Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, son dönemde uluslararası arenada fırtınalar koparan bir figür haline geldi. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine yönelttiği ağır ithamlar, Petro'yu savunmaya itti. Trump, Petro'yu "uyuşturucu lideri" olarak damgalayınca, Kolombiyalı lider bu suçlamalara karşı en çarpıcı hamleyi yaptı: Kendi mali kayıtlarını kamuoyuna açtı. Ancak bu şeffaflık girişimi, beklenmedik bir şekilde bambaşka bir tartışmanın fitilini ateşledi. Petro'nun kredi kartı ekstresi, ülkeyi lüks harcamalar ve tartışmalı ödemelerle sarsarken, özellikle bir striptiz kulübü detayı kamuoyunda bomba etkisi yarattı. Bu olay, sadece bir liderin özel hayatını değil, aynı zamanda Kolombiya'nın siyasi geleceğini de derinden etkiliyor. Petro'nun bu hamlesi, Trump'ın ithamlarını savuşturmak için atılmış bir adımdı ama ortaya çıkan detaylar, muhalefeti coşturdu ve sosyal medyayı ikiye böldü. Ülke, 2026 seçimleri yaklaşırken bu skandalın gölgesinde yeni bir dönemece giriyor.
Petro'nun mali şeffaflık çağrısı, aslında bir meydan okumaydı. Trump'ın "uyuşturucu bağlantılı" suçlamalarına karşı, Petro ekstrelerini yayınlayarak "Bakın, her şey ortada" demeye çalıştı. Kolombiya Mali Bilgi ve Analiz Birimi, liderin talimatıyla 2022'den 2024 Haziran ayına kadar olan banka kayıtlarını basına sundu. Yaklaşık 30 sayfalık bu belgeler, Petro'nun son üç yıldaki toplam gelirini 270 bin sterlin (yaklaşık 352 bin dolar) olarak gösteriyordu. İlk bakışta, bu rakamlar bir devlet başkanının mütevazı bir yaşam sürdüğünü ima ediyordu. Ancak detaylara inildikçe, tablo değişmeye başladı. Belgeler, Petro'nun uluslararası seyahatleri sırasında yaptığı harcamaları bir bir ortaya döktü ve bunlar, sıradan bir vatandaşın hayal bile edemeyeceği lüks seviyedeydi. Özellikle Avrupa'daki alışveriş çılgınlığı, kamuoyunda "Bu mu sosyalist liderlik?" sorusunu gündeme getirdi. Petro, solcu bir figür olarak biliniyor ve yıllardır yoksullukla mücadele vaatleri veriyor; peki bu lüks harcamalar, o vaatlerle ne kadar uyumlu? Tartışma tam da burada alevlendi.
En dikkat çeken detaylardan biri, Petro'nun 2023 yılında Portekiz'in başkenti Lizbon'da yaptığı alışverişlerdi. Ekstrelerde, ünlü İtalyan moda evi Gucci'nin bir mağazasında tam 1.250 Euro'luk bir ödeme göze çarpıyordu. Bu, sadece bir çift ayakkabı veya çanta için değil, muhtemelen bir dizi lüks ürünü kapsayan bir faturaydı. Gucci'nin yanı sıra, Casa dei Tessuti gibi yüksek kaliteli kumaş ve tekstil markasına, Ralph Lauren'in klasik koleksiyonlarına ve hatta Apple'ın en son teknolojik aletlerine yapılan harcamalar da listede yer alıyordu. Bu ödemeler, Petro'nun Portekiz ziyaretleri sırasında birikmişti ve toplamda binlerce Euro'yu buluyordu. Muhalefet partileri hemen devreye girdi: Bu harcamalar, Kolombiya'nın yoksul kesimlerinin vergi paralarıyla mı finanse ediliyordu? Petro'nun kabinesi, bu alışverişlerin "kişisel birikimlerden" kaynaklandığını savundu ama belgelerdeki ipotek ödemeleri de eklenince, şüpheler iyice arttı. Ülkenin kuzeyinde kahve çiftçileri açlıkla boğuşurken, liderin Avrupa'da moda avına çıkması, sosyal medyada binlerce mizahlı paylaşıma yol açtı. Bazıları, "Petro'nun sosyalizmi Gucci ile mi geliyor?" diye espri yaparken, diğerleri bunu doğrudan yolsuzluk ithamına dönüştürdü.
Ancak asıl skandal, bu lüks listesinin en alt satırlarında gizliydi. Ekstrelerde, Lizbon'daki "Ménage Strip Club" adlı bir mekana yapılan 40 Euro'luk ödeme, ülkeyi tam anlamıyla karıştırdı. Bu kulüp, Portekiz'in gece hayatının tartışmalı mekanlarından biri olarak biliniyor; striptiz gösterileri ve eğlence odaklı bir yer. Petro'nun bu ödemeyi reddetmemesi, olayı daha da büyüttü. Lider, basına yaptığı açıklamada, "Bir gün neden orada 40 euro harcadığımı açıklayacağım" diyerek detay vermekten kaçındı. Bu cümle, spekülasyonları doruğa çıkardı: Gece kulübünde miydi? Bu harcama bir içki içmek miydi, yoksa daha fazlası mı? Muhalefet liderleri hemen ateş püskürdü ve bu detayı "utanç verici" olarak nitelendirdi. Bir muhalif senatör, "Devlet başkanı, uyuşturucu suçlamalarından kaçmak için ekstre açıyor ama striptiz faturası çıkıyor. Bu mu liderlik?" diye veryansın etti. Petro ise bu eleştirilere karşı sert bir savunma yaptı: "Para karşılığı ilişkiye ihtiyaç duymadım, böyle bir şey yapmam." Bu ifade, Petro'nun kişisel hayatını da masaya yatırdı ve feminist gruplardan gelen tepkileri artırdı. Bazıları, liderin kadınlara yönelik tutumunu sorgularken, diğerleri bunu "kişisel özgürlük" olarak savundu. 40 Euro, küçük bir rakam gibi görünse de, sembolik olarak dev bir yara açtı; Kolombiya'da cinsellik ve güç dinamikleri üzerine uzun tartışmalara zemin hazırladı.
