EuroLeague'in en çekişmeli karşılaşmalarından biri olan Türk derbisinde, iki ezeli rakibin mücadelesi basketbolseverleri ekran başına kilitledi. Anadolu Efes ile Fenerbahçe Beko arasındaki bu heyecan dolu randevu, ligin 6. haftasında unutulmaz anlara sahne oldu. Her iki takım da sezona güçlü giriş yapmış, taraftarlarını umutlandıran performanslar sergilemişti; ancak sahadaki bu kapışma, sezonun dönüm noktalarından biri olarak hafızalara kazındı. Maçın gidişatı, taktiksel hamleler ve yıldız oyuncuların parıltılarıyla dolu bir hikaye vaat ediyor, peki bu derbide neler yaşandı ve hangi detaylar galibiyeti belirledi?
Maç, Turkcell Basketbol Gelişim Merkezi'nde oynandı ve Anadolu Efes'in ev sahipliğinde başladı. İspanyol hakem Juan Carlos Garcia, Karadağlı Milos Koljensic ile yine İspanyol Alberto Baena'nın düdükleri altında, iki takım da yüksek tempoyla parkelere adım attı. Anadolu Efes, sezonun bu kritik noktasında 2 galibiyet ve 3 mağlubiyetle sıralamada yer alırken, Fenerbahçe Beko da aynı bilanço ile iddiasını sürdürüyordu. Anadolu Efes, son maçında Panathinaikos'a yenilmiş, moral depolamak için bu derbiye odaklanmıştı. Öte yandan Fenerbahçe Beko, Bayern Münih galibiyetiyle gelen ivmeyi korumak istiyordu. Bu eşleşmenin önemi, sadece puan tablosu açısından değil, aynı zamanda İstanbul'un basketbol mirasında da büyüktü; zira iki kulüp, EuroLeague tarihinde onlarca kez karşı karşıya gelmiş, her seferinde unutulmaz mücadeleler sunmuştu.
İlk çeyrek, Anadolu Efes'in agresif başlangıcıyla renklendi. Shane Larkin'in açılış üçlüğüyle skoru 3-0'a taşıyan ev sahibi ekip, hızlı bir seri yakaladı ve 8-0'lık bir üstünlük kurdu. Bu momentum, taraftarlarını coştururken, Fenerbahçe Beko savunmada zorlandı. İlk periyodun bitimine 3 dakika 46 saniye kala, Johnathan Loyd'un üç sayılık isabeti farkı 11'e çıkardı: 19-8. Anadolu Efes, pota altındaki hakimiyeti ve hızlı geçişlerle rakibini bunaltmıştı. Weiler-Babb gibi isimler erken katkı verirken, Larkin'in liderliği skoru 24-18'e taşıdı ve çeyrek bu şekilde tamamlandı. Fenerbahçe Beko, bu bölümde Baldwin ve Bacot'un çabalarına rağmen ritmini bulamamış görünüyordu, ancak koçluk ekibinin molalarda yaptığı ayarlamalar, ikinci çeyreğe dair umut veriyordu.
İkinci periyoda Fenerbahçe Beko, Nico Melli'nin üç sayılık basketiyle yanıt verdi ve farkı hızla 3 sayıya indirdi: 24-21. Bu hamle, sarı-lacivertlilerin geri dönüş sinyalini verdi. Devreye 7 dakika 31 saniye kala, Devon Hall'un üçlüğüyle skor 28-28'e eşitlendi ve maç tam bir çekişmeye dönüştü. İki takım da pota altında etkili olurken, tempo giderek yükseldi. Anadolu Efes, Loyd ve Şehmus Hazer ile direnmeye çalıştı, ancak Fenerbahçe Beko'nun Wilbekin önderliğindeki hücum organizasyonları meyvesini verdi. Devre sonuna 30 saniye kala Scottie Wilbekin'in üç sayılık isabeti, konuk ekibi 43-44 önde soyunma odasına taşıdı. Bu çeyrek, iki tarafın da savunma disiplinini test eden bir bölüm oldu; ribaund mücadelesi ve asist dağılımı, maçın kaderini etkileyecek unsurlardı.
Üçüncü çeyrek, karşılıklı basketlerle dengeli bir yapı sergiledi. İlk 4 dakikada Fenerbahçe Beko, 51-50 üstünlüğü yakaladı ve Anadolu Efes'i köşeye sıkıştırmaya çalıştı. Ev sahibi ekip, Nick Weiler-Babb'ın üç sayılık isabetiyle periyodun sonuna 3 dakika kala dengeyi sağladı: 56-56. Bu eşitlik, iki takımın da sezon boyunca geliştirdiği taktiksel derinliği ortaya koyuyordu. Fenerbahçe Beko, Colson ve Hall'un katkılarıyla hücumda çeşitlilik sağlarken, Anadolu Efes Larkin ve Cordinier ile cevap verdi. Periyot sonunda skor 58-58'e kilitlendi ve son çeyreğe eşitlikle girildi. Bu aşama, basketbolun en heyecan verici yanı olan kritik anların habercisiydi; zira her iki koç da rotasyonlarını bu dengeyi bozmak için optimize etmişti.
