeni başlangıçların habercisi.