Yaşam

Güllü Cinayetinde Şok İtiraf: Kızı Odadan İtti mi?

Ünlü şarkıcı Güllü'nün şüpheli ölümünde skandal itiraf! Aynı odada bulunan Sultan Nur Ulu, emniyette Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter tarafından odadan itildiğini iddia etti. Yakın arkadaşı Çiğdem Turan'ın "Bunlar beni öldürecek" sözleri cinayeti aydınlatıyor mu? Yalova'da deprem etkisi yaratan gelişme, soruşturmayı sarsıyor – detaylar için tıklayın!

Ünlü şarkıcı Güllü'nün, yani gerçek adıyla Gül Tut'un 26 Eylül 2025'te Yalova'daki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesi, Türkiye'de uzun süredir gündemin ilk sırasında yer alan bir trajedi olarak kalmaya devam ediyor. Bu olay, sadece bir sanatçının ani vedası değil, aynı zamanda aile içi çatışmalar, şüpheli ifadeler ve gizemli bir soruşturmayla dolu karmaşık bir hikaye. Günlerdir kamuoyunu meşgul eden Güllü cinayeti soruşturmasında, bugün ortaya çıkan skandal bir itiraf, tüm dengeleri altüst etti. Emniyetteki sorgusu sırasında, olay gecesi aynı odada bulunan Sultan Nur Ulu'nun verdiği ifade,

Güllü'nün ölümünün tesadüf olmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu itiraf, sadece soruşturmanın seyrini değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in rolünü mercek altına alıyor. Peki, bu itirafın detayları neler? Güllü'nün son günlerindeki korku dolu hali nasıl bir tablo çiziyor? Ve bu gelişme, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilecek iki şüphelinin kaderini nasıl etkileyecek? Tüm bu sorular, Güllü cinayeti haberlerini takip eden milyonlarca insanı daha da meraklandırıyor.

Güllü cinayeti, ilk duyulduğundan beri şüpheler üzerine kurulu bir dosya olarak dikkat çekiyor. 26 Eylül gecesi, Yalova'daki müstakil evinde pencereden düşerek ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede kurtarılamayan Güllü'nün ölümü, polis tarafından intihar olarak kayıtlara geçmişti. Ancak, bilirkişi raporları ve aile yakınlarının ifadeleri, bu iddiayı sürekli sorgulatıyor. Özellikle, Güllü'nün mide ameliyatı ve yakın zamanda geçirdiği trafik kazası sonrası yaşadığı travmalar, onu hem fiziksel hem de psikolojik olarak yıpratmıştı. Bu dönemde, evdeki gerilimler doruk noktasına ulaşmış, tartışmalar şiddete dönüşmeye başlamıştı. Soruşturma derinleştikçe, Güllü'nün evinde yaşayan kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve onun yakın çevresi, ifadeleriyle dikkatleri üzerine çekti.

Bugün, bu isimlerin arasında patlak veren skandal itiraf, olayın perde arkasını aydınlatmaya başladı. Gazeteci Emrullah Erdinç'in iddiasına göre, aynı odada bulunan Sultan Nur Ulu, emniyetteki sorgusunda cinayeti itiraf etti ve Güllü'nün kızı tarafından odadan itildiğini söyledi. Bu ifade, sadece bir suç duyurusu değil, aynı zamanda Güllü'nün son anlarını dramatik bir şekilde yeniden canlandırıyor.

Sultan Nur Ulu'nun itirafı, Güllü cinayeti soruşturmasının dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçmeye aday. Ulu, sorgusu sırasında, olay gecesi yaşananları adım adım anlattı. İddiaya göre, Güllü ve kızı Tuğyan Ülkem Gülter arasında başlayan tartışma, kısa sürede fiziksel bir kavgaya dönüştü. Ulu, *“Kızı odadan itti”* diyerek, Tuğyan'ın annesini pencereye doğru yönlendirdiğini ve iterek düşmesine neden olduğunu öne sürdü.

Bu ifade, Güllü'nün pencereden düşüşünün intihar değil, bir itiş sonucu gerçekleştiğini ima ediyor. Ulu'nun aynı odada bulunması, tanıklığının değerini artırıyor; zira o geceki kaosun en yakın gözlemcisi olarak, detayları net bir şekilde aktardı. Ancak, Tuğyan Ülkem Gülter bu iddiayı şiddetle reddetti. Gözaltındaki sorgusunda, annesiyle arasında sadece sözlü bir tartışma olduğunu, fiziksel bir müdahalenin söz konusu olmadığını savundu. Bu çelişkili ifadeler, savcılığın önünde büyük bir muamma yaratıyor. İki isim de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilmek üzere hazırlanıyor ve muhtemelen mahkeme huzurunda tekrar dinlenecekler. Bu sevk, soruşturmanın hız kazanacağının ilk sinyali; zira Ulu'nun itirafı, delil zincirini güçlendirebilir ve cinayet suçlamasını gündeme getirebilir.

