Kırklareli'nin huzurlu etkinliklerinden biri, beklenmedik bir patlamayla sarsılırken, Türkiye'nin siyasi nabzı bir kez daha hızlandı. Bir valinin kürsüdeki coşkusu, sadece alkışlarla sınırlı kalmadı; sosyal medyada fırtınalar estirdi ve muhalefetten sert yankılar buldu. Bu olay, devletin zirvesine duyulan bağlılığın sınırlarını zorlarken, liyakat tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Peki, bu çıkışın arkasında yatan motivasyonlar neler ve ülke genelinde nasıl bir dalga yaratacak?
Etkinlik, Kırklareli'de geleneksel bir şenlik havasında başlamıştı; yöresel yemeklerin tanıtıldığı, halkın bir araya geldiği bir program. Ancak Vali Uğur Turhan'ın kürsüye çıkmasıyla hava değişti. Turhan, konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı adeta yere göğe sığdıramadı: "Bizim liderimiz var, liderimizin adı Recep Tayyip Erdoğan! Kıymetli Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Onun atadığı bir valiyim ben!" Bu sözler, salondakileri ayağa kaldırdı; uzun süreli alkışlar arasında Turhan, katılımcılara hitap ederek duygusal bir zirveye ulaştı: "Her birinizi seviyorum. Allah aşkına seviyorum. Muhammed aşkına seviyorum." Bu ifadeler, Erdoğan sevgisini dini motiflerle harmanlayarak, programı adeta bir mitinge dönüştürdü. Turhan'ın ses tonundaki coşku, Hz. Muhammed'e atıfla Erdoğan'ı övmesi, bazı kesimlerde "manevi bağlılık" olarak alkışlanırken, diğerlerinde "siyasi putperestlik" olarak damgalandı. Konuşma videosu, anında sosyal medyada yayıldı ve binlerce kez izlendi.
Vali Turhan, 2024 Eylül'ünde Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararıyla Kırklareli'nin 48. valisi olarak göreve başlamıştı. Ankara doğumlu, 1976 yılında Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden mezun olan Turhan, kariyerinde Adana, Mersin, Şanlıurfa gibi illerde valilik yapmıştı. Atama töreninde, "Hakkı, hakikati ve adaleti üstün tutmaya, Kırklarelililere en iyi hizmeti sunmaya çalışacağım" demişti. Ancak bu etkinlikteki çıkışı, valiliğin "devlet adamı" imajını aşan bir kişisel bağlılık olarak yorumlandı. Turhan'ın Erdoğan'ı "liderimiz" diye anması, valilerin tarafsızlığını sorgulattı; zira Anayasa'ya göre valiler, devletin temsilcisidir, bir partinin değil. Bu sözler, özellikle muhalif medyada "AKP il başkanı gibi konuşuyor" eleştirilerine yol açtı. Etkinlikte, Pomak, Boşnak ve Arnavut mutfaklarının tanıtıldığı stantlar arasında bu konuşma, programı siyasi bir boyuta taşıdı.
Konuşma, sosyal medyada adeta bir deprem etkisi yarattı. X platformunda (eski Twitter), #KırklareliValisi ve #UğurTurhan etiketleri hızla trendlere girdi; binlerce paylaşım, videonun viral olmasıyla çığ gibi büyüdü. Muhalif kullanıcılar, "Eskiden makama saygı vardı ya da saygı duyulan insanlar makam sahibi olurdu. Türkiye yüzyılının kısa bir özeti" diye alay etti. Bir diğeri, "Görev tamamlandı, dağılabilirsiniz" esprisiyle paylaştı. @bosunatiklama hesabının videosu, 46 binden fazla görüntülenme aldı: "Kırklareli Valisi Uğur Turan: 'Bizim liderimiz var, liderimizin adı Recep Tayyip Erdoğan. Ben, onun atadığı bir valiyim. Her birinizi vallahi de billahi de seviyorum.'" Bu paylaşım, 83 beğeni ve 101 yanıtla tartışma fırtınası estirdi; yanıtlar arasında "Devletin valisi mi, AKP'nin?" soruları yağdı. @siyahsancakx hesabı, "Kırklareli Valisi Uğur Turan konuşması esnasında gaza gelince ilginç bir konuşmaya imza attı. Konuşmada Erdoğan, Hz. Muhammed, Mevlana ve Sultan Abdülhamid’in isimleri geçti" diye not düştü, 19 beğeni topladı. @ZamHaberAjans ise aynı videoyu paylaşarak 11 bin görüntülenme elde etti, yanıtlarında "Putperestlik" ithamları yükseldi.
