Yaşam

Mavi Vatan Doktrini Çöküyor: Kıbrıs Gazı Katar'a Parsel Parsel Satıldı mı?

Doğu Akdeniz'de fırtına kopuyor! Erdoğan'ın Mavi Vatan iddiası nasıl Katar ve ExxonMobil'e peşkeş çekildi? Blok 10 ve 5'teki dev gaz rezervleri, sessiz anlaşmalar ve ekonomik kriz baskısı... Türkiye'nin kıta sahanlığı gasp ediliyor mu? Şok edici detaylar ve gizli tavizlerle dolu skandalı keşfedin, enerji savaşlarının perde arkası sizi hayrete düşürecek!

Doğu Akdeniz'in sular altında yatan devasa doğal gaz rezervleri, Türkiye'nin ulusal güvenlik stratejisini ve "Mavi Vatan" doktrinini kökten sarsan bir skandala sahne oluyor. Yıllardır savunulan bu kavram, Kıbrıs çevresindeki enerji kaynaklarının adil paylaşımı üzerinden Türkiye'nin haklarını koruma vaadiyle ortaya atılmıştı. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, bu iddianın boş bir retorikten ibaret kaldığını ve stratejik tavizlerin verildiği bir tabloyu gözler önüne seriyor. Özellikle Güney Kıbrıs'ın lisans verdiği Blok 10 ve Blok 5'teki sondajlar, Katar Enerji ve ExxonMobil gibi devlerin eline geçti.

Bu hamleler, sadece jeopolitik bir gerilim değil, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik ve diplomatik çıkarlarını doğrudan tehdit eden bir süreç olarak yorumlanıyor. Peki, bu "parsel parsel satılma" iddiaları nereden kaynaklanıyor? Hangi anlaşmaların gölgesinde Türkiye'nin itirazları susturuldu? Bu sorular, Doğu Akdeniz krizi ve Kıbrıs sorunu bağlamında, enerji savaşlarının yeni bir boyutunu aydınlatıyor.

Videoda detaylandırılan olaylar zinciri, 2021 yılına uzanıyor ve Erdoğan'ın Katar Emiri ile görüşmelerinin tam ortasında patlak veriyor. Güney Kıbrıs, Katar'a yakınlığıyla bilinen enerji devi Qatar Energy ve Amerikan petrol devi ExxonMobil'e Blok 10 için lisans veriyor. Bu blok, Kıbrıs'ın güneyinde yer alan ve zengin gaz yataklarıyla dolu bir bölge. Hükümetin başlangıçtaki tezi netti: "Bu şey, Kıbrıs'ın tüm kaynakları, sadece kuzey değil güneyin de tüm kaynakları herkese aittir. Kıbrıs sorunu çözülene kadar bu kaynakların çıkarılmasına izin vermeyeceğiz."

Bu yaklaşım, Mavi Vatan doktrininin temel taşlarından biri olarak sunuluyordu. Ancak burada bir çelişki yatıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) bağımsızlığını ilan etmesi, bu ortaklık iddiasını baltalıyor. "Öte yandan, siz orada bağımsız bir devlet ilan ediyorsunuz. Diğer yandan, güneyde çıkarılacak gaza ortak olduğunuzu söylüyorsunuz. Çünkü bu gazın tüm Kıbrıs'a ait olduğunu söylüyorsunuz, o halde neden bu devleti ilan ettiniz?" diye soruluyor videoda. Bu ikilem, Türkiye'nin pozisyonunu zayıflatıyor ve Güney Kıbrıs'ın uluslararası arenada elini güçlendiriyor.

