Türkiye'nin siyasi arenası, terörle mücadele ve barış süreçleriyle ilgili her gelişmeyle adeta bir satranç tahtasına dönüyor. Meclis'teki komisyon çalışmaları, heyet ziyaretleri ve liderlerin açıklamaları, haftalardır kamuoyunun en çok merak ettiği konular arasında. Özellikle İmralı Adası'ndaki temaslar, yıllardır süren tartışmaların nabzını tutuyor ve her yeni detay, ittifak dengelerini yeniden sorgulatıyor. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen bir görüşme, bu dinamikleri bir kez daha ön plana çıkardı; zira aktarılan mesajlar, sadece iç politika değil, ulusal güvenlik stratejilerini de doğrudan ilgilendiriyor. Vatandaşlar, bu tür iddiaların perde arkasını merak ederken, her ifade geleceğin anahtarını elinde tutuyor gibi görünüyor.
Görüşmenin detayları, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit'in açıklamalarıyla su yüzüne çıktı ve bu, İmralı Heyeti'nin Meclis'teki "Terörsüz Türkiye" komisyonu adına gerçekleştirdiği ziyaretle bağlantılı. Heyet, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ve Koçyiğit'ten oluşuyordu. Koçyiğit, Abdullah Öcalan'ın süreci "tarihi bir fırsat" olarak nitelendirdiğini ve 27 Şubat çağrısının devlet katında mutabakata dayandığını aktardı. Öcalan'ın heyetle paylaştığı en çarpıcı uyarı ise şöyleydi: "Bu sefer mutlaka başarmak gerekiyor, aksi halde darbe mekaniğinin devreye girebileceği." Bu ifade, Koçyiğit tarafından kamuoyuna duyuruldu ve sürecin ne kadar kırılgan bir eşiğe geldiğini gözler önüne serdi. Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda atılan adımlar, bu tür uyarılarla daha da anlam kazanıyor; zira Öcalan'ın girişimi, komisyon üyeleri tarafından önemsendiği belirtiliyor.
AKP'li eski Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, TV 100'de Talat Atilla'nın programında bu görüşmenin perde arkasını iddia ederek bombayı patlattı. Tayyar, Öcalan'ın Koçyiğit'in aktardığı "darbe mekaniği" ifadesini daha da açtığını ve MHP içindeki dinamiklere işaret ettiğini öne sürdü. İddiaya göre Öcalan, heyetle yaptığı sohbette, "Eğer süreç başarılı olmazsa MHP içinde Devlet Bey'e darbe yapılacak" dedi. Tayyar, bu kısmın daha önce hiç konuşulmadığını vurgulayarak, "Bahçeli kısmı şuna kadar hiç konuşulmadı. İlk defa ifade ediyorum" şeklinde ekledi. Bu sözler, salonda uzun süre yankılandı ve sosyal medyada hızla yayıldı; zira Öcalan'ın Bahçeli'ye yönelik bu spesifik tehdidi, ittifak içindeki gerilimleri su yüzüne çıkarıyor. Tayyar'ın açıklaması, Öcalan'ın Bahçeli'nin girişimini ciddiye aldığını ama başarısızlık durumunda "darbe" mekanizmasının işleyebileceğini ima etmesiyle dikkat çekti.
Tayyar'ın iddiası, Koçyiğit'in açıklamasıyla doğrudan bağlantılı olarak şekillendi. Koçyiğit, Öcalan'ın "darbe mekaniği işler" uyarısını aktarırken, Tayyar bunu MHP'ye ve özellikle Devlet Bahçeli'ye bağladı. Tayyar'ın programdaki tam ifadesi şöyle: "Son görüşmede süreç başarılı olmazsa, hani DEM Partili Gülistan Koçyiğit anlatıyor ya, 'darbe mekaniği işler' diye... Orada biraz daha açıyor konuyu (Öcalan) Devlet Bey'e önemli cümleler kullanıyor. Onun girişimini çok önemsiyor. Eğer süreç başarılı olmazsa MHP içinde Devlet Bey'e darbe yapılacağını söylüyor." Bu detay, görüşmenin sadece genel bir uyarı içermediğini, aksine MHP liderliğine yönelik spesifik bir senaryo çizdiğini ortaya koyuyor. Siyasi analistler, bu iddianın ittifakın iç dengelerini nasıl bozabileceğini tartışıyor; zira Bahçeli'nin terörle mücadeledeki rolü, yıllardır partisinin temel taşlarından biri.