Güllü'nün yakın arkadaşı Çiğdem Turan'ın açıklamaları, bu itirafı daha da çarpıcı kılıyor ve Güllü cinayeti haberlerine yeni bir boyut katıyor. Turan, Güllü ile 42 yıllık bir dostluk bağına sahipti; hatta Tuğyan'ın süt annesi olarak, ailenin en iç sırlarını bilen biriydi. SHOW TV'de yayınlanan “Bu Sabah” programında konuşan Turan, Güllü'nün vefatından yalnızca 3-4 gün önce aralarında geçen bir konuşmayı paylaştı: *“Güllü bana 'Kardeşim, sana ihtiyacım var. Bunlar beni öldürecek' dedi.”* Bu sözler, Güllü'nün son günlerinde yaşadığı korkuyu ve çaresizliği gözler önüne seriyor.

Turan, devamında, *“42 yıldır dostumdu, kardeşten öteydik. Tuğyan'ın süt annesiydim. Bir anne, evladına böyle bir şey yapabilir mi?”* diye sordu. Bu retorik soru, dinleyenleri derinden etkiledi ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Turan'a göre, Tuğyan çocukluğundan beri agresif bir yapıya sahipti: *“Tuğyan, çocukluğundan beri agresif bir çocuktu, kaosla beslenen biriydi. Güllü maalesef onun hatalarını örtbas etti.”* Bu örtbas etme alışkanlığı, ailenin iç dinamiklerini bozmuş ve gerilimleri biriktirmişti.

Çiğdem Turan'ın ifadeleri, Güllü'nün özel hayatındaki çatışmaları da masaya yatırıyor. Güllü, kızı Tuğyan'ın evli bir adamla ilişki yaşamasına şiddetle karşı çıkmıştı. Turan, bu durumun ailede büyük bir kırılma yarattığını belirterek, *“Güllü, Tuğyan’ın evli bir adamla ilişki yaşamasına karşıydı. Bu olayın, Tuğberk'in de ufak bir payı olduğunu düşünüyorum.”* dedi.

Tuğberk'in kim olduğu sorusu, soruşturmada yeni bir isim olarak not düşülüyor; zira bu ilişki, Güllü'nün son tartışmalarının tetikleyicisi olabilir. Ayrıca, Turan Güllü'nün sağlık sorunlarını da detaylandırdı: *“Güllü, mide ameliyatı olduktan ve geçirdiği trafik kazasından sonra korkular içinde yaşıyordu. O kadar çok kavgaya girmemeye çalışıyordu.”* Bu korkular, Güllü'yü hem fiziksel hem de duygusal olarak tüketmişti. Turan, Güllü'nün alkole karşı bağışıklığının yüksek olduğunu, ancak tartışmaların giderek şiddete evrildiğini vurguladı: *“Güllü'nün alkole karşı bağışıklığı vardı, çok fazla etkilenmezdi. Ancak Tuğyan ile tartışmaları kaba kuvvet kullanmaya başlamıştı. Aralarına hep ben giriyordum.”* Bu müdahaleler, Turan'ı ailenin arabulucusu konumuna getirmişti, ama son olayda artık bir şey yapamamıştı.

Güllü cinayeti soruşturması, sadece bu itiraflarla sınırlı kalmıyor; bilirkişi raporları da dikkat çekici detaylar sunuyor. Önceki raporlarda, Güllü'nün düşüşünde “fiş” ayrıntısı gündeme gelmişti – olay yerindeki elektrik fişinin konumu, itiş ihtimalini güçlendiriyordu. Bu rapor, pencerenin yüksekliği ve Güllü'nün fiziksel durumunu dikkate alarak, intiharın zor olduğunu ima etmişti. Şimdi, Sultan Nur Ulu'nun itirafıyla birleşen bu deliller, savcıların elini güçlendiriyor.

Yalova polisi, evdeki kamera kayıtlarını, telefon mesajlarını ve komşu tanıklarını yeniden tarıyor. Tuğyan Ülkem Gülter'in agresif geçmişi, soruşturmada önemli bir rol oynuyor; çocukluğundan beri kaosla beslenen bir profil, uzmanlar tarafından psikolojik incelemeye alınabilir. Öte yandan, Güllü'nün sanat camiasındaki dostları, bu trajediyi sessizce izlemek yerine, sosyal medyada #AdaletİçinGüllü etiketiyle kampanyalar başlattı. Bu kampanyalar, kamuoyunun baskısını artırarak, soruşturmanın şeffaflığını talep ediyor.

Bu skandal itirafın yankıları, Güllü cinayeti haberlerini ulusal basının ötesine taşıyor. Yalova'da yaşayanlar, olayın yerel bir trajediden ulusal bir skandala dönüşmesini şaşkınlıkla izliyor. Güllü'nün hayranları, onun şarkılarının nostaljisini yaşarken, bu ölümün ardındaki karanlığı aydınlatmak için adalet arayışında. Çiğdem Turan gibi yakınlar, sessiz kalmamayı tercih ederek, Güllü'nün sesi olmayı üstlendi. Soruşturma ilerledikçe, Tuğyan ve Ulu'nun mahkemedeki ifadeleri, yeni sırları ortaya dökebilir. Belki de Güllü'nün “Bunlar beni öldürecek” feryadı, bir kehanet değil, son bir yardım çığlığıydı. Bu hikaye, aile bağlarının ne kadar kırılgan olabileceğini gösterirken, adaletin gecikmemesi için tüm gözler Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na çevrilmiş durumda. Güllü'nün anısı, sadece şarkılarıyla değil, bu mücadeleyle de yaşayacak.