Blok 10'daki gelişmeler, olayın dönüm noktasını oluşturuyor. Katar ve ExxonMobil'in ilgisi, Güney Kıbrıs'tan lisansla somutlaşıyor. Türkiye başlangıçta sert bir tepki gösteriyor, çünkü bu blok Mavi Vatan haritasında stratejik bir konuma sahip. Ancak itirazlar kısa sürede yumuşuyor. 2021'de sondajlar başlıyor ve zengin gaz rezervleri keşfediliyor. Bu keşif, sadece ticari bir zafer değil, Güney Kıbrıs'ı Doğu Akdeniz'de enerji ihracatçısı konumuna taşıyan bir adım. Videoda vurgulanan nokta şu: "Türkiye başlangıçta buna olumsuz tepki verdi. Çünkü Türkiye'nin teziyle çalışıyordu. Ama sonra bu itirazı, bu argümanı ortadan kaldırdılar ve Blok 10'da araştırmalarını ve sondajlarını yaptılar ve orada zengin gaz yatakları buldular."

Bu değişim, Erdoğan'ın Katar Emiri ile yapacağı ziyaretin hemen öncesinde duyuruluyor. Ziyaret sırasında 15 milyar dolarlık bir swap anlaşması uzatılıyor ve konu masaya yatırılıyor. Ne var ki, Dışişleri Bakanlığı'nın belirsiz açıklamasına rağmen somut bir adım atılmıyor. Erdoğan, "Bunu Katar Emiri ile görüşeceğim" diyor, ancak görüşme sonrası ExxonMobil ve Qatar Energy temsilcileri Güney Kıbrıs'a gidip anlaşmayı finalize ediyor.

Bu sessiz anlaşma, Türkiye'nin kıta sahanlığı tartışmalarını da gündeme getiriyor. Haritada sarı renkle işaretlenen kesişim bölgeleri, Türkiye ile Yunanistan ve Güney Kıbrıs arasında uluslararası hukukun farklı yorumlarından kaynaklanan bir çekişme alanı. Türkiye, "Bu alan benim kıta sahanlığıma giriyor" derken, karşı taraf "Hayır, bu bizim kıta sahanlığımız" diye itiraz ediyor. Bu bloklar, 4, 5 veya 6 numaralı parsellere ayrılmış ve çeşitli şirketlere lisans verilmiş. Blok 5 ise başka bir skandalın merkezi: ExxonMobil ve Qatar Energy'ye 2021'de verilen lisans, Erdoğan'ın Katar ziyaretinden günler önce ilan ediliyor.

Dışişleri Bakanlığı, "Bu bizim kıta sahanlığımızı ihlal ediyor. Buna izin vermeyeceğiz" şeklinde muğlak bir uyarı yapıyor. Ancak Erdoğan'ın "Katar Emiri ile bunu konuşacağım" demesi, işin rengini değiştiriyor. Görüşme sonrası, dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Meclis'te şu açıklamayı yapıyor: "Mobil ve Qatar Energy onlara garanti verdi. Bu araştırmayı sadece güneyde yapacaklar. Blok 5'in güneyinde yapılacak. Kuzeye girmeyecek." Videoda bu sözlere şüpheyle yaklaşılıyor: "Ne tür bir güvence verdiler? Yazılı bir şey mi aldınız? Biz sadece bu sınırı tanıyoruz, ondan aşağısı." Üstelik bu lisanslar, enerji sektöründe büyük ağırlığı olan imzalar ve Güney Kıbrıs'ın elini güçlendiriyor.

Blok 5 ve 6'daki keşifler, konuyu daha da karmaşık hale getiriyor. İtalyan Eni ve Fransız TotalEnergies şirketleri, Blok 6'da 2,5 trilyon kübik feetlik bir rezerv buluyor. Bu, Güney Kıbrıs'a muazzam bir ekonomik güç sağlıyor. Türkiye, başlangıçta bu şirketlerin araştırmasını engelliyordu, ancak Blok 5'teki engelin kaldırılmasıyla Blok 6 da serbest kalıyor. Videoda soruluyor: "Ne tür bir taviz verildi, ne tür bir anlaşma yapıldı ki bu engel kaldırıldı ve onlara 2,5 trilyon kübik feet rezerv bulma izni verildi?" Bu keşifler, yaz aylarında Qatar Energy'nin yeni bir gaz sahası duyurusuyla pekişiyor. "Qatar Energy, Güney Kıbrıs açıklarında yeni bir doğal gaz sahası keşfetti, bölgenin enerji ihracatçısı olma potansiyelini güçlendirdi." Bu haber, Türkiye'nin sessizliğini daha da anlamlı kılıyor. Videodaki eleştiri net: "Bir tarafta çok büyük bir gaz sahası şimdi orada keşfedildi. Blok 6'da, orada İtalyan ve Fransız şirketi vardı. Orada da gaz buldular. Şimdi bunun güneyinde buluyorsunuz. Siz kuyuyu deliyorsunuz, o gaz sahasından gaz çekmeye başlıyorsunuz. Güneyden, güneyden öyle yapıyorlar. Eğer kuzeyden kuyu delseydiniz, siz de bir şey bulabilirdiniz. Ama bunu bile araştıramıyorsunuz."

