Tele1 ekranlarında hukukçu Salim Şen’in konuk olduğu programda, CHP’ye yönelik olası kayyum ataması ve “mutlak butlan” tartışmaları hukuki açıdan derinlemesine ele alındı. Sunucunun, kamuoyunun sıkça sorduğu “CHP’ye kayyum atanabilir mi, mutlak butlan kararı çıkar mı?” sorularını yöneltmesiyle programda dikkat çekici tartışmalar gündeme geldi.
Salim Şen, mutlak butlan ifadesinin hukuki olarak doğru kullanılmadığını, siyasette yanlış terminolojiyle tartışıldığını belirtti. Şen’e göre, siyasi partilere doğrudan kayyum atanamaz; mahkemenin kararları sonrasında atanan “çağrı heyeti” sadece iptali istenen kongreyi koşulları uygun şekilde yeniden düzenler ve genel kurulu toplayarak yönetimi belirler. İstanbul’da olduğu gibi, mahkeme gerekçeli olarak seçimde hile karıştığını tespit ederse, kurultayı iptal ederek çağrı heyeti görevlendirebilir.
Kayyumun belediyelerde olduğu gibi yönetimi ele alıp eski yönetimi devre dışı bırakacağının sanıldığını ama bunun gerçek olmadığını ifade eden Şen, kamuoyunda, kurultay iptal edilirse eski genel başkanın, yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve döneceği yönünde de yanlış bir algı olduğunu vurguladı. Şen, “Bu ancak iktidarın talimatıyla olur; hiçbir hakim açıkça anayasaya aykırı ve talimatlı şekilde böyle bir karar vermez. Bu yapılırsa ülke siyasi, ekonomik olarak büyük bedeller öder,” dedi.
Olası üç senaryoyu sıralayan hukukçu, ilkinde mahkemenin süreci tümden iptal edebileceğini; ikincisinde davayı tamamen reddedebileceğini veya en muhtemel olarak davayı 2-3 ay daha erteleyebileceğini söyledi. “Bu tür davaların varlığı önemli; sonuç değil süreç iktidar için daha değerli. Sürekli gündem meşgul ediliyor, ülke olarak gerçek sorunları, gençlerin işsizliğini, kira krizini ve özgürlük ihlallerini tartışamıyoruz,” dedi.
Siyasi sürecin uzamasının iktidarın işine yaradığını; muhalefeti bölmeye, Cumhuriyet Halk Partisi’ni iç krizlere sürüklemeye ve esas toplumsal meselelere odaklanmayı engellemeye yaradığına değinen Şen, “Buradaki asıl amaç, süreci uzatmak ve siyasi ömrü güçlendirmektir. İptalin bir ay sonra zaten hükümsüz olacağını, Yüksek Seçim Kurulu’nun nihai kararını verdiğini” hatırlattı.
Geçmişte, çözüm süreci sırasında benzer örneklerin yaşandığını belirten Salim Şen; olası kayyum ve butlan tartışmasının hukuki karşılığı olmadığını, bütün süreçlerin siyasi amaçlarla gündemi meşgul ettiğini vurguladı. Kurultay iptal edilse bile sonrasında yeni bir kurultay yapılacağından alınacak kararın geçerliliği kalmayacağını belirtti.
Şen, “Türkiye’nin asıl sorunları ve toplumsal krizleri bu hukuk oyunlarıyla gölgeleniyor,” sözleriyle tartışmayı noktalandırdı.