Bu skandalın patlak vermesiyle birlikte, Kolombiya kamuoyu adeta ikiye bölündü. Sosyal medya platformlarında #PetroEkstresi etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı; destekçileri "Trump'ın oyunu bu, Petro'yu karalamak için" derken, eleştirmenler "Şeffaflık dedin, rezillik çıktı" diye veryansın etti. Petro, X platformunda (eski adıyla Twitter) doğrudan cevap verdi ve muhalefete yüklendi: "Analiziniz oldukça olgunlaşmamış. Bu, sosyalist olursanız aç kalacağınızı ima ediyor, çünkü kapitalizmde tüm gıda ürünleri satın alınır." Bu paylaşım, 100 binden fazla etkileşim aldı ve tartışmayı ideolojik bir savaşa dönüştürdü. Petro'nun sözleri, kapitalizmin tüketim çılgınlığını eleştirirken, kendi harcamalarını dolaylı yoldan savunuyordu. Ülkedeki sendikalar ve solcu gruplar, liderlerini sahiplenirken, sağcı medya organları belgeleri manşetlere taşıdı. Kolombiya Mali Bilgi Birimi'nin şimdiye kadar "şüpheli işlem yok" raporu vermesi, biraz olsun yatıştırıcı olsa da, lüks detaylar ve striptiz ödemesi kamu vicdanını rahatsız etmeyi sürdürdü. Özellikle genç nesil, bu olayı iklim değişikliği ve yoksulluk vaatleriyle çelişkili buluyor; Petro'nun 2022'de iktidara gelmesinden bu yana reform vaatleri, şimdi bu ekstremle gölgelenmiş görünüyor.
Olayın siyasi yansımaları da cabası. Kolombiya, 2026 Mart ve Mayıs aylarında yeni Kongre ve devlet başkanı seçimlerine gidecek. Petro, anayasa gereği yeniden aday olamasa da, solun iktidarda kalması için kulis yapıyor. Bu skandal, onun mirasını doğrudan etkileyebilir; muhalefet, "Petro dönemi lüks ve skandallarla bitecek" propagandası yapıyor. Destekçileri ise bunu "kişisel bir hata" olarak küçümsüyor ve asıl odaklanılması gerekenin Trump'ın uyuşturucu ithamları olduğunu söylüyor. Ülkedeki gazeteciler, ekstrelerin kalan sayfalarını incelemeye devam ediyor; belki daha fazla sürpriz çıkacak. Petro'nun Portekiz ziyaretleri, resmi bir zirve miydi yoksa tatil mi? Gucci faturaları, hediyeler için mi yoksa kişisel zevk için mi? Ve o 40 Euro'luk striptiz ödemesi, gerçekten açıklanacak mı? Bu sorular, Kolombiya'yı haftalardır meşgul ediyor ve siyasi arenayı daha da kızıştırıyor.
Güncel gelişmelere bakıldığında, bu olay Kolombiya'nın sadece iç siyasetini değil, Latin Amerika'daki sol hareketi de sarsıyor. Petro, yıllardır uyuşturucu kartellerine karşı sert bir mücadele veriyor; Trump'ın ithamı, bu çabaları baltalamak için yapılmış bir hamle olarak görülüyor. Ancak ekstresindeki detaylar, liderin "halk adamı" imajını zedeliyor. Ülke ekonomisi, enflasyon ve işsizlikle boğuşurken, bir devlet başkanının Ralph Lauren ceketleri alması affedilebilir mi? Striptiz kulübü detayı ise, cinsiyet eşitliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi; Kolombiya'da kadın hakları aktivistleri, Petro'ya "Örnek ol" çağrısı yapıyor. Petro'nun kabinesi, bu krizi yönetmek için basın toplantıları düzenliyor ama liderin sessizliği, spekülasyonları artırıyor. Belki de o vaat ettiği açıklama, her şeyi değiştirecek; ya da tam tersi, daha büyük bir fırtına koparacak.
Sonuç olarak, Gustavo Petro'nun kredi kartı ekstresi, bir liderin şeffaflık arayışının nasıl ters tepebileceğini gösteren çarpıcı bir örnek. Lüks harcamalar, gizemli ödemeler ve siyasi hesaplaşmalarla dolu bu hikaye, Kolombiya'yı derinden etkiliyor. 2026 seçimleri yaklaşırken, bu skandalın sol hareketi zayıflatıp zayıflatmayacağı merak konusu. Petro'nun geleceği, sadece bu belgelerde değil, halkın vicdanında şekillenecek. Ülke, şimdi hem uyuşturucu savaşını hem de liderinin özel hayatını tartışıyor; hangisi daha büyük tehdit? Zaman, her şeyi ortaya koyacak.