Tepkiler, sadece sıradan kullanıcılarla sınırlı kalmadı; siyasi figürler de devreye girdi. CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, X hesabından sert bir çıkış yaptı: "Beyefendi Kırklareli Valisi Uğur Turhan… Memlekette ehliyet ve liyakat yerine sadakat ve itaat düsturuna mülki idareden ibretlik bir örnek… Yazık!" Emre'nin paylaşımı, CHP tabanında yankı buldu; binlerce retweet ve destek mesajı aldı. Emre, daha önce vali atamalarındaki siyasi kriterleri eleştirmişti; bu seferki tepkisi, Turhan'ı "itaat örneği" diye etiketleyerek, valilik sistemindeki liyakat eksikliğini hedef aldı. Muhalefet kulislerinde, bu olayın CHP'nin 2026 yerel seçim stratejisine malzeme olacağı konuşuluyor. Öte yandan, AKP yanlısı hesaplar savunmaya geçti: @birposthaber, "Kırklareli Valisi'nin duygusal açıklaması herkesi etkiledi! ❤️🇹🇷" diye paylaştı, Erdoğan'a bağlılığı "samimi" diye övdü. Bu ikilik, Türkiye'nin kutuplaşmasını bir kez daha gözler önüne serdi.
Kırklareli, Trakya'nın sakin illerinden biri olarak bilinir; ancak son yıllarda siyasi gerilimler artmıştı. 2024 yerel seçimlerinde CHP'nin zaferi, ilde muhalefet rüzgarını güçlendirmişti. Turhan'ın ataması, AKP'nin idari kadroları sıkılaştırma hamlesinin parçasıydı; benzer çıkışlar, Şanlıurfa valiliği döneminde de görülmüştü. Turhan, 2025 eğitim mesajında Erdoğan'ı "lider" diye anmış, okul inşaatlarını onun vizyonuna bağlamıştı. Bu etkinlik ise zirveydi: Erdoğan'ı övmekle kalmayıp, dini referanslarla pekiştirmesi, bazı yorumcularca "siyasal İslam'ın valilik versiyonu" olarak nitelendirildi. Sosyal medyada, Mevlana ve Sultan Abdülhamid referansları da tartışıldı; Turhan'ın konuşmasında bu isimler, Erdoğan'la paralellik kurularak anılmıştı. Bu, valinin "manevi liderlik" narratifini güçlendirdi, ama muhaliflerde "laiklik erozyonu" alarmı çaldırdı.
Geleceğe dair senaryolar, belirsiz bir fırtına gibi. Eğer tepkiler büyürse, İçişleri Bakanlığı soruşturma açabilir; ancak AKP'nin desteğiyle Turhan korunur. Muhalefet, bu olayı liyakat kampanyasına dönüştürebilir – Emre gibi isimler, vali atamalarını Meclis gündemine taşıyabilir. Kırklareli'nde, etkinlik sonrası yerel esnaf "Vali coşkulu ama hizmet nerede?" diye mırıldandı; şenlik stantları boşalırken, tartışmalar devam etti. Sosyal medyada, videoların izlenme sayısı milyonlara yaklaştı; @pinarsaracoglu_ "Vallahi Billahi Seviyorum!" başlığıyla YouTube linki paylaştı, 4 görüntülenme aldı ama hızla yayıldı. @haberalanicom ve @babaocagicom gibi hesaplar, videoyu "Erdoğan'ı yere göğe sığdıramadı" diye duyurdu.
Bu konuşma, sadece bir valinin coşkusu değil; Türkiye'nin idari yapısındaki gerilimin aynası. Turhan'ın Erdoğan sevgisi, sadakati öven bir marş gibi yankılanırken, eleştiriler "yazık" diye haykırıyor. Kamuoyu, valiliğin tarafsızlığını sorgularken, Kırklareli'nin sokaklarında fısıltılar yükseliyor. Bu fırtına, ya diner ya da ulusal bir tartışmaya dönüşür – izleyip göreceğiz.