Bu politika değişikliğinin arkasında yatan nedenler, Türkiye'nin iç dinamikleriyle doğrudan bağlantılı. Videoda belirtilen üzere, 2021'de yaklaşan seçimler ve ekonomik kriz, acil anlaşmalara kapı aralıyor. "Çünkü seçim vardı. Türkiye'de ekonomik kriz vardı. İyi iş anlaşmasına acilen ihtiyaç vardı." Kıbrıs sorunu, bu süreçte bir kenara itiliyor ve sessizce dev bir taviz veriliyor. Erdoğan'ın yaklaşımı eleştiriliyor: "Erdoğan açısından, bu tür konulardaki yaklaşımı, Kıbrıs'ın çıkarlarının, Türkiye'nin çıkarlarından daha kritik mesele olduğunu gösteriyor; onun bu çerçevede hareket ettiğini gösteriyor, ki bu çok kritik bir şey." Bu, Mavi Vatan doktrininin sadece bir propaganda aracı olduğunu ima ediyor. Muhalefetin bu konuyu gündeme getirmesi gerektiği vurgulanıyor: "O zaman muhalefet bunu öne çıkardı. Ben o zaman tek başıma muhalefet için bunu yazdım. Birkaç yazı yazdım o zaman, bu konuyu öne çıkardım. O zaman da dedim ki, muhalefet bunu gündeme getirmeli."

Enerji savaşlarının bu boyutu, Kıbrıs müzakerelerini de etkiliyor. Videoda, konunun enerji üzerinden yeniden gündeme gelebileceği belirtiliyor: "Bu mesele tekrar gündeme gelebilir, Kıbrıs müzakereleri tekrar gündeme gelebilir ve bu enerji üzerinden olabilir." Fars Körfezi örnekleri veriliyor: "Aynı şey Fars Körfezi'nde de var. Bu taraftan vuruyorsunuz, öteki gaz sahasından gaz çekmeye başlıyorsunuz." Türkiye'nin kuzeydeki potansiyel rezervlerini araştırmadan vazgeçmesi, stratejik bir kayıp olarak nitelendiriliyor. Bu tavizler, sadece ekonomik değil, jeopolitik bir zaafiyet yaratıyor. Güney Kıbrıs'ın eline geçen bu güç, AB ve ABD ile ilişkilerini pekiştirirken, Türkiye'yi izole ediyor.

Sonuçta, Mavi Vatan'ın "parsel parsel satılması" iddiası, bu olaylar zinciriyle somutlaşıyor. Bloklardaki lisanslar, garantisiz sözler ve sessiz anlaşmalar, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki iddialarını erozyona uğratıyor. Videodaki uyarıcı ton, konunun daha fazla gelişmeyle derinleşeceğini işaret ediyor: "Bunu burada bırakayım şimdilik. Gelişmeler oldukça bunu daha fazla tartışalım." Bu skandal, Erdoğan politikası, Güney Kıbrıs, Kıbrıs ihtilafı ve doğalgaz aramaları gibi aranan kelimelerin kesişiminde, Türkiye'nin enerji geleceğini sorgulatıyor. Yakın gelecekte, bu tavizlerin bedeli ne olacak? Bölgesel gerilimler artarken, gerçekler su yüzüne çıkmaya devam edecek.