İmralı Heyeti'nin ziyareti, 27 Şubat çağrısıyla başlayan sürecin bir parçası olarak görülüyor ve Öcalan'ın mutabakat vurgusu, devlet mekanizmalarının bu girişimi ciddiye aldığını gösteriyor. Hüseyin Yayman ve Feti Yıldız gibi isimlerin katılımı, AKP-MHP ittifakının bu komisyondaki koordinasyonunu pekiştirirken, Koçyiğit'in DEM Parti'yi temsil etmesi, sürecin kapsayıcı bir yapıya evrildiğini işaret ediyor. Ancak Tayyar'ın "darbe" iddiası, MHP içinde olası bir liderlik değişikliği senaryosunu masaya yatırıyor. Bahçeli'ye yönelik bu ima, partinin tabanında nasıl yankı bulacak? Uzmanlar, başarısızlık durumunda "darbe mekaniği"nin ne anlama gelebileceğini sorgularken, bu tür uyarıların barış sürecini hızlandırabileceğini veya tam tersine gerilimleri artırabileceğini belirtiyor.
Siyasi kulislerde Tayyar'ın açıklaması, hemen yankı buldu ve MHP cephesinden henüz resmi bir yanıt gelmemesi merakı artırdı. Öcalan'ın Bahçeli'nin girişimini "önemsediği" vurgusu, ittifak liderleri arasında dolaylı bir diyalog olduğunu ima ederken, "darbe" tehdidi ise alarm zillerini çaldırıyor. Bu iddia, terörsüz Türkiye komisyonunun çalışmalarını da etkiliyor; zira heyet üyelerinin raporları, Öcalan'ın mesajlarını detaylı bir şekilde belgeleyecek. Koçyiğit'in "tarihi süreç" tanımı, umut verici bir tablo çizerken, Tayyar'ın eklediği detaylar, başarısızlık riskini somutlaştırıyor. Vatandaşlar, bu gelişmeleri izlerken, ulusal güvenlik politikalarının nasıl evrileceğini merak ediyor.
Görüşmenin zamanlaması da dikkat çekici; geçtiğimiz hafta gerçekleşen ziyaret, Kasım ayının son günlerinde Tayyar'ın programı ile gün yüzüne çıktı. 30 Kasım 2025'te yayınlanan bu iddia, 14:32'de güncellenen haberlerle sosyal medyada binlerce etkileşim aldı. Öcalan'ın "mutlaka başarmak" vurgusu, sürecin ciddiyetini yansıtırken, "aksi halde darbe mekaniği" uyarısı, MHP'nin iç dinamiklerini hedef alıyor. Bahçeli'nin yıllardır sürdürdüğü sert tutum, bu bağlamda test ediliyor ve Tayyar'ın "ilk defa ifade ediyorum" notu, bilginin güvenilirliğini artırma çabası olarak yorumlanıyor. Bu tür iddialar, muhalefet partilerini de harekete geçiriyor; zira DEM Parti'nin rolü, sürecin geniş tabanlı bir mutabakata dayandığını gösteriyor.
Sonuç olarak, İmralı'dan gelen bu iddia, terörsüz Türkiye yolunda kritik bir dönüm noktası sunuyor. Öcalan'ın heyetle paylaştığı mesajlar, Koçyiğit'in aktardığı genel uyarıdan Tayyar'ın detaylandırdığı Bahçeli'ye yönelik "darbe" tehdidine uzanırken, ittifak dengelerini sarsma potansiyeli taşıyor. Sürecin başarısı, sadece barış değil, siyasi istikrarın da anahtarı; zira başarısızlık durumunda devreye girebilecek mekanizmalar, yılların birikimini riske atabilir. Kulisler, MHP'nin nasıl yanıt vereceğini beklerken, bu gelişme Türkiye'nin geleceğini şekillendiren bir puzzle parçası gibi duruyor. Herkesin gözü, önümüzdeki haftalarda atılacak adımlarda.