İBB Veri Sızıntısı İddiasında Şaşırtıcı Dönüm Noktası
İBB Veri Sızıntısı İddiasında Şaşırtıcı Dönüm Noktası
İçeriği Görüntüle

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin koridorlarında esen rüzgarlar, şimdi başkent siyasetini sarsacak bir fırtınaya dönüşüyor. Konser sahnelerinin arkasındaki gölgeler, milyonlarca liralık bir hesaplaşmayı gün yüzüne çıkarıyor. Peki, bu hamle muhalefetin kalbine mi iniyor, yoksa sadece bir hesap denetimi mi? Detaylar, heyecanı doruğa taşıyor ve herkes bir sonraki adımı merakla bekliyor.

İçişleri Bakanlığı'nın beklenen kararı nihayet masaya indi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, Mansur Yavaş için soruşturma izni çıktı ve ona savunma hakkı için tam bir hafta süre tanındı. Bu gelişme, belediyenin 2021-2024 yılları arasındaki konser etkinliklerini mercek altına alan bir soruşturmanın en kritik virajı olarak öne çıkıyor. Savcılık, bu süreçte belediyenin 154 milyon 453 bin 221 lira 60 kuruşluk bir zarara uğradığını belirtiyor. Rakamlar soğuk bir gerçeklik gibi dururken, arka plandaki hikayeler çok daha karmaşık katmanlar taşıyor.

Her şey, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği'nin hazırladığı tevdii raporuyla başladı. Bu rapor, MASAK'ın mali incelemeleri, Sayıştay denetimleri ve bilirkişi raporlarıyla desteklenerek, 32 konser hizmet alımında usulsüzlükler tespit etti. İhalelere fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma suçlamaları, belediye bürokratlarından şirket yetkililerine kadar geniş bir ağı kapsıyor. Mansur Yavaş'ın Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu da bu talebin parçası; onun için de izin bekleniyor. Bakanlık, Yavaş'a bu hafta içinde savunma yapma fırsatı vererek, süreci hızlandırdı. Bu süre, sadece bir formalite mi yoksa stratejik bir hamle mi, soruları çoğaltıyor.

Soruşturmanın operasyonel patlaması, 23 Eylül sabahı gerçekleşti. Ankara polisi, şafak vakti baskınlarla 14 şüpheliyi gözaltına aldı. Aralarında eski belediye yöneticileri ve etkinlik şirketi sahipleri vardı. Emniyet ifadeleri alınırken, hava gerginlik doluydu; şüpheliler, ihalelerin perde arkasındaki anlaşmaları itiraf mı edecekti, yoksa susmayı mı seçecekti? Saatler sonra, Ankara Adliyesi'nin kapılarında bir kalabalık oluştu. Cumhuriyet savcısına hesap verenler, sulh ceza hakimliğinin karşısına çıkarıldı.

Hakimlik kararı, gerilimi zirveye taşıdı. Zimmet ve ihaleye fesat suçlarından beş şüpheli, demir parmaklıklar ardına gönderildi. Tutuklamalar, soruşturmanın ciddiyetini somutlaştırdı; adliyeden yükselen sesler, kamu vicdanını harekete geçirdi. Kalan dokuz kişi ise adli kontrol şartıyla sokağa döndü, bilezikler ve imza yükümlülükleriyle. Bu ayrım, suçlamaların ağırlığını gözler önüne serdi. Konserlerin neşeli notaları altında yatan bu karanlık tablo, belediye bütçesinin nasıl eridiğini sorgulatıyor.

Mansur Yavaş cephesi, bu gelişmeler karşısında sessizliğini koruyor henüz. Bir hafta süre, onun için hem bir kalkan hem de bir sınav. CHP'nin Ankara'daki kalesi olarak görülen belediye, Yavaş'ın liderliğinde yıllardır muhalefet bayrağını dalgalandırıyor. Bu soruşturma, sadece mali bir denetimden mi ibaret, yoksa siyasi arenada bir satranç hamlesi mi? İçişleri Bakanlığı'nın izni, hükümetin eliyle atılmış bir adım olarak yorumlanıyor. AKP çevreleri sessiz kalsa da, arka planda fısıltılar çoğalıyor; muhalefet ise bunu "cadı avı" olarak nitelendiriyor.

