Ekonomi-Piyasalar

Küresel Piyasalar İçin Korkutan Senaryo: Büyük Sıfırlama ve Altın Şoku!

Piyasalarda dengeleri altüst edecek gizli plan deşifre oldu. Altın, dolar ve kripto paralar için 2025'te beklenen tarihi kırılma ve o korkunç senaryonun tüm detayları bu makalede.

Dünya ekonomisi, sürdürülemez borç yükleri ve finansal sistemin tıkandığı kritik bir dönemeçten geçiyor. Mevcut sistemin artık daha fazla borçlanmayı kaldıramadığı ve büyük bir çöküşün eşiğinde olduğu, finans çevrelerinde giderek daha yüksek sesle konuşulan bir gerçek haline geldi. Özellikle küresel piyasaların kalbi sayılan büyük ekonomilerin attığı adımlar, sıradan yatırımcıdan dev fonlara kadar herkesi etkileyecek devasa bir değişimin habercisi. (Video görüntüsü makalenin aşağısında verilmiştir.)

Kamuoyunda henüz yeterince tartışılmayan ancak perde arkasında hazırlıkları yapılan bu yeni dönem, bildiğimiz tüm ezberleri bozmaya hazırlanıyor. Eski itibari para sisteminin çöküşü ve yerine gelecek yeni düzen, varlık sahipleri için hem büyük riskler hem de tarihi fırsatlar barındırıyor.

Sistemin tıkandığı bu noktada, okyanus ötesinden gelen ve "Maralago Planı" olarak adlandırılan gizli bir proje, küresel finansın kaderini değiştirebilir. İddialara göre yeni yönetim, vadesi en fazla 30 yıl olan klasik borçlanma araçlarının yerine, güvenilirliği artırmak amacıyla 100 yıllık tahviller çıkarmayı planlıyor. Ancak eriyen itibari paralarla kimsenin talep etmeyeceği bu tahvilleri cazip kılmak için masadaki asıl plan,

Amerikan tahvillerini altına ve Bitcoin'e endekslemek. Eğer bu plan resmen açıklanır ve eski sistem altına dayalı yeni bir modele dönüştürülürse, altın fiyatlarında astronomik yükselişler görülebilir. Bu senaryoda ons altının 20.000 dolar seviyelerini aşabileceği konuşulurken, daha konvansiyonel banka tahminlerinde bile 2026 yılı için 4.800-4.900 dolar seviyeleri telaffuz ediliyor.

Yerel piyasalar ve para birimleri açısından ise durum çok daha hassas bir dengede ilerliyor. Özellikle yüksek faiz oranlarıyla yatırımcısını cezbeden vadeli mevduat hesapları, olası bir devalüasyon durumunda büyük bir tuzak barındırıyor olabilir. Matematiksel olarak bakıldığında, yüzde 40 faizle bekleyen bir yatırımcı, kurda yaşanacak yüzde 50'lik bir ani artış (örneğin 40 birimden 80 birime çıkış) karşısında, elindeki paranın alım gücünün neredeyse yarısını bir gecede kaybedebilir.

Geçmişteki kur şokları incelendiğinde, bu tür kırılmaların genellikle yerel para mevduatlarının yüzde 70, döviz mevduatlarının ise yüzde 30 oranına ulaştığı dönemlerde tetiklendiği görülüyor. Özellikle yıl sonları ve piyasaların sığ olduğu tatil dönemleri (Noel öncesi gibi), bu tür operasyonlar için en riskli zaman dilimleri olarak dikkat çekiyor; tıpkı 2021 yılının 21 Aralık haftasında yaşananlar gibi.

Kripto para piyasalarında ise "yapay zeka balonu" tartışmaları gölgesinde sert hareketler bekleniyor. Nasdaq endeksindeki teknoloji hisselerinde yaşanacak olası bir patlamanın, kripto varlıkları da kısa vadede aşağı çekeceği öngörülüyor. Bu durum, 2000 yılındaki "Dotcom krizi"ne benzetiliyor; o dönemde Amazon ve PayPal gibi devler ayakta kalıp devleşirken, binlerce şirket tarihin tozlu sayfalarına karışmıştı. Benzer şekilde, yaşanacak temizlik sürecinde binlerce altcoinin yok olacağı, ancak sağlam projelerin uzun vadede devasa kazançlar sağlayacağı bir döneme giriliyor.

Reel ekonomide ise sanayi ve tarım üretimindeki düşüş, tehlike çanlarının en gürültülü çaldığı alan. Üretimin durma noktasına gelmesi, saman ithalatına kadar varan dışa bağımlılık ve çiftçinin üretimden koparılması, gıda krizini kaçınılmaz kılıyor. Büyük market zinciri yöneticilerinin "yakında raflara koyacak ürün bulamayacağız" şeklindeki uyarıları, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.

Küresel ölçekte ise gıda üretiminin merkezileştirilmesi ve lisansa bağlanması çabaları dikkat çekiyor. Bill Gates ve Jeff Bezos gibi isimlerin devasa tarım arazileri satın alması, gıdanın da tıpkı para gibi tek bir merkezden kontrol edilmek istendiği tezini güçlendiriyor. Borç, para basma ve enflasyon sarmalındaki ekonomilerde, vergi yükünün (dolaylı veya direkt) iki katına çıkması ve suç oranlarının patlaması, bu büyük buhranın en acı sosyal sonuçları olarak karşımıza çıkıyor.