Türk ekonomisi son günlerde adeta bir fırtınanın ortasında savruluyor. Piyasalar her zamankinden daha hareketli, yatırımcılar ekranlara kilitlenmiş halde gelişmeleri takip ediyor. Özellikle değerli metaller piyasasında yaşanan dalgalanmalar, herkesin dikkatini çekmiş durumda. Uzmanlar, bu tür dönemlerde risklerin arttığını söylerken, fırsatların da kapıda olabileceğini belirtiyor. Ancak asıl soru, bu dalgalanmanın nereye varacağı. Selçuk Geçer gibi deneyimli yorumcular, piyasanın nabzını tutarak geleceğe dair ipuçları veriyor. Onun analizleri, özellikle altın ve döviz kurlarındaki değişimleri mercek altına alıyor, yatırımcılara yol gösteriyor.
Ekonomik göstergeler birbiri ardına açıklanıyor ve her biri piyasalarda yeni bir heyecan dalgası yaratıyor. Örneğin, ABD Merkez Bankası'nın faiz politikaları, küresel ölçekte yankı uyandırıyor. Fed yetkililerinden gelen açıklamalar, faiz indirimlerinin kapıda olduğunu işaret ediyor. Selçuk Geçer, bu konuda net konuşuyor: "Fed, Eylül ayında 25 baz puanlık bir indirim yapacak, Kasım ve Aralık'ta da devam edecek." Bu sözler, piyasalarda iyimserlik yaratırken, aynı zamanda soru işaretlerini de artırıyor. Acaba bu indirimler verilere mi dayanıyor yoksa siyasi baskılara mı? Geçer, Fed Başkanı Waller'ın Trump politikalarına yakınlaşabileceğini ima ederek, "Bağımsızlık tartışmaları alevlenecek" diyor. Bu tür belirsizlikler, yatırımcıları tedirgin ederken, aynı zamanda yeni stratejiler geliştirmeye zorluyor.
Türkiye'ye döndüğümüzde, enflasyon rakamları gündemin en sıcak maddesi. Ağustos ayı enflasyonu yüzde 32,95 olarak açıklandı, ki bu Temmuz'daki yüzde 32,52'den hafif bir artış anlamına geliyor. Piyasa beklentilerinin üzerinde gelen bu veri, herkesi şaşırttı. Selçuk Geçer, resmi rakamlara kuşkuyla yaklaşıyor ve "Gerçek enflasyon yüzde 80'in üzerinde" diyerek dikkat çekiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Enflasyon düşmeye devam edecek" açıklamasını ele alan Geçer, uluslararası kurumların tahminlerini hatırlatıyor. JP Morgan ve Morgan Stanley gibi devler, Merkez Bankası'nın faiz indirim beklentisini 300 baz puandan 200'e düşürmüş. Geçer burada soruyor: "Neden biz yüzde 42 faiz ödüyoruz, ABD yüzde 2-3, Avrupa yüzde 1-2?" Bu karşılaştırma, yabancı bankaların Türkiye'den yüksek getiri sağladığını öne sürerek, ekonomik adaletsizliğe işaret ediyor.
Jeopolitik gelişmeler de piyasaları doğrudan etkiliyor. Rusya-Ukrayna gerilimi, her an yeni bir dönemece girebilir. Selçuk Geçer, Putin'in Zelenskiy'i Moskova'ya davet etmesini yorumlarken, "Bu davet gerçekleşmez, çünkü Zelenskiy'in can güvenliği yok" diyor. Bu tür riskler, altın gibi güvenli limanlara yönelimi artırıyor. Geçer, "Jeopolitik riskler altın fiyatlarını yukarı çekecek" diyerek, yatırımcılara uyarıda bulunuyor. Ayrıca, merkez bankalarının dolara olan güvensizliği nedeniyle altına yöneldiğini belirtiyor. Trump'ın politikalarının da bu trendi hızlandırabileceğini ekliyor: "Trump gelirse, doların hakimiyeti sarsılacak."
Piyasalardaki bu hareketlilik, işsizlik ve şirket iflasları gibi sorunları da derinleştiriyor. Turizm sektörü bile zor günler geçiriyor. Selçuk Geçer, doların gerçek değerini yansıtmadığını savunarak, "Dolar patlarsa, gram altın 10 bin lirayı aşar" diyor. Bu tahmin, yatırımcıları hem heyecanlandırıyor hem de endişelendiriyor. Ounce altın şu anda 3 bin 557 dolarda, gram altın ise 4 bin 700 lirada seyrediyor. Geçer, "Altın 3 bin 500'ü kırarsa, keskin yükseliş başlar" diyerek, rallinin başlangıcını müjdeliyor.
Güncel verilere bakıldığında, dolar 4 bin 116, euro 48,06, sterlin 5 bin 540 seviyesinde. Dolar endeksi 98,05'te, ounce altın 3 bin 562, gram altın 4 bin 712 lira. Selçuk Geçer, bu rakamları yorumlarken, "Altın kopup gidiyor, 4 bin-4 bin 500 dolara, sonra 5 bin dolara çıkabilir" diyor. Bu öngörü, piyasalarda büyük yankı uyandırıyor. Yatırımcılar, bu yükselişin devam edip etmeyeceğini merakla bekliyor. Ekonomik fırtına dinmeden, altın gibi varlıklar ön plana çıkmaya devam edecek gibi görünüyor.
Tüm bu gelişmeler, Türk ekonomisinin geleceğini şekillendiriyor. Selçuk Geçer'in analizleri, yatırımcılara rehberlik ederken, aynı zamanda uyarı niteliği taşıyor. Piyasalar her an değişebilir, ancak altın fiyatlarındaki bu ralli, gram altının 10 bin lirayı aşabileceği bir senaryoyu işaret ediyor. Ounce altının 5 bin doları bulması, doların patlaması durumunda gerçekleşecek. Bu tahminler, yatırımcıları harekete geçirirken, ekonomide yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.
