Gerçek Gündem Haberleri

İstanbul'un En Kritik İlçesinde Milyonluk Sır: 4 Skandal Nasıl Patladı?

Bir ilçe belediyesinde yaşanan dev yolsuzluk iddiaları siyasetin gündemine oturdu. Enflasyonun 2 katına çıkan asfalt ihalesi, sahte evrak ve Kanal İstanbul manzaralı villa skandalının tüm detayları.

Türkiye siyasetinin en hararetli dönemlerinden biri yaşanırken, İstanbul'un çeperlerindeki bir ilçe, tüm ülkenin dikkatini üzerine çekti. Ekonomik zorluklar, artan yoksulluk ve kentsel dönüşüm tehdidi altında ezilen vatandaşlar, siyaset kurumundan dürüstlük ve çözüm beklerken; Ana Muhalefet Partisi Lideri Özgür Özel, meydan okumalarla dolu bir konuşma yaparak dört büyük skandalı kamuoyunun gündemine taşıdı. İstanbul'un geleceği ve siyasetin ahlakı üzerine çarpıcı tespitler yapan Özel, iktidarın söylemlerine karşı somut verilerle yürüttüğü mücadeleyi, bir yüksek yargı mensubuna yönelttiği ağır ithamlarla zirveye taşıdı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Arnavutköy'deki konuşmasına, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, 31 Mart seçimlerinde ilçe kazanılamamış olmasına rağmen bölgeye yönelik hizmetlerini anlatarak başladı. İmamoğlu'nun Arnavutköy'e kent lokantaları açarak vatandaşa dört dörtlük yemeği 40 liraya sunduğunu, hiç kreş olmayan ilçeye İBB eliyle kreşler kazandırdığını, sosyal yardımları tam beş katına çıkardığını ve altyapıya 9.2 milyar lira yatırım yaptığını belirten Özel, bu yaklaşımı "yere düşenin elinden tutup kaldıran" bir anlayış olarak tanımladı. Ancak asıl tehlikenin, İstanbul'u bekleyen deprem riskine rağmen, tüm bilim insanlarının, milletin ve Arnavutköy'ün itiraz ettiği "ihanet projesi" Kanal İstanbul'da yattığını söyledi. Özel, bu projenin tek isteyeninin, bölgedeki arazileri Arap şeyhlerine pazarlayıp taahhütlerini yerine getirmek isteyen Recep Tayyip Erdoğan olduğunu iddia etti.

Kanal İstanbul projesinin İstanbul için geri dönülmez bir felaket olduğunu vurgulayan Özel, eğer proje yapılırsa Sazlıdere Barajı'nın yok olacağını, böylece tarihte ilk kez bir hükümetin baraj yapmak yerine baraj yıkmış olacağını söyledi. Ayrıca Terkos Gölü’nün tuzlanacağını ve içme suyu kaynaklarının üçte birinin ortadan kalkacağını belirtti. Projenin tamamlanması durumunda İstanbul nüfusunun 2 milyon daha artacağını, 136 bin dönüm tarım arazisinin ve 14 bin hektar ormanın yok olacağını ifade ederek, "Ya Kanal Ya İstanbul" sloganını yineledi. Bu projenin bir diğer yanıltması da "sosyal konut" söylemiydi; Özel, Emlak Konut'un yaptığı dairelerin 5 milyon liraya satılan lüks konutlar olduğunu ve 65 milyar dolarlık proje maliyetiyle 9.5 milyon haneye kentsel dönüşüm yapılabileceğini anlattı.

Tüm bu doğa katliamına karşı çıkan İSKİ Genel Müdürü Şafak Paşa'nın, Kanal İstanbul projelerini mühürlediği için sabah evinden alınarak Vatan Emniyet'e götürüldüğünü ve aylardır ev hapsinde tutulduğunu hatırlatan Özel, konuşmasının en can alıcı kısmında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e doğrudan meydan okudu. Savcı Gürlek'in, CHP'li belediye başkanları hakkında "duydum-muştum" düzeyinde, 10 ayda hazırlanan "süklüm püklüm" iddianamelerle soruşturma açmasını eleştiren Özel, dört somut rezaleti açıklayarak, Savcı Gürlek'e "Tayyip Erdoğan'dan korkundan kulağının üstüne yatıyor musun?" diye sordu.

