Yerel

İstanbul Elektrik Kesintisi Paniği: Karanlık Gece Başlıyor, 12 İlçede Işıklar Ne Zaman Gelecek?

İstanbul elektrik kesintisi alarmı! 12 ilçede 8 saatlik karanlık fırtınası vuruyor – Avcılar'dan Sarıyer'e kadar milyonlarca ev etkilenecek. Elektrikler ne zaman gelecek, planlı bakım mı yoksa kâbus mu? Bu geceyi atlatmak için ipuçları ve ilçe listesi hemen burada, hazırlıklı olun!

İstanbul'un kalabalık caddelerinde, sonbahar rüzgarlarının ürpertici esintisi arasında bir tedirginlik yayılıyor. Bu tedirginlik, Boğaz'ın dalgalarından yükselen bir fısıltı; neon ışıkların altında gizlenen gölgeler, unutulmuş bir şehrin nabzının yavaşladığı anlar. Yıllardır süren metropolün telaşı, her köşe başında yeni bir belirsizlikle sarsılıyor; trafik lambalarının yanıp sönüşü, kalabalıkların telaşı arasında bir sessizlik habercisi gibi. Her akşam, gökyüzü yıldızlarla dolarken, ufukta bir fırtına bulutu birikiyor – planlı bakım kesintileri, beklenmedik karanlıklar ve milyonların ortak paniğiyle dolu bir gökyüzü. Bu, sadece bir duyuru değil; bir şehrin damarlarında akan enerjinin anlık duraklaması, vicdanların en derin sınavı.

Tam burada, Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin (BEDAŞ) resmi açıklamasıyla İstanbul'un Avrupa Yakası'nda yaşayan yüz binlerce insanı saran bir dalga yayılıyor. Bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle 12 ilçede planlı elektrik kesintileri devreye giriyor; bu kesintiler, gece yarısından itibaren başlayarak bazı bölgelerde tam 8 saate varan sürelerde şehri karanlığa gömecek. Avcılar'dan başlayıp Sarıyer'e uzanan bu hat, şehrin en kalabalık damarlarını etkileyecek – trafik duracak, evler loş bir sessizliğe bürünecek, hastaneler ve fabrikalar acil jeneratörlere sığınacak. BEDAŞ'ın duyurusu, bu hamlenin zorunlu bir adım olduğunu vurguluyor; ama o karanlık saatler, bir ailenin akşam yemeğini, bir çocuğun uykusunu, bir esnafın hayalini kesintiye uğratacak.

Kesintilerin vuracağı ilçeler, İstanbul'un nabzını tutan yerler: Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Beylikdüzü, Esenyurt, Eyüpsultan, Fatih, Güngören, Kağıthane, Küçükçekmece, Silivri ve Sarıyer. Her biri, şehrin farklı bir yüzünü temsil ediyor – Fatih'in tarihi sokaklarından Esenyurt'un modern apartmanlarına, Silivri'nin sakin kıyılarından Kağıthane'nin işlek caddelerine kadar. Bu 12 ilçe, milyonlarca insanın evine dokunacak; gece yarısı saatlerinden günün ilk ışıklarına kadar, bazı semtlerde kesinti tam 8 saat sürecek. Örneğin, Avcılar'da belirli mahallelerde kesinti 00:00'dan 08:00'e kadar uzanırken, Sarıyer'in tepelerinde aynı süre içinde ışıklar sönecek. BEDAŞ, bu programın bakım çalışmaları için hayati olduğunu belirtiyor; ama o saatlerde, bir anne bebeğinin ağlamasını jeneratör sesiyle susturmaya çalışırken, bir baba el feneriyle faturalarını kontrol edecek.

Bu planlı kesintiler, sadece bir teknik işlem değil; şehrin günlük ritmini altüst eden bir deprem gibi. Gece yarısından itibaren başlayacak kesintiler, ilçelere göre farklı saatlerde geri dönecek – bazı bölgelerde sabah 06:00'da, bazılarında akşam 20:00'ye kadar uzayacak. Küçükçekmece'de bir mahallede kesinti 01:00-09:00 arasında planlanırken, Güngören'de benzer bir süre içinde fabrikalar durma noktasına gelecek. BEDAŞ'ın "Planlı Kesinti" bölümünde yayınlanan detaylı program, mahalle bazında saatleri netleştiriyor; ama bu bilgi bile, panik halinde telefonlara sarılan binlerce insanı teselli etmeye yetmeyebilir. Neden mi? Bakım ve onarım, şehrin enerji altyapısını güçlendirmek için şart – ama o karanlıkta, bir hastanın monitörü titrerken, bir çocuğun oyuncak treni dururken, gerçek bir sınav başlıyor.