Son çeyrek, Fenerbahçe Beko'nun patlama anıyla başladı. İki hızlı üç sayılık isabetle 8 dakika 32 saniye kala farkı 6'ya çıkardılar: 58-64. Anadolu Efes, Smits ve Dessert'in çabalarıyla geri dönmeye çalıştı, ancak sarı-lacivertliler ritmini kaybetmedi. Maçın son 5 dakikasına 69-64 önde giren Fenerbahçe Beko, kalan sürede farkı korudu ve 79-69'luk galibiyetle parkeden ayrıldı. Bu zafer, konuk ekibin deplasman performansını taçlandırırken, Anadolu Efes için arka arkaya ikinci mağlubiyet anlamına geldi. Fenerbahçe Beko ise üst üste ikinci galibiyetini alarak ligde 3 galibiyete ulaştı, Anadolu Efes ise 4 mağlubiyetle zorlu bir döneme girdi.
Oyuncu performansları, maçın teknik detaylarını aydınlatıyor. Anadolu Efes'te Nick Weiler-Babb, 17 sayı ile en skorer isim oldu; özellikle üçüncü çeyrekteki üçlüğüyle takımı dengeye taşıdı. Shane Larkin 13 sayı katkısıyla liderlik yaptı, Johnathan Loyd 9 sayı ile ilk çeyrekte etkiliydi. Isaiah Cordinier 10, Rolands Smits 8, Ercan Osmani de 8 sayı ekledi. Diğer katkılar arasında Şehmus Hazer, Dessert 3, Dozier 1, Swider ve Erkan Yılmaz yer aldı. Fenerbahçe Beko'da ise Scottie Wilbekin ve Devon Hall ikilisi 12'şer sayı ile parladı; Wilbekin'in devre sonu üçlüğü unutulmazdı. Wade Baldwin 10, Bonzie Colson 10, Walker Bacot 9, Tarık Biberovic 8, Nico Melli 7, Isaiah Horton-Tucker 5, Mikael Jantunen ve Onuralp Bitim'in katkılarıyla galibiyet geldi. Mattias Birch 6 sayı ekledi.
Bu derbi, EuroLeague'in Türk takımlarının rekabet gücünü bir kez daha kanıtladı. Fenerbahçe Beko'nun deplasman zaferi, sezonun ilk yarısında playoff yarışını kızıştıracak. Anadolu Efes, bu mağlubiyet sonrası rotasyonunu gözden geçirirken, Fenerbahçe Beko'nun üç sayılık etkinliği dikkat çekiciydi. İstatistiklere bakıldığında, Fenerbahçe Beko ribaund ve asistlerde üstünlük sağladı, savunma ribaundlarında da rakibine fark attı. Hücumda çeşitlilik, Wilbekin ve Hall'un liderliğinde doruğa ulaştı. Anadolu Efes ise pota altı hakimiyetini erken kurmasına rağmen, son çeyrekteki tempo düşüşü pahalıya patladı.
Tarihsel bağlamda, bu maç iki kulübün EuroLeague'deki rekabetini zenginleştirdi. Fenerbahçe Beko, son dört derbide galip gelen taraf olarak serisini sürdürdü ve genel istatistiklerde 11-6 üstünlüğünü korudu. Shane Larkin gibi milli takım kökenli oyuncuların her iki tarafta da varlığı, maçı daha da anlamlı kıldı. Nando De Colo ve Rodrigue Beaubois gibi isimlerin geçmişteki ortaklıkları, basketbolun küçük dünyasını hatırlattı. Sezon boyunca bu tür derbiler, ligin heyecanını katlayacak; zira her galibiyet, sadece puan değil, aynı zamanda taraftar motivasyonu demek.
Fenerbahçe Beko'nun bu başarısı, koçluk ekibinin stratejik hamlelerini öne çıkarıyor. İkinci çeyrekteki geri dönüş, takımın mental dayanıklılığını gösterdi. Anadolu Efes için ise, Larkin ve Weiler-Babb'ın bireysel çabaları umut verse de, kolektif oyun eksikliği göze çarptı. Gelecek haftalarda Anadolu Efes'in evinde toparlanması bekleniyor, ancak Fenerbahçe Beko'nun ivmesi, onları üst sıralara taşıyabilir. Basketbolseverler, bu derbinin yarattığı dalgaları sezon boyu hissedecek.
Sonuç olarak, 79-69'luk skorla biten bu mücadele, EuroLeague'in ruhunu yansıttı. Fenerbahçe Beko'nun üç galibiyetiyle gelen moral, Anadolu Efes'in dört mağlubiyetine rağmen ligin rekabetçi yapısını koruyor. Taraftarlar için unutulmaz anlar sunan bu derbi, basketbolun en güzel yanlarını bir araya getirdi: strateji, yetenek ve tutku. Gelecek maçlar, bu zaferin etkilerini daha net gösterecek, ancak şimdilik Fenerbahçe Beko'nun zaferi konuşulmaya devam edecek.
            
            
                            
                            
                            



