Eğitim

Malatya Rezerv Alan Okullar Asbest Tehlikesi: Çocuklar ve Öğretmenler Risk Altında!

Malatya'da rezerv alanlardaki okullar hala açık mı? Asbest soluma riski milyonları endişelendiriyor, Eğitim-Sen'in çarpıcı uyarıları ve sağlık tehditleri – eğitimde güvenlik krizi detayları için okumaya devam edin.

Eğitim sektöründe uzun süredir tartışılan sağlık riskleri, özellikle deprem sonrası yeniden yapılandırma süreçlerinde daha da belirgin hale geliyor. Okul binalarının güvenliği, hem öğrenciler hem öğretmenler için hayati önem taşıyor. Bu tür sorunlar, günlük eğitim hayatını doğrudan etkileyerek aileleri ve eğitimcileri tedirgin ediyor.

Eğitim-Sen Malatya Şubesi, rezerv alan ilan edilen bölgelerdeki okulların hala faaliyette olduğunu belirterek ciddi bir uyarıda bulundu. Sendika yetkilileri, bu okullarda eğitim gören çocuklar ve çalışan öğretmenlerin her gün asbest solumak zorunda kaldığını vurguladı. Deprem sonrası hasar gören veya yıkım sürecindeki binalarda bulunan asbest malzemelerinin havaya karışması, uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilecek bir tehlike yaratıyor.

Asbest, özellikle eski yapıların izolasyon ve çatı malzemelerinde yaygın kullanılan kanserojen bir madde. Solunduğunda akciğer hastalıkları, mezotelyoma gibi ölümcül rahatsızlıklara neden olabiliyor. Rezerv alanlardaki okulların yıkım veya tadilat süreçleri tamamlanmadan eğitime devam edilmesi, bu riski artırıyor. Sendika, bu durumun acilen çözülmesi gerektiğini otherwise çocukların ve eğitimcilerin sağlığının tehlikeye atıldığını ifade ediyor.

Etkilenen okullarda binlerce öğrenci ve yüzlerce öğretmen görev yapıyor. Bu binaların bir kısmı depremde hasar almış olsa da, rezerv alan kapsamında yıkım beklenirken geçici olarak eğitim faaliyetlerine devam ediliyor. Ancak asbest liflerinin havada asılı kalması, günlük solunum yoluyla ciddi maruziyete sebep oluyor. Özellikle çocuklar, gelişim dönemlerinde bu tür toksinlere karşı daha hassas.

Sendika, yetkililerden rezerv alanlardaki okulların derhal kapatılmasını ve öğrencilerin güvenli alternatif binalara taşınmasını talep ediyor. Ayrıca asbest temizleme işlemlerinin uzman ekiplerce yapılması, hava kalitesi ölçümlerinin düzenli gerçekleştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu süreçte eğitim kaybının önlenmesi için prefabrik veya geçici yapıların devreye sokulması öneriliyor.

Deprem sonrası rezerv alan uygulamaları, şehir yeniden inşasını hızlandırmak amacıyla getirilmiş olsa da, eğitim kurumlarının bu kapsama alınması eleştiriliyor. Okulların öncelikli olarak güvenli hale getirilmesi gerektiği, yoksa gelecek nesillerin sağlığının kalıcı zarar göreceği uyarısı yapılıyor. Sendika, konuyu kamuoyu gündemine taşıyarak farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Bu tür sağlık riskleri, sadece fiziksel binalarla sınırlı kalmıyor; öğretmenlerin motivasyonunu düşürürken, velilerin çocuklarını okula gönderme konusunda tereddüt yaşamasına neden oluyor. Asbest maruziyetinin belirtileri yıllarca ortaya çıkmayabiliyor, bu da sorunu daha sinsi hale getiriyor.

Yetkililerin sessiz kaldığı bu konuda, sendika basın açıklamaları ve eylemlerle sesini duyurmaya devam ediyor. Rezerv alanlardaki okulların durumu, eğitimde eşitlik ve güvenlik ilkelerini sorgulatıyor. Çocukların sağlıklı ortamlarda eğitim alma hakkı, anayasal bir güvence olmasına rağmen uygulamada aksaklıklar yaşanıyor.

Sonuç olarak, Malatya rezerv alan okullar asbest tehlikesi Eğitim-Sen'in gündeminde üst sıralarda yer alıyor. Çocuklar ve öğretmenler her gün risk altında eğitim hayatını sürdürüyor. Bu sorunun çözümü için acil adımlar atılması, hem sağlık hem eğitim kalitesi açısından zorunlu. Aileler ve eğitimciler, gelişmeleri yakından takip ederek talepkar olmalı. Güvenli okullar, sağlıklı bir gelecek için temel şart.