İstanbul'un Avrupa Yakası, bu kesintilerle adeta bir satranç tahtasına dönüşüyor; her ilçe, bir hamle, her saat bir risk. Eyüpsultan'ın tarihi camilerinde ezan sesi karanlıkta yankılanırken, Beylikdüzü'nün geniş bulvarlarında trafik lambaları söndüğünde kaos kapıda. BEDAŞ, kesintilerin zorunlu olduğunu ve alternatif güç kaynaklarının önerildiğini belirtiyor; ama gerçek hayatta, jeneratörler tükenirken, mumlar erirken, komşular arasında fısıltılar yükselecek. "Neden tam gece yarısı?" diye soranlar, "8 saat nasıl dayanılır?" diye haykıranlar – bu sorular, sosyal medyada fırtına gibi esecek. Fatih'in dar sokaklarında bir esnaf dükkanını kilitleyecek, Bahçelievler'de bir aile kart oyunlarıyla geceyi geçirecek; ama Silivri'nin kıyılarında, denizin dalgaları karanlığa eşlik edecek.

Bu olay, sadece bir kesinti değil; şehrin kırılganlığını bir kez daha gözler önüne seriyor. BEDAŞ'ın duyurusu, bakımın uzun vadeli faydasını vurgulasa da, o 8 saatlik karanlık, binlerce hikayenin başlangıcı olacak. Esenyurt'ta bir apartmanın asansörü dururken, Kağıthane'de bir ofis çalışanı evine yürüyerek dönecek. Bağcılar'ın kalabalık pazarlarında ertesi gün ekmekler bayatlayacak, Eyüpsultan'da bir cami cemaati dua ile bekleyecek. BEDAŞ, detaylı programı resmi sitesinde yayınlayarak hazırlık çağrısı yapıyor; mahalle sakinleri, bu listeye bakıp planlarını buna göre yapacak. Ama o liste, sadece kağıt üzerinde – gerçekte, bir telefon şarjı biten, bir buzdolabı eriyen yiyeceklerle dolu evler var.

Karanlığın derinliğinde, kişisel hikayeler yatıyor: Bir anne, çocuğunun ödevini mum ışığında bitirirken dua edecek; bir baba, karanlıkta radyo dinleyerek haberleri takip edecek. Topluluklar, kendi aralarında pil paylaşacak, hikâyelerle moral verecek – ama bu direnç, kırılgan. BEDAŞ, kesintilerin planlı olduğunu ve ekiplerin sahada olacağını belirtiyor; acil durumlar için 186 hattı açık tutulacak. Orta vadede, bu bakım, şehrin enerjisini güçlendirecek; ama kısa vadede, o 8 saat, bir sınav. İstanbul'un 12 ilçesi, bu geceyi unutmayacak; karanlık, şehri birleştirirken, aynı zamanda korkutacak.

Uluslararası bir metropolün bu tür kesintileri, dünya basınında yankılanabilir; ama burada, sıradan bir vatandaşın hikayesi. BEDAŞ'ın çağrısı net: Hazırlıklı olun, alternatif plan yapın. Bu kesinti, sadece bir mola değil; şehrin yeniden doğuşunun habercisi – ama o doğuş, karanlık bir geceden geçecek. İstanbul, dirençli; o 12 ilçe, ayağa kalkacak.

Ama umut, tamamen sönmüş değil. BEDAŞ ekipleri, sabah ışıklarıyla birlikte çalışmaya devam edecek; karanlık dağılırken, ışıklar yeniden parlayacak. Şehir, bu kesintiyi atlatırken daha güçlü çıkacak – çünkü İstanbul, her fırtınadan sonra doğar. Bu gece, bir son değil; yeni bir şafağın eşiği. Ve o eşikte, milyonlar hazır – yeter ki eller uzansın, piller dolsun.