Arnavutköy'deki Dört Büyük Skandalın Şaşırtıcı Detayları:

Birinci rezalet, asfalt ihalesindeki fahiş fiyat farkıyla ilgiliydi. Özel, 2025 yılı asfalt ihalelerinde, CHP'li belediyelerin ton başına ödediği fiyatlar ortadayken, AK Partili Arnavutköy Belediyesi'nin 6.501 TL ödediğini açıkladı. Bu rakamın, aynı yıl içinde AK Partili Bağcılar Belediyesi'nin ödediği 3.553 TL'den bile yüksek olduğunu belirterek, ihaleye en düşük teklifi veren firmanın baskı sonucu çekilmek zorunda bırakıldığını ve bu tek işlemde 327 milyon TL kamu zararı oluştuğunu dile getirdi. Tüm belgelerin elektronik kamu alımları platformunda (EKAP) kayıtlı olduğunu söyledi.

İkinci büyük rezalet, kaçak yapı ile ilgili yalan beyandı. Hadımköy Yeşilbayır'da 10.835 parselde yapılan kaçak yapı için mahkeme yıkım kararı vermişken, Belediye Başkan Yardımcısı Davut Paralı'nın, savcılığın yıkım yapılıp yapılmadığı sorusuna "unsur ortadan kaldırılmıştır" şeklinde resmi olarak yalan yazı gönderdiği ortaya çıktı. Özel, yargılamaya müdahale olduğunu ve Savcı Gürlek'i bu sahte beyanda bulunan yönetici hakkında işlem yapmaya davet etti.

Üçüncü perdede ise Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu ve Meclis Üyesi Ercan Döner'in şahsi çıkarları gündeme geldi. Kanal İstanbul manzaralı bir arsa aldıkları ve buraya villa ruhsatı çıkardıkları iddia edildi. İnşaat sırasında imara aykırı şekilde yükseltme yaparak manzaralarını artırdıkları, ancak bu imza sürecinde doğruyu söyleyen iki memurun (Serdar ve Fatih) görevden alındığı belirtildi. Özel, villanın halen orada durduğunu ve bu yönetici ve meclis üyesinin yarın sabah sorgulanıp sorgulanmayacağını sordu. Ayrıca Başkanın, İmrahor Mahallesi'ne tapu sözü verip oylarını aldıktan sonra aksine yıkım tebligatı gönderdiği bilgisi paylaşıldı.

Dördüncü ve son rezalet, Kelebek Matbaa arazisinin satışıyla ilgiliydi. Hadımköy'de 8.000 metrekarelik arsa ve üzerindeki yapının toplam değeri 435 milyon TL iken, 2016 yılında bu mülkün AK Parti İl Yöneticisi Burak Aydın'a sadece 251 milyona satıldığı saptandı. Bu işlem sonucunda doğan 185 milyon TL kamu zararı somut bir şekilde masaya yatırıldı. Özel, bu satışta rol oynayan il yöneticisi ve belediye başkanının sorgulanıp sorgulanmayacağını sordu.

Özel, bu dört somut ve belgeli rezaletin, CHP'li belediye başkanlarına atılan mesnetsiz iftiralar karşısında iktidarın gerçek yüzünü gösterdiğini savundu. Sözlerini, 31 Mart seçimlerinde 47 yıl sonra CHP'nin Türkiye'nin birinci partisi haline geldiğini vurgulayarak tamamladı. Kendileriyle yarışamayanların, yargı kollarına güvenerek iftira kampanyaları yürüttüğünü belirten Özel, haksız yere soruşturmalara maruz kalan tüm başkanlara destek verdiğini ve onların masumiyetini bir kez daha yineledi. Bu meydan okuma, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, gözler Savcılık makamının atacağı adımlara çevrildi.