Aralık ayının soğuk bir pazar gecesi, Rams Park’ın ışıkları altında oynanan derbi, sadece sahadaki 90 dakikayla sınırlı kalmadı. Maçın bitiş düdüğü çaldığında, Galatasaraylı oyuncular alışılmışın aksine hemen soyunma odasına koşmadı; bir grup, Beşiktaş tribünlerinin önünde alkış tutarak rakibi selamladı. Bu görüntü, sosyal medyada saniyeler içinde patladı ve sarı-kırmızılı taraftarın yıllardır biriktirdiği hassasiyetleri bir anda ateşledi. Çünkü o alkışlayan grubun içinde Mauro İcardi de vardı.
Tepki o kadar hızlı ve sert geldi ki, gece yarısı olmadan #İcardiDefol etiketi Türkiye gündeminde birinci sıraya yerleşti. Taraftar grupları ortak bir bildiri yayınladı: “Bu hareket, Galatasaray formasının taşıyamayacağı bir saygısızlık. Kimsenin bu formaya ihanet etmeye hakkı yok.” Ertesi sabah kulüp binası önünde toplanan yüzlerce taraftar, İcardi’nin posterlerini yaktı, forma yırttı ve yönetimden net bir açıklama talep etti. Sosyal medyada ise 48 saatte 2 milyondan fazla paylaşım yapıldı; bazı hesaplar, İcardi’nin geçmişteki Fenerbahçe maçlarında sergilediği coşkulu gol sevinçlerini hatırlatarak, “Bu adam dün rakibe alkış tuttu, bugün bize gol atarken niye aynı enerjiyi göstermiyor?” sorusunu sordu.
Yönetim, ilk anda sessiz kalmayı tercih etti. Ancak kulislerden sızan bilgiler, durumun hiç de basit olmadığını gösteriyor. Başkan Dursun Özbek, sportif direktör Erden Timur ve teknik direktör Okan Buruk, pazartesi sabahı acil bir zirve yaptı. Toplantıda iki dosya masaya kondu: Biri İcardi’nin mevcut performansı ve sakatlık geçmişi, diğeri ise taraftarın tepkisi. Arjantinli yıldız, bu sezon 18 resmi maçta 15 gol ve 7 asistlik katkı sağladı; ancak son 4 haftada sadece 1 gol atabildi ve sık sık sakatlık raporlarında yer aldı. Taraftarın gözünde ise bu performans düşüşü, derbi jestiyle birleşince kabul edilemez bir tabloya dönüştü.
İkinci bir kritik toplantı ise salı günü gerçekleşti. Teknik heyet, İcardi’nin fiziksel durumunun hâlâ tam hazır olmadığını, özellikle kasık ve baldır bölgesindeki kronik sorunların devam ettiğini raporladı. Okan Buruk, oyuncunun psikolojik olarak da baskı altında olduğunu ve bu tepkilerin performansını daha da düşürebileceğini dile getirdi. Ancak yönetim kanadından gelen ses farklıydı: “Galatasaray taraftarı affetmez. Bu forma kutsaldır. İcardi ya özür diler ve kendini affettirir ya da yollarımız ayrılır.”
Kulüpteki en yetkili isimlerden biri, gazetecilere kapalı kapılar ardında şu cümleleri kurdu: “İcardi defteri kapanmak üzere. Ocak ayında teklifler değerlendirilecek. Suudi Arabistan’dan, Katar’dan ve MLS’ten çok ciddi rakamlar var. 35-40 milyon euro bandında bir bonservis konuşuluyor. Taraftarın bu kadar net bir duruş sergilediği bir ortamda, kimseyi zorla tutamayız.” Aynı yetkili, İcardi’nin sözleşmesindeki 2026’ya kadar devam eden maddenin, kulübün elini rahatlattığını; çıkış maddesinin aktif hale getirilebileceğini belirtti.
İcardi cephesi ise sessizliğini koruyor. Arjantinli oyuncunun menajeri, henüz resmi bir açıklama yapmadı ama yakın çevresine “Mauro çok üzgün, niyetinin kimseyi kırmak olmadığını düşünüyor” mesajını iletti. Ancak taraftar grupları bu açıklamayı kabul etmedi; “Niyet okumayız, sonuç okuruz” cevabını verdi. Hatta bazı taraftar liderleri, İcardi’nin maç sonu rakip tribünlere jest yapmadan önce, kendi tribünlerine dönüp alkışlaması halinde hiçbir sorun olmayacağını, ama tam tersini tercih ettiğini vurguladı.
Şu an kulüpte üç senaryo konuşuluyor:
1. İcardi kamuoyu önünde özür dileyip kendini affettirir ve kadroda kalır.
2. Ocak kampına kadar durum gözlemlenir, performans yükselmezse devre arasında satılır.
3. Taraftarın baskısı daha da artarsa, kulüp hemen satış sürecini başlatır ve yerine yeni bir golcü arayışına girer.
Victor Osimhen’in kiralık sözleşmesi sezon sonu bitecek olsa da, Napoli ile kalıcı transfer görüşmeleri şimdiden başladı. Kulis bilgisine göre, Osimhen’in kalıcı olması halinde İcardi’nin yeri tamamen dolmuş olacak. Ayrıca Suudi Arabistan’dan Al-Hilal ve Al-Ittihad kulüplerinin, 15 milyon euro net maaş + 40 milyon euro bonservis paketiyle kapıyı çaldığı iddia ediliyor.
Galatasaray taraftarı, tarih boyunca birçok yıldızı bağrına basmış ama kimsenin formanın üstünde olmasına izin vermemiştir. İcardi vakası, bu geleneğin en sert sınavlarından biri haline geldi. Ocak ayına kadar geçecek 25 gün, sadece bir futbolcunun değil, bir kulübün kimlik mücadelesinin de belirleyicisi olacak. Tribünler “İcardi defteri kapansın” diyor, yönetim ise sessizce dosyayı hazırlıyor. Son söz, çok yakında söylenmiş olacak.