Tarihe dönüp bakınca, benzer soruşturmaların izlerini sürersek, Ankara'nın siyasi nabzı hep hızlı atmış. 2021'de başlayan konser furyası, pandemi sonrası bir nefes alma aracıydı. Binlerce Ankaralı, parklarda ve meydanlarda yıldızların altında eğlendi. Ama şimdi, o sahnelerin maliyeti ortaya çıkıyor. 154 milyon liralık zarar, her bir konserin arkasındaki ihale zincirini aydınlatıyor. Bilirkişiler, fiyat şişirmeleri ve anlaşmalı şirketleri işaret ediyor. Sayıştay raporları, belediyenin kaynaklarını nasıl dağıttığını didik didik inceliyor.

Bu süreçte, Nevzat Uzunoğlu'nun rolü de merak konusu. Özel kalem müdürü olarak, Yavaş'ın en yakın çalışma arkadaşı olan Uzunoğlu, ihale dosyalarının geçiş noktasıydı. Savcılığın talebi, onun da ifadeye çağrılacağını ima ediyor. Eğer izin çıkarsa, bu ikili bir araya gelip savunma stratejisi mi kuracak, yoksa ayrı ayrı mı hesap verecek? Bakanlığın Yavaş'a tanıdığı süre, bu soruları erteleyebilir ama cevaplar kaçınılmaz görünüyor.

Ankara Adliyesi'nin koridorları, bu günlerde daha da kalabalık. Tutuklanan beş ismin aileleri, kapılarda bekliyor; serbest bırakılanlar ise gölgelerde iz sürüyor. Soruşturmayı yürüten savcılar, delilleri tararken, kamuoyu ekranlara kilitlenmiş durumda. Bu olay, sadece bir belediye skandalı mı, yoksa 2028 seçimlerine dair bir önsezi mi? Mansur Yavaş'ın bir haftalık süresi dolduğunda, ne söyleyecek? Belki bir basın toplantısı, belki sessiz bir savunma dilekçesi.

Siyasi figürler arasında yankılar büyüyor. CHP kulislerinde, bu hamlenin zamanlaması eleştiriliyor; iktidar kanadında ise "adalet yerini buluyor" fısıltıları dolaşıyor. Konserlerin masumiyeti, şimdi milyonluk bir faturayla yüzleşiyor. Ankara'nın meydanları, bir zamanlar müzikle doluyken, bugün sorgu odalarının soğukluğunu taşıyor. Yavaş'ın ifadesi, bu hikayenin dönüm noktası olabilir mi?

Geniş açıdan bakarsak, bu soruşturma belediyecilik anlayışını da masaya yatırıyor. Pandemi sonrası kültürel etkinlikler, şehirleri canlandırdı ama mali denetimler de aynı hızla geldi. MASAK'ın raporları, para akışlarını şeffaflaştırırken, tevdii incelemeler zimmet iddialarını güçlendiriyor. 32 konser, sadece bir başlangıç; peki ya diğer ihaleler? Savcılığın eli, daha geniş bir ağı mı örüyor?

Bir hafta, Ankara için uzun bir zaman dilimi. Mansur Yavaş, bu süreyi nasıl değerlendirecek? Savunma dosyası mı hazırlayacak, yoksa kamuoyuna bir çağrı mı yapacak? İçişleri'nin kararı, kapıyı araladı ama asıl kapatma hamlesi kimden gelecek? Siyasi arenada, bu tür gelişmeler domino etkisi yaratır; bir taş devrilince, zincirleme sarsıntılar başlar.

Sonuçta, bu hikaye sadece rakamlar ve suçlamalarla sınırlı değil. Ankara'nın kalbi, Mansur Yavaş'la atıyor; onun gölgesinde, bir şehrin geleceği şekilleniyor. Soruşturmanın dalgaları, başkentten taşar mı? İzleyenler, nefesini tutmuş bekliyor. Belki yarın, belki bir hafta sonra, yeni sayfalar açılacak. Ama şu an, gizem ve gerilim, havayı dolduruyor.